bugün

fazıl say ve onun gibi davranan insanların son 50 yıldır halka "maraba" ve eğitilecek çiftlik hayvanı muamelesi yapmasından dolayı, akp ve onun gibi sağ partilerin eze eze iktidara gelmesidir.
maalesef benim çevremde de bunlarda oldukça fazla sayıda var. evet, halk cahildir, eğitimsizdir ama hali hazırda "gerçekleri" vardır. bir yaşantısı ve kendine göre kabulleri vardır. evet, halk daha iyisine layıktır ama bu, "bak şimdi sen salaksın, ben de senin efendinim, ne dersem onu yapacaksın ulan" diyerek olmuyor işte! 50 yıldır siz vurdukça akp ve diğer fırsatçı sağ zihniyet iktidara daha da yapışıyor. sonuç olarak siz kendi içinize kapanıp gettolarınıza çekiliyorsunuz, onlar halkı daha beter sömürüyorlar. *
(bkz: cevap veriyorum popo)
malesef fazıl say ve onun gibilerin tarzı aşağılayıcı sözleri söyleyenler sanki chp'liler söylüyormuş gibi algılanıyor.

chp'ye zarar veriyor.
fazıl say gibiler derken bir durup düşünmek gerekir. kendisi son zamanlarda yetişen en büyük klasik müzik sanatçılarından birisidir ve türktür. ayrıca kendisi hiçbir komplekse sahip olmadan oldukça samimi konuşmaktadır. lakin her aydın insanın olduğu gibi kendisine de çok yüklenilmektedir ve dışlanılmasına çalışılmaktadır, ülkeden gitmesi için gözünün içine bakılmaktadır. bunları gören birisi olarak çok üzülüyorum ve böyle bir toplumda yaşadığım için utanıyorum.
fazıl say gibi türkiye cumhuriyeti'ni kuran zihniyete sahip bir aydın kendine düşeni yapmaktadır. bu halkı adam yerine koymayan onları eğitilmesi gereken, ciddiye alınmaması gereken koyun sürüsü gören bir zihniyet elbet oy alamayacaktır. cumhuriyetin yarattığı burjuva ile halk arasında elbet bir fark olacak. sadece belirli bir süreci yaşıyoruz. fransızlar fransız ihtilalinden sonra yaşamış, biz cumhuriyetle yaşıyoruz.

(bkz: burjuva devrimi)
büyük insanların halkın kendi seviyelerine birden çıkmasını istemelerinden kaynaklanır.mümkün olmayan bir gerçektir.fazıl say sanıyor ki herkes kendisi gibi bachlarla mozartlarla bethovenlarla büyüdü.insanların kendilerini anlamalarını beklemektense biraz insanları anlamaya gayret etseler keşke...

(bkz: karanlığa küfrediceğine bir mum yak)
güldüren cümle. yanlış anlamalara mahal verebilir. vurdukça büyüyen bir çok şey var sonuçta...
fazıl say ve tarikatının asıl anlamadığı mesele: bir diyalogda "sizin ne söylediğiniz değil, karşıdakinin ne anladığı önemlidir".
fazıl say ile aynı "gettoda" bulunan bir kişi olarak görüyorum ki, insanlar hala, "ben kendimi anlatamadım" demek yerine "beni anlamadılar çünkü kapasiteleri yetersiz" demeyi tercih ediyorlar. evet, bu ülkenin siyasal konumunu asıl dizayn eden fazıl say gibiler değil, abd ve ortaklarıdır ama burayı "dizayn edilebilir" kılan, "beni anlamadılar abi!" deyip işin içinden sıyrılanlar da onlardır. fazıl say gibilerin söylediği doğru ama icraatı yanlıştır. bu tavır yeni değil, 50 yıllıktır. bekledikleri nedir onu da anlamıyorum, halk bir anda titreyip kendine gelecek ve açıp dostoyevski okumaya başlayacak hatta arkaya da chopin açıp huzura erecek! bu mudur yani? bu kadar kolay mı?
bazen fazıl say vurur, bazen yaşar büyük anıt muhtıra verir. sonuç madur edebiyatı yapanlara yarar. bu edebiyatı besleyenlerin arabeski beslemiş olması ilgi çekici aslında.