bugün

komik insanlardır efendim bunlar. böyle bir kasılmalar, ufka bakış atmalar falan. sanki biz kitabı boşa okumuşuz, enayi yerine konmuşuz gibi artistlenmeler. ''olum nasılsa filmi çekilecek bunun'' diyor kitabı önerdiğinde. yeni teknolojik bir ürünü aldıktan sonra ''çok pahalı almışsın 4-5 ay sonra yarı yarıya ucuzlar'' diyen arakdaş gibidir bunlar işte. belkide aynı kişidir.

bir de şey zannediyorlar sanırım, kitap mesela 600 sayfa mı? 600 sayfada geçen bütün yazıları filmde söylüyorlar sanıyor bence. o kadar düz yani. hmmmm... çok memnun oldum. ben de dünyayı kurtaran adam.
uzak durulması gereken insanların başında gelirler. zira kitap okuma alışkanlıkları olmadığı için bu ikisi arasındaki farkı anlamaları da beklenemez.

ayrıca kitabı okuyup filmi izledikten sonra yorum yapma, kıyaslama vs şansını hiç yakalayamamış zavallılar da denebilir bu insanlara.
kendi hayal gücü olmayan insandır.

okurken; yaşayamayacak kadar sığdır hayalleri. bu nedenle, bir yönetmenin hayal gücü ile beslenir.
bu beslenme, sadece filmi varken kitabını okumaya ne gerek var insanı için geçerli değildir. günlük hayatta sıkça karşılaşabiliriz, kendi sınırlarını, başkasının fazlasında aştığını sananlarla...
hazıra alışmış insan modelidir.
boş insandır efendim fazla söze gerek yok.
zeki oldugunu sanip, aslinda cok sey kacirdiginin farkinda olmayarak aptallik yapan insandir.
bir de belli etme ya zeka seviyeni denilesidir.
içinde tut ölmezsin.
gayet normal bir insandır.

Kitabın var olması yetiyorsa filmini neden çektiler. Kim uğraşır okumaya.

(bkz: OKumuyom ben ya)
cahil insandır film 2 saat sürer ama kitap günlerce o heycanı yaşatır insana.
Kitap okumamış, okusada anlamamış olan insandır. Kitabın ayrıntı gücünü fark edememiş insandır. Ayrıca kitaptan beyaz perdeye aktarılan filmlerin başarısızlığını fark etmemiştir. (bkz: Da vinci şifresi) (bkz: melekler ve şeytanlar)
el işi yapılmış bir sanat şaheseriyle, pritten çıkmış bir fotoğrafı aynı kefe de tutan insan zihniyetidir. kitap okumak hayal gücü gerektirir.
''aaa aşk-ı memnu'nun kitabı da çıkmış''

diye şaşırabilirler bunlar.
kendisine en basitinden 1984 adlı eserin romanı ve filmini izlemesi istenir, tartışmaya sonra devam edilir.
Hayal etmenin gitgide zorlaştığı insanlarda, ne gerek var diyerek eksilen insandır.
(bkz: porno izlemek varken niye seks yapıyım) derse şaşırmayın.
ya filmin, sinemanın ne kadar muhteşem bir sanat olduğunun farkına varmış insandır ya da kitaptan anlamayacak kadar yazık olan insan. en iyisi ikisini de yapmaktır aslında.
Büyük ihtimalle hayatında 5'den fazla kitap okumamış ennihayetinde filmi çekilen hiç bir kitabı da okumamıştır. Bunun sonucu olarak bu şekilde boş laflar etmesi cahilliktendir. ***
bir de kitaptan sonra seyredilenleri vardır bu filmlerin, o zaman gereklilikler ortaya çıkar, film kitaptaki derinliği yakalayamaz yapısı gereği, kitap düşündürür, film cips gibi çabuk tüketilir, görsel şölendir falan, ikisi kıyaslanamaz aslında, kitap etkili olan hatırladığım tek film koku.
kitap okuma alışkanlığı edinmemiş üşengeç insandır. bu tür insanlar filmleri de düzgün izlemezler zaten.
genellikle görsel ve işitsel hitap olduğu için insanların filme yönelmesi daha çabuk anlamayı sağlamasından ileri gelir.
ejderha dövmeli kız ve dövüş kulübü kitaplarını okurken başımın etini yiyen iğrenç insan tipidir. o kitapla kafasını kırmak istersin ki ejderha dövmeli kızı neden o an bu şekilde kullanmadım diye düşünmüyor değil insan. 180 sayfalık dövüş kulübü bile ancak orijinaline yakın bir şekilde aktarılıyorsa gerisi ne ola.
toptancı kafasıyla yaşayan insanoğlu. bunlar tatile çıkacakken 12li tuvalet kağıdı alanlar işte hep aynı.
kitap okumanın zevkini tatmamış, tv ile büyümüş nesilin insanıdır.
yanılmaktadır. çünkü film ile kitaplar çoğunlukla farklı olurlar. konu aynı olsada olaylar degisiklik gosterir. her zaman kitap daha içeriklidir.
ona o yetiyordur. diğeri zaten onu aşıyordur. bırakınız kendi yağında kavrulsun.
güncel Önemli Başlıklar