bugün

küfrede ede izlediğim filmdir.
massive diye tabir edilebilecek müzik yapan, pes 2012 soundtrack listesinde jump around isimli şarkısı bulunan alternative rock grubu.
Filmin henüz başındaki söz, filmi açıklamaya yeter.

Kim ki, kendinden bir canavar yaratır, o zaman insan olmanın acısından kurtulur.

Dr.Johnson
kafa yapan filmdir.
filmde uyuşturunun etkisine kapılıp ordan oraya savrulan karakterler yüzünden konu bütünlüğüne ilk izleyişte vakıf olamayabilirsiniz ama ilk izlediğinizde keyif alacağınıza garanti veriyorum. şöyle ki bu filmin diyalogları komik ve bir o kadar da derindir. insan psikolojisini derinden irdeleyen sorularıyla bir yandan felsefe yapan bir yandan da bir o kadar boş yaşayan bir gazeteci ve avukatının harika maceralarını izlerken uyuşturucu hakkında fikir edinmenizi sağlayacak filmdir bu. johnny depp ve benicio del toro varlıklarıyla bile beni cezbetmişti zaten ama bu film daha fazlası.
ayık kafayla insanı sıkıntıya sokan film.

kullanmadıkları uyuşturucu kalmıyor adamların. ikisininde kafası muhteşemken o paranoyak halleri, maddelerin hızlanmasıyla gelen kafanın etkisinden çıkmaya çalıştıkları tripler darlıyor insanı. ama keyifte veriyor, ama darlıyorda. ibne gibi, puşt gibi bir film adfkjfhadskj.

--spoiler--
johnny depp in maddeyi aldıktan sonra titremeleri, kafasına havlu geçirmeleri, ağzında sigara dolandırışı hahahah.
--spoiler--
şöyle güzel bi klipte var
http://www.youtube.com/watch?v=7geQYc_-ruc
yine öğrenci olup ödev niyetine seçesimin geldiği film. çok iyidir birçok açıdan. bir de;

(bkz: flea)
sadece 20 entry girilmesine şaşırdığım başlık.
gonzo gazeteciliği sonuna kadar yansıtan filmdir. dönemin ruhunu da iyi kavramış bir yönetmenin elinden çıkmadır.
ayik kafayla zor cekilen film. hic olmadi, yani hic olmadi bir alkol kafasi gereklidir filmden zevk alabilmek icin.
tanımını yapmak imkansız bir film. ne olduğu, olmadığı belli olmayan garip bir seyr u sefer.hangi alemdir ne tür mahlukattır nelerin döndüğü konusunun büyük bir muamma olduğu, bol bol asit zerki ve ardından büyük miktar istifra devamlı dönen bir alem..tüm bunlara karşı tutup bırakmayan anlaşılması güç saplantı anlaşılmaz bir peş isıra sürükleyici bir atmosfer.kelimelerin kifayetsiz kaldığı seyriyle de anlaşılmaz bir tuhafinema.
illaki bir kalıba sokmak gerekirse film tarihinin kafası en güzel filmi denebilir. http://www.kalemsuare.com...ng-in-las-vegas-1998.html
filmde öyle aham şaham bir olay örgüsü yok. tüm film johnny depp ve del toro'nun mükemmel oyunculuğu etrafında dönüyor. daha genç zamanlarında olsa da (1998) johnny depp'i kıskanıyorum ulan ben diyorsanız, yarısında çıkabilirsiniz.
okumamak için en öküzcesinden sebeplerin olması gereken kitaptır. zaten ileriki zamanlarda ekmek arası yapılıp yenir o kitap.
(bkz: lacerda)
johnny depp in hiçbir sahnede sigarasız görünmediği kafası güzel bir film. özellikle eter tribine girilen anlar eğlencelidir, bizim mavi boncuk filminde emel sayın kaçırtıcı olarak bildiğimiz eterin uyuşturucu etkisi, kendi adıma yeşilcamın bir döneminin ciddi olarak sorgulanması gereğini düşündürmüştür.
johnny depp'in enteresan aksanı ve kel kafasıyla yardığı, benicio del toro'nun alışkın olunan hallerinden çok daha farklı bir rolde izlenebileceği, kesinlikle seyrettiğim en iyi filmlerden biri. * * * *
johnny depp in ekstrem derecede değişmesiyle tanınmaz hale geldiği, izlerken hafif çapta mide bulantısı yaratıp empati kurmayı sağlayan, gerçek hayatta var olan safari gazeteciliğini konu alan enteresan film.
uyuşturucu kültüründen uzak olan insanlar* için biraz yabancı kalan bir film olsa da, yine de etkileyici bir film; johnny depp i kel kafayla görmek insanı neşelendiriyor, benicio del toro***ya da bıyık çok yakışmış...

film hakkında söylenecek çok şey yok, 1999 yılında yapılmış iyi bir çalışma... fakat üç farklı isim daha dikkat çekiyor filmde;

öncelikle filmin başında, 2002 yılından itibaren "spiderman" olarak tanıdığımız tobey maguire yi "otostopçu" olarak görüyoruz; bavulunu alıp hippi olmaya, çölü aşıp o kasaba senin, bu kasaba benim gezmeye niyetlenmmiş uzun, sarı saçlı bir genç...

