bugün
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- ellerim bos gonlum hos8
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
Foreign Policy Dergisinde Yayınlanan "Türk Kavşağı" Başlıklı Makale
ABD'deki dış politika dergilerinden Foreign Policy'de yayınlanan "Türk Kavşağı" başlıklı makalede, Türkiye'nin "2011 yılının kazananı olduğu" belirtildi. Makale, Afganistan'ın Maliye Eski Bakanı ve şu anda da Atlantic Council adlı düşünce kuruluşunun üyesi ve Institute for State Effectiveness adlı kuruluşun başkanı olan Ashraf Ghani tarafından kaleme alındı.
Türk Kavşağı
Yazan: Ashraf Ghani
Avro bölgesi tarihindeki en büyük krizini yaşarken en azından bir ülke -Türkiye- ona dışarıdan bakıyor. Ekonomisini Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmasından itibaren üçe katlayan Türkiye 2023 yılında, Türk Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünde, dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı amaçlıyor. Türkiye'nin başarısının mihenk taşları, hükümetin güçlü liderliği, Avrupa liderlerinin aksine reformlara yönelik bağlılığı ve mevcut krizin yarattığı fırsatları yakalamaya odaklanması. Bu üç faktör muhtemelen, Türkiye'nin bu dönemin risklerini idare etmesine ve potansiyelini değerlendirmeye devam etmesine yardımcı olacak. Türkiye ilk olarak kimlik krizini büyük oranda çözdü. Kimliğini Avrupalı veya Orta Doğulu, dindar veya laik, Batılı veya Doğulu gibi karşıtlıklarla sınırlamak yerine Türkiye şimdi avantajlarını ortaklık çerçevesinde ele alıyor: Müslüman ve laik, Doğulu ve Batılı, bölgesel ve küresel. Bu süreçte Türkiye küresel oyuncu olma vizyonunu geliştirirken, tarihî ve kültürel zenginliğine ve çok yönlü konumuna dayalı bir söylem oluşturdu. Bireysel güvenlik ve hukukun üstünlüğü de bu söylemin merkezi unsurları hâline geldi. ikinci olarak Türk hükümeti zorlu siyasi kararlar alırken kendinden emin davrandı. Erdoğan hükümeti hem mali hem de parasal reformları artırırken, bunun yanında yoğun bir kamuoyu süreci üzerinden Anayasa'nın revizyonu gibi zorlu bir işe de girişti. Bu özgüvenin ana kaynağının büyük bir bölümü, Erdoğan'ın kurduğu etkileyici bir ekibe dayanıyor. Bunda pay sahibi olanlar, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Bu bakanlar Türkiye'nin karşılaştığı zorluklara ortak bir bakış sergilediler ve hayata geçirilmesi gereken politikaları da ortak bir yaklaşımla ele aldılar. Üçüncü olarak, hükûmet özel sektörle güçlü bir ortaklığa girerek ekonomik ortamın oluşumu ve işleyişinde temel bir değişiklik başlattı. Geçmişte Türk iş sektörü elitleri hükümetin koruması ve himayesine bağımlıydı. Türkiye'nin enflasyonun tasarrufları silip süpürdüğü ve yoksul üzerinde büyük bir yük olan kapalı ekonomisi, krize meyilli bir sistemdi. Türkiye’nin yeni lider iş adamları ve firmaları, bunun aksine küresel rekabetin sonucu ortaya çıktılar ve çok çeşitli ülkelerde itibar kazanmaya odaklandılar. Türkiye kendi ekonomisini küresel düzeyde rekabet edebilecek şekilde yeniden düzenledi. Türk inşaat sektörü, Rusya'dan Irak'ın kuzeyine kadar birçok yerde faaliyet gösteren önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktı. Türk firmaları, tekstilden elektroniğe ve savunma sanayisine kadar uzanan çok çeşitli alanlarda dünya genelindeki yükselen piyasalara odaklanıyor. Türk hükümeti de özel sektörün bu özerkliğini destekliyor küresel pazar fırsatlarını genişletmek için onlarla çalışıyor. Özel sektör de buna karşılık hükümetin sıkı denetimini kabul ediyor. Türkiye eğitime bütçesinde şimdiye kadarki en büyük payı ayırıyor. Türkiye küresel sahnede önemini giderek artıran bir rol oynuyor. Türkiye şu anda Afganistan'dan Arap Baharı ve Avrupa'ya, finansal krizden Filistin ve Somali'ye kadar uzanan birçok uluslararası konuda sesini duyurmaya başladı. Suriye konusunda Arap Birliği ile iş birliği yapması Türkiye'nin, Orta Doğu'daki değişimi erkenden benimsediğinin bir göstergesi.
Türkiye'nin potansiyelleri kendi eski şeytanları tarafından hâlâ zayıflatılabilir. Hükümet ile Kürt vatandaşları arasındaki gerginlikler, sivil ve askerî liderler arasındaki bölünme yaratan gerilimler, Kıbrıs ve Ermenistan ile sorunlar, Avrupa'daki durgunluk ve küresel ekonomideki belirsizlikler, Türkiye'nin kazanımlarını tehdit etme ve eski hayal kırıklıklarını yeniden ortaya çıkarma potansiyeli taşıyor. Ancak şu anda Türkiye bu engelleri geride bırakmış gibi görünüyor. Müslüman dünyasının belirleyicisi olmaya giderken Türkiye, siyasi irade ve demokratik bağlılığın getirdiği yararların bir örneğini oluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı için, Türkiye'nin, fikirlerin, insanların ve malların dünya üzerinde aktığı bir küresel kavşak hâline gelen bir ülke olmasından daha uygun bir kutlama olamaz.
