bugün

türk-islam kaynaklarına değil ayyaş bizans tarihçilerine ve onların uyduruklarını bugün üniversitelerde ders diye öğretenlere inanmanın, allahın mucizelerine iman etmemenin sonucu günümüz türkiye'sinin hemen tamamının inandığı yalandır. allah'ın * izniyle gemiler içindeki mürettebat ile birlikte karaköy'den haliç'e ışınlanmışlardır. tabii günümüz realist, her şeyi kendi fani mantığıyla çözebileceğini düşünen insanı için kabul etmek zordur ama bu islam ordularının ne ilk ne de son kerametidir.

başlık sakın yanıltmasın: tek okumada anlayamayanlar için özetleyeyim. fatih sultan mehmed han gibi büyük bir islam komutanına değil de kime yardım edecekti melekler. istanbul'un tekrar fethedildiği günleri göstersin inşallah rabbim bu fatihin torunlarına. en azından bu sefer şehrin içindeyiz. sadece temizlemek gerekiyor pisliklerden.
Ayrıca ulubatlı hasanın elinde bir ışın kılıcı varmış.

(bkz: atma recep din kardeşiyiz)

(bkz: at yalanı skiyim inananı)
-gemiler tez ışınlana*
+ohhaa... yani şey padişahım. ışın değilde şöyle bi gemicik versek? (bkz: uçan hollandalı)
-ne yapıyor bu hollandalı*
+ohooo ne yapmıyo ki
-iyi iyi hatırlatta bi ara kelleni vurdurayım.
+oka
-e hadi görüşenziii...he bu arada hollandalı gelince çağrı at ben gelirim.
(bkz: çok ileri ışınladın az geri al)
"sizler zayıf bir durumda, iken allah bedir'de size yardım etti (zafer verdi). o vakit mü'minlere şöyle diyordun: "rabbinizin üç bin melek indirmekle size yardımda bulunması size yetmez mi ? evet (yeter). eğer siz sabreder ve korunursanız, onlar da birden üzerinize gelecek olurlarsa, rabbiniz size beş bin nişan sahibi melekle imdat edecektir"
(bkz: al-i imran sûresi 123-125)

ayette görüldüğü gibi allah'ın * meleklerinin islam ordularına yardımları daha önceden de olmuştur.

yine allah'ın izniyle hz. muhammed parmağı ile ayı ortadan ikiye ayırmış, hz. isa ise eline üfleyerek bir kuş oluşturmuş, daha pek çok peygamber ve allah dostuna çok sayıda mucize ve keramet nasip olmuştur. bundan sonra da mehdi aleyhisselam emrindeki orduya olacaktır.

bunlarla dalga geçip açıkça etrafımızdaki her şeyi yaratan allah'ın mucizelerini inkar edenlere ise bu satırları okudukları saniyeler birer birer hatırlatılacaktır.
-sultanım lütfen gerçeği söyleyin. gemileri nereden yürüttünüz?
-olum ne yürütmesi lan? hepsi alın teri, emek işi. tersanede yaptırdım.
-iyi de daha geçen güne kadar tek bir geminiz yoktu.
-tamam lan tamam. bizanstan savaş sonunda ganimet olarak aldık.
-öyle desenize haşmetlum.
selçuk erdem'in eski çalışmalarından birinde;
-sultanım bizans surları kuvvetli gemilerimiz geçemiyor. napalım?
o sırada sıçmakta olan fatih;
-eeh karadan geçirin o zaman amına koyayım!
şeklinde bahsi geçen mevzu.
ancak meleklerin yardımını almayı küçüklük sanacak kadar küçülebilenler tarafından küçümsenecek olasılık.

kesinlikle öyle olmuştur diyen yok. ama en azından gemilerin karadan yürümeleri kadar muhtemeldir allah'ın izniyle.

