fb nin en fazla alex kadar büyük olması

enterasan bir şekilde taraftarlarının mutlu olduğu bir durumdur.

yani geçen seneyi hatırlarsak ligin ilk yarısı, alex aykut kocaman'a rest çekti ve oynamadı, hatta ilk yarı sonu gönderileceği kesindi nerdeyse, ne oldu fb. rezilleri oynadı, avrupa'da daha ilk turda maymun bir takıma elendi gitti, kupa da yeni malatya kayısısı kıvamında bir takım ağzına etti eledi, ligde rezilliğe doğru gidiyordu, sonra nasıl olduysa alex'in canı istedi, oynamaya karar verdi, eh trabzonu saymassak karşısında çok da sert bir rekabet bulmayan fb averajla şampiyon oldu.

ya tamam alex çok iyi bir futbolcu ,büyük bir futbolcu, ama sadece bir futbolcu, fb. ise belli ki alex'in canı ne kadar isterse, o kadar büyük bir takım, bakalım bu sene ne kadar isteyecek.

evet beşiktaş da çok büyük takımdır.
(bkz: 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı)
(bkz: 8 0)

mantıksız bir söylemdir. bir futbolcu (hatta camia içinde bulunmuş herhangi bir zat) asla o çubuklu formadan büyük olmadı, olamaz da.
bir futbolcu çok çok fazlaca sevilebilir, ayrı bir yeri olabilir taraftarlarca. ama sadece bu kadar. çünkü devrini tamamlayan gider. bu yönetimler, teknik ekipler ve futbolcular için geçerlidir. aslolan sadece ve sadece fenerbahçe'dir.

futboldan anlamayan yahut fenerbahçe ile ilgili kulaktan dolma konuşan kişi söylemi. futbol 11 kişiyle oynanır ve maçı her zaman 1 futbolcu kazandırmaz. kalecinin, defansın engel olduğu 1 gol bile maçı kazanmanıza vesile olabilir. orta sahanın dirençli olması da. ama her şeyden önemlisi takım ruhuna sahip olmak. fenerbahçe ikinci yarıdan itibaren bunu gösterdi.

artı fenerbahçe'nin alex kadar büyük olduğunu iddia etmek sıralamada fenerbahçe'nin altında kalan takımların alex kadar bile büyük olamadığını gösterir bu da apayrı bir parantezdir.

beşiktaşın ise tek bir oyuncu bile edemiyor olması gerçeğini de acı acı hatırlatır arkasından...

100 yıldan fazla süredir bu büyük futbolcular bu büyük kulüpte bulunmuşlardır, mesela, lefter, can bartu, selçuk yula, aykut kocaman, rıdvan dilmen gibi, bütün bunlarda kulüplerinin onlara verdiği değerle büyümüşlerdir. *