bugün
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler12
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız18
- ekşi sözlük9
- sözlük kızlarının ayakkabıları13
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- icardi190510
- ali erbaş11
- online olup entry girmeyen yazarlar8
- anın görüntüsü17
- bülent uygun15
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır10
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu21
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- akp seçmeni14
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- bebek kokusu9
- şu anda çalan şarkı9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
Yıllarca kendimin yazdığını düşündüğüm bir deneme..
Beslenme çantamda silah saklamıştım...
Belki de bu yüzden akranlarım; Bruce Lee ve Cüneyt Arkın arasında gidip gelirken,ben yeşil duvarıma Che posterleri,Nazım planları astım.
Ve orta sona kadar veli toplantılarımdan hiç korkmadım...
Sanırım tehlikeli bir ailenin küplerine sır sığdıramayan oğluydum.
Zamanında ergenlik duvarlara çevirirken yüzümü,ben çentiklerimi saymak yerine,uçan balonların üstüne serçe parmağı olmayan saygıdeğer ablaların-abilerin portrelerini çizdim.
Hünerliydim...Değerli dişlerine güvenen genç bir fildim artık.
Evimden ayrılmanın,hayata atılmanın vakti gelmişti.Hem bana göre,
‘’evimiz hayattan iki kat daha çetindi’’
Tükenmeyeceğime ölesiye inandığım öyle öykülerim vardı ki...
Kaçmasın diye öldürdüğünü kuşunu dul babasının suladığı saksıya gömen çocuğu anlatacaktım mesela.
insan anasıyla evlenebilir diye vaaz veren hocayı anlatacaktım,bu hoca cüce olup minarede uyuyacaktı.
Çirkin görünüyor,pis kokuyor diye en mahrem yerini ayakları sanan yeni gelini anlatacaktım oysa.
Yalnızca yemek yerken yakışıklı olduğunu düşünen,bu yüzden sofrasından aynayı eksik etmeyen adamın hikayesi onlarca ayrıntıya girdiğimde nasıl parlayacaktı. ?
Ama ne yazık ki yine kanıma karıştın sen...Bir yudum hafifliğinde,kaygan bir mısra daha içiyorum,karşımda düşlerin...
‘Çocukluktan gayri hemşehrilik yoktu oysa’
Peki ben neden soğudum ilk gençliğimden?
Babayla bir tanışma yaşı olduğunu bile/ bilirken.
Zamanında burnumda bir yara besler,şımartılmak istediğim zaman,bağlanmamış kabuğunu kaldırır-kanatır,evi telaşa verirdim.
Şimdi tapılacağımı bilsem
Burnumu kanatamıyorum.
.........Çünkü ben artık değerli dişleri mürekkebe bulanmış,olgun bir filim!
Ve anladım ki.;
Dişlerimden daha değerliymiş,
Düşlerim..
Beslenme çantamda silah saklamıştım...
Belki de bu yüzden akranlarım; Bruce Lee ve Cüneyt Arkın arasında gidip gelirken,ben yeşil duvarıma Che posterleri,Nazım planları astım.
Ve orta sona kadar veli toplantılarımdan hiç korkmadım...
Sanırım tehlikeli bir ailenin küplerine sır sığdıramayan oğluydum.
Zamanında ergenlik duvarlara çevirirken yüzümü,ben çentiklerimi saymak yerine,uçan balonların üstüne serçe parmağı olmayan saygıdeğer ablaların-abilerin portrelerini çizdim.
Hünerliydim...Değerli dişlerine güvenen genç bir fildim artık.
Evimden ayrılmanın,hayata atılmanın vakti gelmişti.Hem bana göre,
‘’evimiz hayattan iki kat daha çetindi’’
Tükenmeyeceğime ölesiye inandığım öyle öykülerim vardı ki...
Kaçmasın diye öldürdüğünü kuşunu dul babasının suladığı saksıya gömen çocuğu anlatacaktım mesela.
insan anasıyla evlenebilir diye vaaz veren hocayı anlatacaktım,bu hoca cüce olup minarede uyuyacaktı.
Çirkin görünüyor,pis kokuyor diye en mahrem yerini ayakları sanan yeni gelini anlatacaktım oysa.
Yalnızca yemek yerken yakışıklı olduğunu düşünen,bu yüzden sofrasından aynayı eksik etmeyen adamın hikayesi onlarca ayrıntıya girdiğimde nasıl parlayacaktı. ?
Ama ne yazık ki yine kanıma karıştın sen...Bir yudum hafifliğinde,kaygan bir mısra daha içiyorum,karşımda düşlerin...
‘Çocukluktan gayri hemşehrilik yoktu oysa’
Peki ben neden soğudum ilk gençliğimden?
Babayla bir tanışma yaşı olduğunu bile/ bilirken.
Zamanında burnumda bir yara besler,şımartılmak istediğim zaman,bağlanmamış kabuğunu kaldırır-kanatır,evi telaşa verirdim.
Şimdi tapılacağımı bilsem
Burnumu kanatamıyorum.
.........Çünkü ben artık değerli dişleri mürekkebe bulanmış,olgun bir filim!
Ve anladım ki.;
Dişlerimden daha değerliymiş,
Düşlerim..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar