bugün

beşiktaşı seçip sinir krizlerine girdiğim oyundur. ne adam satabiliyorum ne adam alabiliyorum. sadece satmak istediğim adamları satabilsem, yıldız da almayacağım, mevkiye yetecek türkiyede başarı sağlayacak adam alıcam. ama gitmiyor pezevenkler. 7 milyon pound luk adamı 3 e veriyorum alan yok. ulan o kadroyla bir bok olmuyor. ne yapacağımı şaşırdım. adamlar dalga geçiyor sanki. 2,5 milyon lan transfer bütçeside. başkana yalvardım, 10 a çıkardı. ama gelen yok. hey yavrum hey...
neyim var neyim yoksa satıp, galatasaray'a bojan krkic'i aldım. 33 maçta 31 golle oynuyor şerefsizim. tabi sol kanatta stevan jovetic, orta sahada arda turan ve van der vaart, sağ kanatta ise keita var. döktürüyor takım.

kaleci olarak ise kesinlikle diego benaglio diyorum. 26 maçta sadece 10 gol yedi. 12 maç falan üst üste hiç gol yemedi. 26 yaşında efsanevi bir adam lan. alın, aldırın.
Adanaspor'dan kovulduktan sonra Boluspor'un başına geçtim,süper lige çıkarttım.Transfer harekatına girişince takımda 54 kişi oldu.Ki bu sayı 20 kişiyi serbest bırakınca oldu*
antalyaspor'u ilk sezonda "aman abi bizi bu ligde tut" diye yalvardıkları durumda 9. yaptım, yazın da biraz maaş bütçesini zorlayıp takımı bonservisi elinde olan adamlarla yeniledim. ikinci sezon için de "ilk 9'a gireriz meraklanmayın" vaatlerinde bulundum ancak daha ilk devre olmadan 12. iken görevimden atıldım. ne istiyorsunuz anlamadım ki? ilk sezon 9. olduk ikinci sezon ilk 4'e mi gireceğiz o kadroyla.

gel de devam et şimdi oyuna...

edit: sezon sonunda 14. oldular. çok da fark etti gerçekten.
ömer çatkıç'ın kelinin göründüğü oyun! ciddi soğuma soğuma sebebi. *
sonraki update'ini ne zaman yayınlayacağı merak edilen oyun. real time editör ile hepsini teker teker yapasım yok ne yazık ki. keşke bir yaması filan olsa.

(bkz: yazar burada yardım istiyor)
20 dakika içinde 2-0 dan 2-3 yenince insanın oynadıkça oynayasının geldiği oyun.
özellikle yaz aylarında bilgisayarın 20 saat kadar açık kalmasını sağlayan oyun.
napoli takimıyla 21 kez sampiyonluk.18 defa sampiyonlar ligi ve 16 kez avrupa süper kupası aldığım 2034 yılında emekliye ayrıldığım oyundur.yeme,içme,uyumayı çıkarırsak sadece bu oyunla ilgilendiğim 2 haftayı geçmektedir.afrika ve arap oyunculara dikkat.bir de arda yı ucuza kapatan yaşadı adam çok gelişiyor sonraları.
(bkz: zaman geçmiyor öğrencilikte)
taraftar desteğinden yoksun olmasına ve ekonomik imkansızlara rağmen takım olma olgusunu sahaya yansıtarak bankasya 1. lig'den gelerek süper lig'in orta sıralarına yerleşen mütevazi takımımı hayata küstüren oyun. her ne kadar takımda arkadaşlık çok iyi, iyi mücadele ettik; hakem baskı altında kaldı demeçleri versem de, futbolcu evlatlarım küstü bi kere.

şimdi soruyorum, böyle maç mı olur lan?
görsel

not: mınagodğmn feneri.
unutmadan: hatrick yapan guiza olan daniel değil lan, şaşırmayın. santos'tan bi tane birezil regen getirmiş fener ama adam müthiş.
başına oturduğun zaman kalkmak nedir bilmediğin oyun. gaza gelip kendini menejermiş gibi hissetmene sebep olan şaheser. dehşet-ül vahşet.
4-2-4 taktigi ile bulgar liginde harikalar yaratip sampiyonlar liginde her macta en az 4 yiyip 0 puanla evime dondugum oyun.oyunda 5. sezonum ve hala sampiyonlar liginden umutlu degilim.o degil bari bir mac alip 3. olsamda uefaya katilsam.
simon kjaer sidnei gökhan inler sercan yıldırım ufuk ceylan emre çolak al bunları keyfine bak arkadaş ben başka bir şey demem.
artem milevskyi'nin harbiden baba olduğu oyun.
adam boş geçmiyor yahu.
nicolas otamendi'nin "top geçer adam geçmez" kıvamında savunma yaptığı oyun.
sergio agüero, balotelli, messi gibi oyuncularla coştuğum oyundur. zira oyunda da para bok lanet olsun. ne uğraşacam milevskyi, dzeko, nartallo gibi oyuncularla. dşfldşfl.
trilyonlarca hatasına rağmen kendini oynatan oyun.

