bugün

zamanla kaybolan şey. sokratese göre aşkın ikinci aşamasıdır.
keşke bu zihniyeti değiştirebilseydik dediğim durumdur.
malesef fiziksel özelliğe değer veren daha çok insan var , öyle olmadığım için mutluyum ama bi o kadarda yalnzım. çünkü kafa dengim ve böyle düşünen birisi yok henüz karşıma çıkan...
aslında çoğu kez olan ancak abartılıp, yada duyguların kişiyi yüceltmesi sonucu metafizik bir duruma varmış sanılan durumdur. aşk denen fiziksel tatminsizliğin yüceltilmesidir ve tatmin edemeyenler birbirine aşık olur. tatmin olanlar daha ılımlı sever ve daha kalıcı birliktelik sunar. ayırca mutlu olur. aşklar bu yüzden kısa sürer ve bitince de artık kişiler birbirine katlanmaz diye düşünüyorum.
Bacaksa bütün kızlarda iki tane var abartılacak birşey değildir.
fizikten geçip kimyadan kalmaktır bunun neticesi. kimya uyuşmuşsa zaten güzel gelir gözüne. ama bazıları illa ki güzel seçer. eh nediyelim kimyalar da uyduysa? allah mesud etsin.
özetle, tek başına yetersizdir efendim.
Fizikselliğin verdiği kapılma elbet biter ve bir süre sonra, sıra karakter özelliklerine gelir ve ayrı düşmeler başlar..
Olmayan şeydir. Fiziksel özellikten hoşlanırsın. Kişinin karakterine aşık olursun.
Anlatım bozukluğudur.

- Hayatım şu katı haline bayılıyorum.
+ Bebeğim sen bir de sıvı halimi gör (gülerler)
- Sevişince plazmaya yürüyelim mi?
+ Uzatma amk.

Doğrusu dış görünüşe aşık olmak olabilirdi mesela. (bkz: Çok biliyom amk evet var mı)
bazen pişmanlıktır.
Fazlasıyla yanılmaktır.
bazen olabilir. bazıları var tanrıça gibi. nası etkilenmiycen yani.
Yüzeysel kişi davranışı. Fiziki özellik ilk. başta bir ilgi yaratabilir. Peki ya ruh? Aksi takdirde sadece Beden sever ruh değil
Hayvansal tarafın ağır basması.
aşk mı o ne? artık aşk diye bişey mi kaldı ki? dürtüdür o dürtü,aşk olsa duramazsın.
"güzel bakan güzel görür ; güzel gönlü olan güzel bakar." dedirten entry'dir.
Karakter özelliği de dış görünüşü kadar beğenilecek gibi değilse kişiyi pişmanlığa doğru götürecek eylem.
Gerçi gerçekten aşık olan insanın gözü kör olur, karşıdakinin hiç bir kusurunu görmez derler.
ilk gördüğün şey fiziktir. aşk'ta zamanla olan bişey değildir. anlıktır. o yüzden ilk fiziksel özelliğine aşık olursun. sonra kişiliğini göremezsin zaten o artık senin için melektir.
günlerden normal birgün, saatlerden normal bir saatti, televizyonda normal bir programın reklamları dönüyordu, herhangi bir kahvaltı sırayısıydı kyk'da. Sonra bir gülüş yankılandı kulaklarımda ilk olarak duyduğum salt bu idi yalnız bir gülüş, gülüşün yankılandığı yere doğru kafamı çevirdiğimde gülüşünden çok daha güzel bir kadınla karşılaştım. sonra arkadaş olduk onunla, çevresinde bir çok erkek vardı, hepsi de ona aşık olduğunu iddaa ediyordu, ben ise susuyordum sevgili sözlük, sonra hayaller kurarken yakaladım kendimi, sonra daha yakınlaştım ona, en yakın arkadaşı oldum sonra, ne zaman bir yerden, bir şeylerden sıkılsak hep çıkıyorduk, çift çıkıyorduk, kendimize bir mabet bulmuş orada saklanıyorduk, genelde yıldızlardan konuşuyorduk, bazen şekline hayret ettiğimiz bir taş parçasından, ama en çok susuyorduk, o susuyordu, ben ona susuyordum. birlikte kahvaltılarımız oldu sonra, akşam yemeklerini hep kasvetli, hep sıkını bulduk, biz birlikte kahvaltı ettik hep. sonra, sorma sonrası olmadı hiç diye düşünmeye başladığım anlardı, okul bitti, uzak kaldık, onun hayatına başkaları girdi ben uzaktan ona kızdım, benim hayatıma başkaları girdi, ben her bedende onu sorguladım, tam dört yıl birbirimizden uzak, birbirimizden soğuk ve sık sık birbirimizden nefret edercesine yaşadık. sonra birgün gülüşü yankılandı kulaklarımda, sonra yüzü geldi aklıma, birlikte yapmış olduğumuz kahvaltılardan bahsettim o yokken yıldızlara(burada yazar teşbih yahu mecaz yapmamakla birlikte gerçeklikten bahsediyor)sonra yine girdi gülüşü dünyama, tam dört yıl sonra ve biz şuan evliyiz gülüşüne aşık olduğum kadınla. bu başlığı okuduğumda önce gülüşü yankılandı kulaklarımda, sonra kendi ve ben ilkkez sormuştum kendi kendime ben onun nesine aşığım diye. salt bir şeye aşık olunmaz dostlar, romalılar. o, olduğu için aşıksındır sen ona, onu o yapan her şeye aşıksındır. gülüş, gözler, fiziksel özellikler bahanedir aşka.
zaten aşkın olması gereken tanımıdır bu. fiziksel özellikler ikinci planda ise farklı isimlendirilir.
ilk görüşte fiziksel özelliğini beğendin diye aşk olur mu bilmem ama şöyle de bi gerçek var ki; insan dış görünüşünü beğenmediği insanı tanımak istemiyor.
hayal kırıklığı ile sonuçlanır. siz o fiziksel özelliklerini beğendiğiniz insana kafanızda bir karakter yaratırsınız sonra yarattığınız o kişiye aşık olur onunla ilgili hayaller kurarsınız. sonra onu tanıma fırsatı bulduğunuzda ya da birlikte olduğunuzda kurduğunuz hayallerle uzaktan yakından alakası olmadığını anlar ve hayal kırıklığına uğrarsınız. durum bu farklı sonuçlananı görmedim daha. bu yüzden insanlar yüz güzelliği değil iç güzelliği önemli diyor muhtemelen
aşık olmak olmaz o begenmek olur fiziksel özelliği.
En doğru olan durumdur.

ilik gibi olsun, sadece erkeklerin değil kadınlar dahi desin ne kadar güzel bir kadın diye gerisi önemsiz. Yemişim eğitimini de kültürünü de güzel olacak hafız ilik gibi bakınca için yanacak uğruna dünyaları yakacağın kıvamda olacak.

Bi de üstüne edep varsa gerisi önemsiz.

Edit: kaliteli ve pahalı tasarıma sahip ayakkabıyı unutmuşum, onu zaten öğrendiniz.
aşk değildir o. dış görünüş aldatıcıdır çoğu zaman.
(bkz: bırakınız olsunlar bırakınız sevsinler)

Asıl aklımı karıştıran, zeki olmak beyin kıvrımlarıyla alakalıysa, zeka da fiziksel özellik. Bu durumda zekaya aşık olmak da bu genellemeye girer.