fettulah gülen in gribal enfeksiyona yakalanması

ne büyük bir tesadüf,

bir kaç gün önce ben de gribal bir enfeksiyona yakalanmıştım. balgam kalitemden vs. hocaefendiyle aynı kaderi paylaştığımı düşünerek sevinmiş, iyi hissetmiştim.

bugün bakıyorum da yüce insan iyileşmiş, ben de yakında inşallah...

haber değeri taşımayan olaydır, asıl bu var oğlum. *
(bkz: fetullah gülen in aids kapması)

alp nuhoglu'nun çok üzüldüğü ilk ucaga atlayıp hocasının yanına gitmesi beklenen olaydır.

doktor: sayın fethullah sanrım gribal enefeksiyon kapmışsınız, size şu ilaçları yazıyorum...

fethullah hoca: yok yok! ilaca reçeteye gerek yok!

doktor: nasıl yani? ama olmaz, iyileşmezsiniz ki!

fethullah hoca: olum cafer! kuyumcudan bi koşu gidip bi küçük altına kap gel, aman cumhuriyet altını falan olmasın sakın...

cafer: abd'de ne gezer hocam cumhuriyet altını zaten! ben size en hasından birleşik devletler sikkesi alıp gelecem!

doktor: hayır, efendim ben emeğimin karşılığını para olarak alırım; altın falan istemez!

fethullah hoca: bi sus be adam! zaten hastayım, altın sana değil, bana gerek (bu arada cafer kuyumcudan gelir)

cafer: işte, hocam altın!

fethullah hoca: hah, tamam! ver bi okuyayım altını! sonrada bir bardak sus getir de içine atayım okunmuş altını! bu karışımı içtim mi bi zikim kalmaz turp gibi olurum evelallah!

doktor: ee iyi o zaman ben gideyim!

fethullah hoca: haydi güle güle doktor, kapıyı kapatmayı unutma! cafer sen de git bizim gazetci ve tv'ci çocuklara haber ver buraya gelsinler!