cardiff city alıp kanser olmak ya da takıma balotelli, messi, otamendi döşemek yerine izlanda, varsa faroe adaları'nı tercih ediyorum. edeceğim daha doğrusu. yeniden kuruyorum şimdi.

yakın zamanda boş boş oturmaktan kafayı yemiş meister'in yeni kariyer hikâyelerini görebilirsiniz sayın sözlükçüler. hatta vikingur'u mu alsam diyorum ama olmaz lan. gerçi faroe adaları ligi var mı onu da bilmiyorum.

rate my avatar'la izlanda'da kapışacağım yalnız. hafnarfjördur ulan!

bir de bir ricam var sözlükçülerden... ben bunu kurduktan sonra 10.3.0'a yükseltmek istiyorum. hepsini tek tek indirip kreklemeli miyim? öyleyse ya da değilse, link alabilir miyim hacı? bulamadım lan...
rene mihelic her türlü denenir. yıl sonunda portekiz'den bir takıma transfer oluyor. ondan sonraki sene alabilirseniz kaçırmayın derim. zaten oyunun ilk 2 senesinde oldukça fazla forma şansı bulacağı için özelliklerinde hayvani bir yükselişte söz konusu olacak.

penaltıları falan kaçırmıyor, diğer duran toplarda da iyi. orta sahanın her yönünde oynuyor, box to box orta sahaların en iyi ve ucuzları arasında.
Galatasaray'dan başlayan ve Liverpool'da devam eden bir kariyere sahip olmak en mükemmelidir.
garip, garip ve yine garip bir oyun.

fimleikafelag hafnarfjardar ile dün başladım kariyerime. özet geçeceğim merak etmeyin. sezon öncesi lig kupasında a grubuna düştüm. benim haricimdeki 5 takımdan 2'si, benim ligimdendi. onlar da valur ve fylkir. valur'la 2-2 berabere kaldım, fylkir'e 1-0 yenildim. geriye üç tane ikinci lig takımı kalıyordu. hk'yı 1-0 yendim. vikingur'la 1-1, fjardabyggd'le 3-3 berabere kaldım ve kupaya gruplarda veda etme başarısını gösterdim.

ikinci lig takımına karşı üstünlük yakalamak fakat o skoru koruyup bir üst tura çıkmayı becerememek nasıl bir öküzlüktür anlamıyorum. sen hafnarfjördursun, büyük düşün. yapma bunları. aklım almıyor arkadaş bu saçma oyunu. fm'den değil, takımın oynadığı saçma oyundan bahsediyorum.

gelin fjardabyggd maçına gidelim...

3'te björnsson, 6'da vilhjálmsson çakıyor ve 2-0 öne geçiyoruz. süper di mi? 17'de penaltıdan sigurbergsson farkı bire indiriyor, 23'te bjarnason skoru eşitliyor. 77'de ön liberomuzun güvenilir ismi, güzel komşumuz siim abi, yay üzerinden muhteşem bir frikik çakıyor ve takımımızı 3-2 öne geçiriyor. o götünü toparlayıp geriye gelene kadar, 81'de árnason canımıza okuyor.

ve evet, şu sikindirik turnuvada bile gruptan çıkamıyoruz. ben tabi kafayı yiyorum hacu. ne olacak böyle, bu nasıl takım, bu nasıl hafnarfjördur diye... sonra lig başlıyor. açılış maçı, kupada anamızı belleyen fylkir ile. 4-0 kazanıyor, bir o kadar da kaçırıyor ve takımın anlamsız yükselişine anlam veremiyorum. sonradan, taktiği değiştirdiğimi hatırlıyorum. kupada orta saha çok boş kaldığından hem adamlar rahat geliyorlardı, hem biz çıkamıyorduk. 4 defans, 1 ön libero, 3 orta saha, 2 forvet. mis gibi. ne top geçiyor ne adam. hem de hayvan gibi atağa kalkıyoruz. mis.

sonra derken 11 maç geçti. fakat dikkatimi çeken bazı şeyler var ligin ilk yarısının bitiminde...

