bugün

fethullah efendi'nin ağzından uçmalı konmalı nefis bir hikaye. mizah sanatının seçkin örneklerinde müstesna bir metin...

--spoiler--
"teyzem âbide, zâhide bir kadındı. alvar imamı'na da yürekten bağlıydı. başından iki defa delirme hadisesi geçti. birini ben hatırlamıyorum. söylenen şu: teyzem gece kalkmış tesbihini çekiyor. bir ara, spiritualistlerin 'mekandan uzaklaşma' dedikleri hal oluyor ve teyzem seccadesinin üzerinde bir metre kadar havaya yükseliyor. kocası bu durumu görünce endişe ediyor ve ayaklarından tutup onu yere çekiyor, teyzem de deliriyor, hatta mütecaviz bir hal alıyor. öyle ki ancak zincirle zaptedebiliyorlar. hattâ bir keresinde, düğün evinde ne kadar ayakkabı varsa hepsini toparlayıp tandıra atıyor ve elinde sopayla tandırın kapısı önünde nöbet tutuyor. hiç kimse cesaret edip yanaşamıyor ve bütün ayakkabılar tandırda cayır cayır yanıyor... nasılsa dedem arkasından yakalayıp onu oradan uzaklaştırıyor.. daha sonra teyzeme birisi bir muska yazıyor. hadisenin bundan sonrasını dayım şöyle anlatırdı:

'misafir odasında oturuyorduk. o yine zincirle bağlıydı. yazılan muska yerine konulduktan kısa bir müddet sonraydı ki, ağlamalı bir sesle: 'dadaş beni niye bağladınız ki?' dedi... hemen çözdük. iyileşmiş ve tamamen eski haline dönmüştü..

ikinci delirmesine de ben şahid oldum. küçüktüm, hafızlık yapıyordum. alvar imamı'nın torunu ilk dönemlerde hocamızdı. birisi, bir iki kelimelik, pek de öyle hakaret olmayan bir söz sarfetti. rahmetli dedem ve teyzem oturuyorlardı. o böyle deyince birdenbire bir çığlık kopardı: 'benim efendime ha?' dedi. yine delirdi. zorla arabaya koydular. dedem onu götürdü. psikiyatriye yatırdılar. klinik, hastahanenin 4. katındaydı. kendini 4. kattan aşağıya attı ama hiçbir şey olmadı. bu hadise üzerine teyzemin kocası erzurum'dan bir hocaya gidip muska yaptırdı. teyzem anında şifa buldu ve gayet sakin olarak eve döndü."
--spoiler--

http://tr.fgulen.com/content/view/10837/3/
güncel Önemli Başlıklar