bugün

ying yang felsefesidir bahsedilen. her kötünün içinde bir iyi, her iyinin içinde bir kötü vardır.

ama hep tamamen "ben iyiyim, ben kötüyüm, ben kötünün iyisiyim" falan diye karşısına çıkmaz insanın. belki de bocalamak da bu yüzden. sonra hepsini boşverip diyorsun ki kendine : "karıncalar gibi olacaksın azizim. millet ne yapmışsa aynısını devam ettireceksin, ki ne seni garipsesinler, ne de karanlığa bir adım atacaksın. niye atasın ki, orası karanlık zaten, ne olduğunu bilemezsin."

işte işin kolayı budur kardeş. senin etrafındakiler ne yapıyorsa taklit edeceksin. bir şeyi savundun mu körü körüne ona bağlı olacaksın; ki ondan başka herşey yanlış, hayatın özü bu, ondan biraz saptın mı, karşıt düşünceden bir bahsettin mi, yandın. dışlanma korkusu sarar içini.

oysa bir gezgin olacaksın, her şeyi yaşayacaksın. ve yaşadığın, gördüğün, öğrendiğin her şeyden bir parça olacak benliğinde. nazım "bu memleket bizim !" diyecek, karşısına üstad diyecek : "toprak post, allah dost!" asıl kardeşlik bu olacak işte. yani sözde kalmayacak, kimse birleşmese de sen özünde harmanlayacaksın bu işi. bir asır önce bir adam doğdu, her şeyin özünü gördü, her şeyden birşeyler kattı kendine, oradan da buradan da, şimdi bile herkes baştacı ediyor onu. kim olduğunu ben söylemeden biliyorsun.

öyle olacaksın işte.
gerek fikirsel olarak olsun gerekse felsefi olarak incelendiğinde her kavramim anti tezi vardir.

olgular incelendiği vakit -öyle büyük seylerde aramayin yahu taksimden besiktasa gider iken mesela- bir cok alternatifler bulunmaktadir.

iste zaman kavram ve faydalanma egrisinde - dogru zaman dogru sartlar ve dogru hedef- dogru kombinasyonlar yapildiği vakit basariya ulasilabilir.

misal olarak poker oyununu örnek verebiliriz. pokerde bildiğiniz gibi en büyük kağit flush royal'dir. (bilmeyenler için söyliyeyim, flush royal kupa asi, papazi, dami, bacaği ve onlusundan olusan eldir)
bütün kagitlarin en üstünü ve yenilemezidir.

ama kombinasyon ne yazik ki milyonda bir gelir ve bir cok insan bu rüyayi yakalamak için elinden geleni yapar.

fakat dediğim sans yüzdeleri düsük oldugu için kare, full, uclu, kare kent gibi kombinasyonlar denk geldikce idare eder.

işte nasil ki ayni düsünceyi paylasan ayni fikirleri edimleri hisseden bir kare, birbirinden farkli ama ortak paydada bulusan flush royale daha kiymetsizse de hayat böyledir.

ama ortak paydalari bulmayan fikirler ise ne yazik ki kent, marjinalitesinden ödün veren daha dogrusu özgünlüğünü kaybeden kombinasyonlar flus olmaktir.

gerçi bu entryi okuyacak olanlarin poker bilmesi iktiza etmektedir ama ne yapalim hiç olmazsa pokeri merak ettiriyoruz.

konuyu fazla dagitmadan toparlama harekatina girismek farz oldu. simdi her olguyu birbiri ile harman edip iyi bir karisim yapmak mecburiyeti vardir. hayat ne monopol olarak yorumlarinir ne duopol hayat komple coklu poldur.
kendini kalıplarla sınırlamamak her disiplinin iyi taraflarından faydalanmaktır. en iyisi budur. lakin öyle olayım deyince olunan bir şey değildir. doğuştan on gelmesi gerekir ya da çok iyi bir öğretici ile teşvik i mesai yapmak gerektir.
(bkz: gerektir)
(bkz: gevrektir)
(bkz: çörektir)
(bkz: olsa da yesektir)
(bkz: açıktım lan)