hükümranlık elinde olan allah, yücedir. o, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
(bkz: mülk suresi 1)

enteresan edit: global ısınmaya bağlı sera etkisi kaynaklı oksijen yetmezliğinden olacak anlaşılamayan bir nokta var. hazreti fatih'e binlerce meleğin yardım etmiş olması onu küçültmez daha da büyültür.
(bkz: bi siktir git be hey dürzü!)
yalan değil gerçektir. 1867 yılında bu olayı keşfeden tarihçiler "bilim elden gidiyor" deyu deyu, ne "melekleri" ne de "gemilerin karadan yürütülüşü"nü buluntularına dahil etmemişlerdir. bu olay üzerine Leonardo Da Vinci'nin yazdığı "nasıl müslüman oldum?" kitabının papalık kütüphanesi'nde on sürgülü 4 haneli şifreli odada saklandığı söylenmektedir, hem de Kopernik'in "Ay'ın ikiye bölünüşü" adlı eserinin yanında.
karada en kısa yolla haliçe uzanan geniş kaydırma yolunun, hayvan iç yağlarıyla yağlanarak kaydırılması işlemidir. 9 yaşından itibaren mühendislik dersleri almış bir şehzade için zor olmadığını düşündürtmektedir. keramet melekde vaya bok atmakta değildir yani...
(bkz: mantıklı sallayın)
(bkz: back to the bizans)
asıl başlık koca bir yalandır. hatta su soz tüm dünyada hala soylenmektedir:
deha yalnızca zekasıyla kendini kanıtlamaz; zekasını yaptıklarına, düşüncelerini yapacaklarına yansıtır. onlar için imkansız sözcüğü yoktur. deha imkansızda mümkün olanı görebilmektedir. deha zekasıyla tüm dünyanın akışını değiştirebilir, hatta öyleki örneklerinden birinde bir çağı açıp diğer çağı kapatır.zira gemilerin karada da yüzebileceğini görmek yüzlerce mehmetten birini fatih yapmıştır.
fatihin gemileri karadan yuruttugunu yazan tarihcinin torununun torununun torunu da birinci dunya savasi sonrasi ''almanya yenilince biz de yenilmis sayildik'' diyerek tarih sahnesini bir kez daha sarsmisdir.
bizans imparatoru ve fatih arasında geçtiği iddia edilmeyen diyalog.

-fatih gemileri nereden yürüttün?
-karadan.
-yalan söylüyorsun yalan.
-valla bak.
-ulan biz denizden zor yürütüyoruz. ne yakıtı kullanıyonuz siz?
-bildiğin mazot.
-şaka yapıyosun.
-harbi bak. hatırlat da bir ara tarifini veriyim.
-söz veriyosun de mi?
-heralde.
yürümüş veya yürümemiş,konstantin'in kıçı fatih'in feth gemilerini sırtlamıştır.
Bu kadar basit.
yalan olmasına ihtimal vermediğim hadise. devlet yıkılırken melekler nerdeydi.
(bkz: yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle)
(bkz: mal mısın)
(bkz: bu da mı gol değil ulan bu da mı)
gemiyi karadan yürütmeyi meleklere bağlayabilecek kadar gerçekle ilişkisi kesilmiş gerizekalılara tepki olarak da kimileri bu olayın yalan olduğundan bahseder.

Gemi inşaatı mühendisi olarak söyleyebilirim ki sağlam yapılmış çok büyük olmayan bir çağın gemisi karadan kaydırılabilir. osmanlı donanmasının o günlerde hayvani boyutta gemileri olmadığı da bir gerçektir. Ulan gören bakan uss nimitz'i karadan haliçe indirmiş sanırlar. birisi der melekler birisi der imkanı yok böyle bir şeyin.

Allah Hak etmeyene Zafer vermez. O zaferi de meleklerin gemileri taşımasıyla değil insanın ta kendisiyle kazandırır.

Ulan şu ergenleri sözlüğe almasalar daha güzel olacak.
kaldıki karadan direk gemi yürütmüş arkadaşım var ben sana onuda getiricem onuda getiricem.
(bkz: zaten bende brad pitti im)
(bkz: zaten bende brad pitt im)