akabinde, las vegas taki "bilmemne oteli"nin asansöründe cameron diaz çıkıyor karşımıza; ateşli bir televizyon muhabiri olarak...

ve bir başka otelde "dindar" ve resim aşkıyla yanıp tutuşan bir kız çocuğu çıkıyor karşımıza, filmdeki yabanıllığını daha sonra "black snake moan" da görüyoruz, yüzündeki masum ifadeyi ise "sleepy hollow" da, yine johnny depp ile kamera karşısına geçtiğinde, evet; christina ricci bahsettiğimiz kadın...
filmin adının asıl çevirisi "amerikan rüyası'n(d)a uçuş ve kaçış"tır.

en azından ben öyle çevirdim.

dünyamızda yer alıp henüz fark edemediğimiz alternatif dünyalarda gezintiye çıkılacağı vakit easy rider'dan sonraki durak olarak kullanılması tavsiye edilir.
--spoiler--
Dr. Gonzo: Music, man. Put that tape on.
Raoul Duke: What tape?
Dr. Gonzo: Jefferson Airplane, White Rabbit. I need a rising sound.
--spoiler--
drug filmleri arasında konuyu en iyi işleyen filmdir ve tam anlamıyla bir deneyimdir.kitabın mükemmel biçimde uyarlanmasının arkasında,belli ki tecrübeyle sabit bir atmosfer oluşturmuş terry gilliam 'ın,inandırıcılıklarının tavan yapabilmesi için ruh sağlıklarını bozabilecek kadar kendilerini kaptıran oyuncularının* ve fiilen çekimlere yardım eden Hunter S. Thompson gibi orjinal bir manyağın uçuk performansları vardır.
filmi ilk kez izleyen bünyelerin neyle karşı karşıya olduklarını bilmedikleri takdirde pek bişey anlayabiliceklerini sanmıyorum.zira anlatılan 68 kuşağı amerikası ve yaşanıldığına inanılamayan tripler kişiyi oldukça yorucaktır.yine de en azından farklı bir şey olduğunu söyleyerek ilk deneyim atlatılabilir. yaşamında hiç holüsünasyon görmemiş hiç uyuşturucu kullanmamış kişilerin sadece gülebileceği sahneler bazı insanlar için oldukça yıkıcı olabilmektedir.işi bilen kişilerin olayı çok çok iyi anlattıkları sahnelere yatişebilmek için beyni 6 ya 7 ye felan ayırıp düşünmek gerekebilir, anlatılan şeyi kavramakta güçlük çekenler için.johny depp'in film boyunca dişlerini sıkarak yada ağzındaki pipo yu ısırarak konuşması benicio del toro'nun yüzünün aldığı şekiller hangi provada denenmiş uygulanmıştır anlaşılmaz.*filmdeki renk cümbüşü, olayların geçtiği mekanlardaki ışık seviyesi bile ince ince hesaplanmıştır ve diyalogların gerçekten yaşanmış olduğunu bilmek izleyiciyi yormasın da ne yapsındır.belki de filmi mükemmel yapan bunca ayrıntının yanında en muhteşemi hiç bişey anlatmıyo gibi gözükse de gönderme manyağı yapabilmesidir.vietnam savaşı dönemini ve amerikan ideallerini alır kafaya geçirir.film biterken bu iki tipin hala günlük yaşamlarına nasıl dönebildiklerini sordurur.filmde akılda şu sahne kalır kafaya kazınan, del toro uçağa binip giderken depp o anlaşılmaz olan konuşmasıyala ''işte bildik insandan farklı bir yaratık'' demiştir.farktır bu direk başka bişey değildir.evet amerikalılardan çekinmek için onların içinden çıkan bu yaratıkların ne tip manyakları olabiliceğini görmek için ve bir insanın uyuşturucu sayesinde ne hale gelebildiğini görmek için izlenmelidir.eğlenmek için değildir,zaman geçirmek için ise hiç değildir.
''too weird to understand,too rare to watch'' * *
çok güzel bir filmdir. bu filmde grace slick'ten white rabbit'i duymak herhalde kimseyi şaşırtmayacaktır ki, filmin en iyi sahnelerinden birinde çalmaktadır. oyunculuklar da yönetmenlik de harkadır. ayrıca, şimdiki örümcek adamın en çiroz halini de bu filmde görebilirsiniz.
kafa bağimliliği kavramını tam olarak açıklayan bir film. gonzo gazeteciliği yapan bir uyuşturucu bağımlısının avukatı ve uyuşturucu koleksiyonuyla beraber bir motor yarışını izlemeye gitmesini anlatsada aynen gonzo gazeteciliğinde olduğu gibi çok farklı şeyler anlatmaktadır.

insanlar 68 kuşağının kaybolmuşluğunu anlattığını düşünsede herkes farkedebilirki johnny depp in yazı yazma sahnelerinde yazdıkları ve yorumları kaybolmuşluğun değil bilincindeliğin göstergesidir.

uyuşturucu kafası filmlerinin en uçmuşudur. gördüğüm ve yaşadığım en yoğun kafaların bile üstünde bir dünyayı anlatmaktadır. ki o uyuşturucu koleksiyonuyla bu normaldir. oyunculuk mükemmeldir. izlenmesi gereken bir filmdir.