bugün

akıllara cem yilmaz'i getiren tespit.

+ allah'im çok fakirim, geberiyorum açliktan, midem sirtima yapişti !!

- öteki tarafta kralsin be olum.

+ öyle miyim ? peki. *
*dinlerin bi çoğunda bu dünyanın boş olduğu, asıl yaşamın öteki dünya olduğu söylenmesi sonucu bu dünyaya az değer veren inananların fazla mal edinme çabası içine girmemesinin bir sonucu.
(para)
9 l.o
8 l......o
7 l.............o
6 l................... o
5 l........................o
4 l..............................o
3 l................................. o
2 l.......................................o
1 l.............................................o
0 l------------------------------------> (din)

eynesk'in gösterdiği bu şuurda,
din/para endeksi bizlere, paranın birim artışı ile, dinin belirli oranda azalışını vermektedir.
sarışın kızların aptal olması genellemesi gibi m k yaptığın tespitin dedirten sanı.
para ve din arasında ters yönlü bir ilişki oldugunu gösterir. para artışı dine yönelmeyi azaltırken para kıtlıgı dine baglılıgı arttırmaktadır. bu da fakirlerin dindarlıgını kanıtlar genellikle.
paranın şeytan icadı olmasındandır. e dindar bir insanın da şeytan icadı ile ne işi olur ki?
dinlerin pek pek çoğunun, zenginler (efendiler) ya da adamları tarafından fakirleri (köleleri) kontrol altına almak için uydurulmasından kaynaklanır. müslümansanız islam'ı; budistseniz budizm'i, yani inandığınız dini hariç tutun bundan. inancınıza saygım sonsuz çünkü. koçlarım benim.
bir genelleme olmakla birlikte, paralı insanları maneviyattan uzaklaştıracak daha fazla stimülasyon kaynağı, daha fazla dünya nimeti bulunduğu için doğru olması muhtemel önermedir. oysa fakir kişi bu dünyada aklını çelecek, maddiyata yakın olmasını sağlayacak araçtan mahrumdur. monkey trap diye tabir edilen dünyevi her türlü geçici oyuncak zenginin elinin altındayken fakirin kısıtlı maddi olanakları ile karşılaştırıldığında sahip olduğu en umut vaadedici, en görkemli şey tanrıyla yakınlaşabilme ihtimalidir.

her kim ki varlığın yaşam denen kısa süreç ve bürünülen bedenle sınırlı olduğu yanılgısından kurtulur, o kişinin dindar olması işten bile değildir.
türkiyede, dünyanın tersine işleyen durumdur.
(bkz: Ac adam inancını yer)
Normal şartlarda fakir adamın bile, merak duygusu olur. Türkiyede bunun eksikliğinden bir sürü iş tersine gelişmektedir.
hac ve zekat gibi iki farz ve mali yükümlülüğü olan ibadetten muaf oldukları için normaldir. bir insanın canını al ama parasını alma demişler büyüklerimiz. ne de doğru söylemişler. zekatını doğru dürüst veren müslüman kaldı mı acaba merak ediyorum. zengin adamın malı mülkü sağlam, yediği önünde yemediği arkasında fakir adamın durumu ise tam tersi. fakir de zengin de aslında allah ı kandırmaya çalışıyorlar kendi kıt beyinleriyle. zenginin malını elinden al camiden çıkmaz, fakiri zengin yap caminin yolunu unutur. allah kimseyi parayla imtihan yapmasın. kaybeden siz olursunuz.
Fakirler gerçekten daha dindardır, çünkü sarılabilecekleri sadece allahları vardır. Dindar kisvesi altında malı götüren (parasal anlamda) insanlar ise dindar gözükebilmektedir. Hayatın türlü nimetleri karşısında yenik düşen bu tipolojideki insan nefsinin doğal açılımında: ikilem yaşayabilmekte ve ikiyüzlü (riyakar) insanlar semirmektedir. Örneğin, bu tarz insanlar kendi günahlarını gizli icra etmeteyken, başkasınının aynı günahlardan dolayı afaroz edilmesine şak şakçılık yapabilmektedir. Öte yandan, fakir insanlar dine sarılırken, maddi güç ile elde edemedikleri iyi eğitim fırsatlarını da ıskalamakta ve bu sebeple cehaletten kurtulamayarak, samimi dindarlıklarını, bağnazlıkla ve hurafelerle mayalamaktadır. Zengin dindar görünen ancak aslında din işinden rant sağlayan iyi eğitimli zengin kimseler de bu işin kaymağını yemekte, halkı sömürmekte, ibadetlerini allaha için değil de kul için (gösteriş) yapmaktadır.
şu anda pek doğru olmayan önerme. zenginler daha dindar görünüyor çünkü.
(bkz: yoksulluğun kaderciliği tetiklemesi)
umut fakirin ekmeğidir. bu dünyada gülemeyen öteki dünyaya bağlıyor hayallerini, nasıl yenilen takım hep önündeki maçlara bakar ya.