bugün

Kişinin kaprislerine yakınları bir süre katlanabilirler. Ama bu naz devam edecek olursa etrafındakilere de sıkıntı verir.
(bkz: erkegi bezdirmenin yollari)
doğru bir önerme. doğruluğuna defalarca şahit oldum. kadın milletinin b..kunu çıkardığı kimileri tarafından hatırlatırlır.
erkeklerin naz yaptığı pek görülmemiştir. *
kadının doğasındaki sürük le me ve erkeğin doğasındaki sürük len menin iyi hesaplanamadığı durumlarda kopan elektrikli gitar teli.

fekat sözkonusu olan bir hesap ise zaten, hendrix koparsın dişleri ile bütün telleri..

oohhh foxy lady.
yüzde yüz doğrudur. naz yapana iki kereden fazla yaklaşmamak, vakit geçirmeden kaçmak gerekir. bıkmayı beklememeli, değerli zaman harcanmamalıdır. bıkana kadar uğraşmanın da avantajı vardır. olsa da istenmez artık. koştuğunuzda karşılık alınmamış ama bıkmakla duygusal esaretten kurtulunarak daha büyük kazanç elde edilmiştir. aklınızda kalmamıştır hiç olmazsa. geçmiş olsun.
enteresan ama bir o kadar da gercek olan onermedir. ama olaya sadece verip vermeme olarak bakan bir mantaliteye gore yorum yapmamak lazim, mesela erkek kisisi evlenmek ister, kiz kisisi de evlenmek ister, kizin ailesi de genclerin veya yaslilarin evlenmesini ister ama kizi oglana vermez. neden? naz, kiskanclik, cekememe, ozlem duygulari bu karari verdikleri anda yogun basabilir. erkek tarafi her gelisinde ret cevabi alirsa erkek kisisi artik bu durumdan usanir ve hastir ulan, yeter artik, kizinizin evlenmesini istediginiz anda beni aramayin cunku alacaginiz cevap cok pis olur diyebilir.
gerçek olması mantıklı durum...
aslında doğru olan, ama doğruluğu herkes tarafından kabul edildiği için "orada burada şurada", olmayan hallerde de kullanılan, kullanılmasa da mesajı gürül gürül estirilen söz..

naz nedir? tdk'ya göre, bildiğimizde 2. manası vardır: "isteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış"
yani, demek ki bu bahsolunan naz, öyle her "reddediş" olmaz, değildir.. sadece "yalvar köleeeee" olaylarıdır, yapılacağı geciktirmek, süründürme hazzı almaktır..

ama hayır, bir insan istemediğini söylüyorsa bile, devamlı olarak sonunda muhakkak "nazlı"dır ve "aşığını usandıran" sıfatını kazanır.. karşıdaki bunu yerleştirir, "o naz yapıyor.." sonra, çıkışma başlar "fazla naz aşık usandırır bak"..

ne demek lazım bu noktada? *çek, git..

ama yine hayır! insan salaktır; kırmak istemez.. "kıran" olmak, bu nitelemede yer almak istemez.. varolmamak daha, çok daha iyidir ama "kötü" olmak olmamalı! aptal insan!
karşıdaki değer vermiş, gözünde bir yere koymuş; bir şey isteyebileceğini düşünmüş.. kim kimden üstünmüş ki, diğerinin bu iyi yaklaşımını kendisince büyüklenerek "bozma" ile karşılıyor? istemediğini söylemiş zaten, olmayacağını da.. buna rağmen o gitmiyorsa, onun varlığını buradakine ne zararı var? zararı olmayanı "yoketmek" neden olsun? durur orada, kendisi "usanana" kadar..

sonrası malum zaten, "aşık" usanmaz ama, karşıdaki devamlı "naz yapar" kesinlikle.. müstahaktır o; melek midir, üstün insan mıdır sanki de, "kırmamaya" uğraşır karşıdakini?
dünya bu, hangi insan hangi insana en ufak zarar vermemiş, incitmemiş?

