bugün

(bkz: Fular yetmezliği)
Edmund Husserl'in natüralizmi ve natüralist bağlamdaki psikoloji bilimini eleştirdiği, fenomenoloji adlı yöntem ve anlayışın incelik ve temellerini anlattığı eseri. Husserl -öyle söylenebilir ki-bu eseri ile felsefede kırılma noktası olmuş ve bilinç felsefesine farklı bir açıdan -brentano kaynaklı açıdan- bakmıştır. Bu eserde ve Husserl'de bilinmesi gereken: fenomenoloji epistemolojik temel almaz. Bu, iki uçtaki felsefi görüşlerin hiçbirisine uğramadan, onları temel almadan ve aynı zamanda onlardan tamamen bağımsız olmadan bir yöntemdir. Ne kant gibi sentezci bir yaklaşım ne de kıyasıya redde dayanır.

Benim özellikle ontoloji ve psikoloji ilgililerine -yetkin olan ya da olma potansiyeli taşıyanlara- tavsiye ettiğim bir eserdir. Kendisinden çok sonra Hartmann tarafından bu eser kaçtığı şeye yakalandığı gerekçesi ile eleştirilse de heidegger, sartre ve derrida gibi önemli isimlerin başvurduğu, üzerinden ilerlediği Husserl'in en değerli eserlerindendir.
Bay Husserl'in magazin içermeyen saplantılı bir transendental idealizm içeren kitabıdır. Ontolojik yönden değil.