bugün

hep gördüğüm bir manzaradır. nedense bu türe ait insanların genelde pantolonlarının paçaları beş parmak kısa olur, ayak bilekleri açıktadır. ulan ver işte iki lira daha beş cm daha uzunundan al. dşfldşfl.
sebebi, o pantolonu epeydir giymesidir.
işte bu pantolon kısalığından dolayıdır ki düşük bel imajı yaratır fakir kişimiz bilekleri açıkta kalmasın diye.
bir pantolon bulduğuna bile şükredebilecek kadar fakir olan kişinin yaşadığı durumdur. pantolonun ne zaman ve kim tarafından alındığı bilinmemektedir. bu durumdakilere akıl verileceğine yardım edilmelidir.
Zuhal Topal'la izdivaç programına katılan yaşlı amcalarda karşılaşılan durumdur. (bkz: önemli olan boyu değil işlevi)
fakirlerin parasının o kadarına yettiğindendir.
(bkz: mini etek giyenlerin fakir olması) *
baldırı çıplak diye bir deyimleri de vardır kendilerine has olarak.
sebebi o pantalonun başkasının kullanıp vemesidir, başkasının boyuna göre yapılmış pantalon bizim fakirin üstünde emanet durmaktadır tabiki.
kısa değildir, kapridir o kapri. yazın sıcak oluyor ya o yüzden giyiyoruz biz.
sürekli çalışma halinde olduklarından düşmesin diye göbeğin üstüne kadar çekerler. bu yüzden paçalarda kısalır.
küçüklükle ilgili söz söyleyince, "ben senin kısa pantolonla dolaştığını bilirim." demek ile eşdeğerdir.
kısa pantolonlar dışlanmasın. ayrıca zenginler kapri giyiyor da ona bir şey diyemiyorsunuz. azıcık cimri olmayın da uzun pantolon alın.
vicdanı ve insanlığı kısa kalmış türlerin hegemonyası altında yaşamını idame ettirmek zorunda kalan, sömürüldüğü yetmezmiş gibi birde hor görülen insanların kaderidir ne yazık ki. ayıbına ve sorumsuzluğuna utanmak yerine birde dalga geçerek pervasızlığını ekleyebilen, insanlıktan bihaber türlerin utanması gereken durumdur. kafası yerde, mahçup bir eda ile gezen her fakirin eğilen boynunda, toplumun vicdanı eğilmektedir aslında. bunu anlayabilene ne mutlu. anlayamayan öküzünde sadece yüzüne tükürebilirsin ama onuda anlamaz, yağmur yağıyor der, pispis sırıtarak.