bu körlük/saf salaklıktır zaten ya, yanlış kullanımın ortamını hazırlayan..
her neyse..
en sonunda bıkkınlık veren bir hadise; ama hafızalardan silinemez o ayrı...
usanıyorsa aşık değildir.
yalandır.usanıyorsa aşık değildir...
kesinlikle dogru onermedir.
en sonunda kisi sen kimsin diyip sevasindan vazgecer.
her şeyin de bir sınırı var, bir yere kadar çekilir yani bunun gerçekten aşık olup olmamakla alakası yok. takıntıya dönüşmüşse o ayrı.. gün gelir sinirden artık dayanamayacak bir noktaya gelirsiniz ve "senin derdin ne ya!" diye bağırasınız gelir.
kadınlar bunu her zaman istemli yapmıyor. küçüklüğünden bu yana pembe dizilerle, romantik komedi filmleriyle büyüyor, ailesinde prenses rolü veriliyor, korunan ve daima korunması gerektiğine inandırılmış şekilde yetiştiriliyor. dolayısıyla sergilediği kaçma psikolojisi, erkeğin ona olan aşkını sınıyor ve bu içselleştirdiği duruma ne kadar hitap edebildiğini görmek istiyor. bu durumda geleceğe dair ipuçları yakalıyor kendince, kaçarsam bu adam beni daha uzun vadede sevecek ve değerimi daha fazla bilecek. 20 yıl önceki aşk ve aşık için bu usandırma eşiği çok yüksek olabilirdi. ama artık erkek de her şeye daha rahat ulaşabildiğinin farkında. sen olmasan bir başkası olur. tensel yakınlaşma kimsenin odağında değil, çünkü biliyor ki biraz bu naza olumlu tepki verirse onunla olabilir. artık çirkin erkek güzel kadın ilişkileri zor değil, yadırganmıyor. insanların kafalarında evrensel bir güzellik anlayışı da yok. tüm bunlara rağmen ısrarla kaçan kadın artık kovalanmıyor. ne aşk kalıyor bu süreçte ne aşık. artık sanal dünya hayatın en büyük gerçeği. insanlar fikirlerini, duygularını ifade ediyor ve önce karşısındakinin zihniyle ilişkiye giriyor. kaçma, kovalama yerine istediği erkeğin/kadının bir noktasından yakalama gayesi taşıyor ve kazanan ilişkiler bu zeminde gerçekleşiyor. bir insanı keşfe çıktığınızda bedeni tükenirken, asıl gizli olan düş dünyası ona dair duygu ve fikirleri heyecanı ayakta tutuyor. artık zor adam/kadın taktiği sökmüyor, bana kalırsa sökmemeli de zaten. kötüden ve zordan değil, iyi olandan ve yakınlaşabildiğinden haz duyuyorsun. fazla naz ne sizi edepli yapar ne de adap bilir kılar. yaşasın şeffaf kimseler ve onların şeffaf tavrı!
en sonunda *i*tir çekilecek nazdır.
aptalca bir söz bence, aşık aşık olduğundan usanmaz o naz değildir usandıran karşı tarafın aptallığıdır naz çok güzel 1 şey nazlı kadın mı kaldı lan bu zamanda?

bildiğin en popi en zenginim diyen kız bağcılar semt kızı gibi görmüyor musunuz.
Çok fazla naz yapan, sizden hoşlanmıyordur.
Domestik ev hanımı için söylenmiş bir söz.
Usanan aşık değildir.
naz yapmak kıvamında iyidir.
aynen öyle.
kişi aşık olduğu veya değer verdiği birini sevdiğinden dolayı nazını çeker. fakat bu durum gereğinden fazla abartılırsa, kişi ısrarla naz yaparsa ortada bir sevgi kalmaz ve bu insanlara katlanılması güç olur. bir işi yaparken de yapılan iş ne olursa olsun fazla nazlanmak karşı tarafı rahatsız eder.