- gerçek hayatta lig ikincisi olan ve izlanda'nın güçlü sayılabilecek ekiplerinden breidablik, 11 maçta 6 gol atabildi ve 12 takımlı ligde 11. sırada bulunuyor.

- takımımın oyuncusu atli vidar björnsson, 11 haftada 20 gol attı ve bu sayıya ulaşabilen tek "takım", attığı 21 golle valur. diğerleri 20 golü bile bulamadılar takım olarak. bizim gol sayımız da toplamda 28.

- gerçek hayatta izlanda'nın en çok şampiyonluk yaşayan, bu sezon orta sıralarda takılmasına rağmen normalde en iyi kulüplerinden biri olan kr reykjavik, 6 puanla ligde son sırada yer alıyor. evet lan evet! bir maç değil, üç maç değil, beş maç değil... 11 maç oynandı ve bu adamlar sonuncu sıradalar.

her neyse. ikinci yarıya başlayayım ben. hehe. sezon sonu bunlar küme düşerlerse çok pis gülerim. ha ayrıca kr ve keflavik'le ilk yarı maçlarımı deplasmanda oynadım. birini 4-1, birini 5-0 yendim. epic fail yaşattım allahıma billahıma.
bursaspor,deportivo,man.u son olarak valencia ile 8 sezon tamamladığım sonra yeter ulan dediğim oyun.wonderkid mi istoyorsunuz? kendin bulsana kardeşim.oh wonderkid piş shorlistime düş.kendin bul tadından yenmiyo ha essah bak
beşiktaşı alıp 3. maçta kendimi kovdurduğum oyun. 3 maçta farklı yenilmemden değil, aksine 3 maçıda farklı galip getiriyorsun. üstelik bunlardan birisi fenerbahçe, diğeri valencia, diğeri de ankaragücü. fenerbahçe'yi eleyerek süper kupayı alıyorsunuz üstelik. ulan iyi başladık ha, şimdi ne desem yaparlar diye ek maaş bütçesi istiyorsunuz. vermiyorlar. vermezler, verirler mi hiç. ultimatom uyguluyorsunuz, iş merkezi çıkıyor direk karşınıza. sonra mı ? başlangıç ekranına geri dön.
gayet güzel ve eski sürümlere göre daha az buglu oyundur kendisi.

eski oyunlardaki gibi maxim tsigalko'yu, toledo robson'ı ya da anatoli todorov'u transfer ederek şampiyon olamıyorsunuz. kadro istikrarı ve uyumu çok önemli düzeyde, takımda bir gruplaşma olunca bütün takım bundan etkileniyor ve sonuç olarak çoğu maçta mağlubiyeti tadıyorsunuz.

sakatlık mevzusunu inceleyecek olursak; nedense bu sakatlıklar beni hiç bulmadı. kadrom biraz geniş ve antrenmanların yoğunluk olarak en üst derecede. buna rağmen çok az derecede sakatlık yaşamamın sebebini kaliteli koçlar ve doktorlarla çalışmam olduğu düşünüyorum. özellikle ilk sene transfer bütçemin büyük bir kısmını teknik kadroyu yeniden yapılandırmak için ayırıyorum. man utd, liverpool, real madrid, barcelona vb büyük takımların "genç antrenörü" olanlar sizin tekliflerinizi havada karada kabul ediyorlar. tabi bunun için tazminat ödemeniz gerekiyor. ayrıca koçları ya da doktorları transfer ederken sadece özelliklerine değil tanınmışlık derecelerini de incelemeniz sizin faydanıza olacaktır. tanınmışlığı yüksek olmayanları artist futbolcular pek takmıyor ve antrenmanı sürekli asıyorlar.

son olarak transfer bölümüne de değineyim. hangi taktikle oynarsanız oynayın; kaleci, defans göbeği ve forvet oyuncularının alabileceğiniz en iyi oyuncular olmasına özen gösterin. bekler, açıklar ve orta saha oyuncuları çok önemli değil bu oyunda. uzun boylu bir target man alın, defanstan şişirin kafasına. elbet maç içinde pozisyon bulup maçı kazanacaksınız. bir de rene mihelic cidden iyi bir oyuncu. real madrid'de bile rotasyona girebiliyor.
özlediğim, gerçekten çok özlediğim oyun. evime döneyim, anında başına kurulup 18 saatlik aralıksız oynama rekorunu kıracağım.
bu senenenin transferlerini içeren bir dosya indirdiğim oyun. deneyip fikrimi bildireceğim.