bugün

faşistlerin görüşlerini beyan etmesini istemeyenlerin olmamasını isteyen faşist şeyisi.*
paradokstur.
olmayan dayatmadır. bir faşist, insanlık aleyhinde fikirler beyan ettiğinde kimse "sen böyle söylemeyeceksin sana yasak koyuyorum" demez. denmemelidir de. faşist kişisinin fikrini beyan etmeden evvel şiddetli bir muhalefete maruz kalacağını kabullenmiş olması gerekir. ha faşist kişisi "konuşmama izin vermiyollaa" diye ağlıyorsa da eleştiriye kapalı bir insan olduğundan sallayın gitsin. konuşmaya değmez.
faşistin belirttiği görüş olmadığı için paradoks değildir. adamlar özetle diyor ki, falanca ırka, dine, cinsiyete, kültüre ait olanın yaşama, kendisini ifade etme, toplumun olanaklarından eşitçe yararlanması, vs. hakkı yoktur. niye? çünkü falanca ırka, dine, cinsiyete, kültüre ait olduğu için. yani? işte öyle. nerden alıyorsun bu hakkı? çoğunluk olmamdan, hakim olmamdan, "onlar"dan hazzetmediğimden... bu şimdi "görüş" mü? doğada hayvanlar da aynı şeyi yapıyor, kendinden olmadığına hükmettiğini parçalıyor, sürünün dışına iteliyor, yapıyor bir şeyler işte. "görüş" insanlarla ilgili olan bir hadisedir; sen hayvanların içgüdüsel reaksiyonunu vererek sırf insan dili konuşuyorsun diye sıçtıkların neden "görüş" olsun ki? insanlığa bir zenginlik, bir perspektif mi getirdin "söyleme" eyleminle, yoksa insanlığın içine mi ettin? diğer insanlar mecbur mu senin faşistliğinle insanlıklarını kirletmeye? kirlenirse insanlık, görüş, özgürlük veya hak kavramları anlamlarını yitirmez mi? esas o zaman paradokstan bahsedilmez mi? yemişim sizin söylemelerinizi ben...
"faşistlerin görüşü" diye birşey söz konusu olmadığına göre, faşistler aynı duygularla, aynı küfürleri ve aynı tekerlemeleri tekrarlamakta, eğer canları sıkılmıyorsa, özgürdürler. bu özgürlük, olumsuz anlamda "tanınmalarını" sağlamaktadır. o halde, bırakınız söylesinler !
faşizm konusunda kafaların net olmadığını gösteren cümledir. arkadaşlar faşizm zorla bir şeyleri dayatmak değildir.

faşizm finans kapitalin en gerici en şoven, en emperyalist öğelerinin teröre dayanan diktatörlüğüdür.
faşizmin finans kapitali olduğunu iddia edenler tarafından da icra edilir bu.

faşizm korporasyonlar ile işçi ve işverenin ilişkisini düzenler. işçiyi ezen işverenin anasını bir güzel de siker.

o değil de bana faşizmi savunduruyorsunuz zorla.
kendini insanlığın sözcüsü sanan sayısı fazlaca olan bir grup sürünün tüm dünyada yapmak istedikleri olay. ancak işler onların dediği gibi yürümüyor son 10 yılda. güzel şeyler de oluyor. italya'da mussolini'nin partisinn devamı iktidar ortağı, partinin de (nazionalle alliance) 200.000 üyesi var. hadi bunları görmezden gelsin de bu insanlık savaşçısı ultra zeki insanlar görelim. hollanda, danimarka, finlandiya, fransa ve birçok ülkede faşist partiler yüzde 10'u aşıyor. aynı şey bunlar için de geçerli. bu partilerin sözcüleri en doğal hakkı olan, ifade ve düşünce özgürlüğü hakkını sonuna kadar kullanıyorlar. kimse de bir şey diyemiyor diyemez de.