ABD'deki dış politika dergilerinden Foreign Policy'de yayınlanan "Türk Kavşağı" başlıklı makalede, Türkiye'nin "2011 yılının kazananı olduğu" belirtildi. Makale, Afganistan'ın Maliye Eski Bakanı ve şu anda da Atlantic Council adlı düşünce kuruluşunun üyesi ve Institute for State Effectiveness adlı kuruluşun başkanı olan Ashraf Ghani tarafından kaleme alındı.
Türk Kavşağı
Yazan: Ashraf Ghani
Avro bölgesi tarihindeki en büyük krizini yaşarken en azından bir ülke -Türkiye- ona dışarıdan bakıyor. Ekonomisini Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmasından itibaren üçe katlayan Türkiye 2023 yılında, Türk Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünde, dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı amaçlıyor. Türkiye'nin başarısının mihenk taşları, hükümetin güçlü liderliği, Avrupa liderlerinin aksine reformlara yönelik bağlılığı ve mevcut krizin yarattığı fırsatları yakalamaya odaklanması. Bu üç faktör muhtemelen, Türkiye'nin bu dönemin risklerini idare etmesine ve potansiyelini değerlendirmeye devam etmesine yardımcı olacak. Türkiye ilk olarak kimlik krizini büyük oranda çözdü. Kimliğini Avrupalı veya Orta Doğulu, dindar veya laik, Batılı veya Doğulu gibi karşıtlıklarla sınırlamak yerine Türkiye şimdi avantajlarını ortaklık çerçevesinde ele alıyor: Müslüman ve laik, Doğulu ve Batılı, bölgesel ve küresel. Bu süreçte Türkiye küresel oyuncu olma vizyonunu geliştirirken, tarihî ve kültürel zenginliğine ve çok yönlü konumuna dayalı bir söylem oluşturdu. Bireysel güvenlik ve hukukun üstünlüğü de bu söylemin merkezi unsurları hâline geldi. ikinci olarak Türk hükümeti zorlu siyasi kararlar alırken kendinden emin davrandı. Erdoğan hükümeti hem mali hem de parasal reformları artırırken, bunun yanında yoğun bir kamuoyu süreci üzerinden Anayasa'nın revizyonu gibi zorlu bir işe de girişti. Bu özgüvenin ana kaynağının büyük bir bölümü, Erdoğan'ın kurduğu etkileyici bir ekibe dayanıyor. Bunda pay sahibi olanlar, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Bu bakanlar Türkiye'nin karşılaştığı zorluklara ortak bir bakış sergilediler ve hayata geçirilmesi gereken politikaları da ortak bir yaklaşımla ele aldılar. Üçüncü olarak, hükûmet özel sektörle güçlü bir ortaklığa girerek ekonomik ortamın oluşumu ve işleyişinde temel bir değişiklik başlattı. Geçmişte Türk iş sektörü elitleri hükümetin koruması ve himayesine bağımlıydı. Türkiye'nin enflasyonun tasarrufları silip süpürdüğü ve yoksul üzerinde büyük bir yük olan kapalı ekonomisi, krize meyilli bir sistemdi. Türkiye’nin yeni lider iş adamları ve firmaları, bunun aksine küresel rekabetin sonucu ortaya çıktılar ve çok çeşitli ülkelerde itibar kazanmaya odaklandılar. Türkiye kendi ekonomisini küresel düzeyde rekabet edebilecek şekilde yeniden düzenledi. Türk inşaat sektörü, Rusya'dan Irak'ın kuzeyine kadar birçok yerde faaliyet gösteren önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktı. Türk firmaları, tekstilden elektroniğe ve savunma sanayisine kadar uzanan çok çeşitli alanlarda dünya genelindeki yükselen piyasalara odaklanıyor. Türk hükümeti de özel sektörün bu özerkliğini destekliyor küresel pazar fırsatlarını genişletmek için onlarla çalışıyor. Özel sektör de buna karşılık hükümetin sıkı denetimini kabul ediyor. Türkiye eğitime bütçesinde şimdiye kadarki en büyük payı ayırıyor. Türkiye küresel sahnede önemini giderek artıran bir rol oynuyor. Türkiye şu anda Afganistan'dan Arap Baharı ve Avrupa'ya, finansal krizden Filistin ve Somali'ye kadar uzanan birçok uluslararası konuda sesini duyurmaya başladı. Suriye konusunda Arap Birliği ile iş birliği yapması Türkiye'nin, Orta Doğu'daki değişimi erkenden benimsediğinin bir göstergesi.
Türkiye'nin potansiyelleri kendi eski şeytanları tarafından hâlâ zayıflatılabilir. Hükümet ile Kürt vatandaşları arasındaki gerginlikler, sivil ve askerî liderler arasındaki bölünme yaratan gerilimler, Kıbrıs ve Ermenistan ile sorunlar, Avrupa'daki durgunluk ve küresel ekonomideki belirsizlikler, Türkiye'nin kazanımlarını tehdit etme ve eski hayal kırıklıklarını yeniden ortaya çıkarma potansiyeli taşıyor. Ancak şu anda Türkiye bu engelleri geride bırakmış gibi görünüyor. Müslüman dünyasının belirleyicisi olmaya giderken Türkiye, siyasi irade ve demokratik bağlılığın getirdiği yararların bir örneğini oluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı için, Türkiye'nin, fikirlerin, insanların ve malların dünya üzerinde aktığı bir küresel kavşak hâline gelen bir ülke olmasından daha uygun bir kutlama olamaz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar