bugün

içler acısı durumda olan sevgilidir.

bebeyimle 3 kış sezonu önce canımız sıkıldığı için renk katsın diye kanada'ya bir yolculuğumuz olmuştu. sabah gidecektik, oraya indiğimizde iki-üç saat dolaşıp geri dönecektik. neyse, gittik bir mağazada bebeyim yeti ayakkabılarını gördü. "yhaa choq qusell bunlarrr" diye ağlamaya başladı. niye ağlıyorsun bebeyim?, diyip bi alt dudak verdim. hemen kendine geldi biraz kucakladım, malum kanada soğuk memleket, ısıttık birbirimizi. hemen akabinde daldık dükkandan içeri.

750 dolardan başlayıp 2000 dolara kadar derisi alınan koyunun tipine göre değişen fiyatlara sahipti. bebeyime 2000 dolarlıdan almasını söyledim. fakir miyiz? hemen beğendi ve aldı. sonra türkiye'ye döndük.

her 2 ayda bir yenisini almak için kanada'ya seyahat ediyorduk, ta ki bu kış sezonuna kadar.

bebeyim bir gün cipimizden inip gerçek dünyaya geçmeye karar vermişti ki ağlayarak arabaya geri döndü. noldu bebeyim, dayanamam ağlamana? diye çıkıştım ve alt dudaklarını yiyip bitirdim. "yhaa hrkesste bunlardan varr :(:(" diye ağlıyordu ugg'larını göstererek. cipimizle yavaş seyir halindeyken sokaktaki seyyar satıcılardan tut, dandik zara mağazalarına kadar her yerde ugg'lar vardı. 10 liradan 80 liraya kadar geniş bir fakir yelpazesine sahipti.

bebeyimle bütün ugg'larını yaktık o gece. onun ateşinde de güzelce seviştik. her fakir ugg giyiyordu, inanılmaz bir olay. büyük rezalet. fakirseniz giymeyeceksiniz arkadaş, ne öyle çakmasını giyip 2000 dolarlık ayakkabıları rezil etmek?
(bkz: nicki yanlış görmüş olmalıyım)
(bkz: the uggly truth)
(bkz: cool adamın mitoz bölünmesi)
(bkz: bebeyim)

(bkz: fakirlere benzememek için türkçe nin içine etmek)
terk edilesi sevgilidir.
(bkz: yhaa choq qusell bunlarrr) *
yoktur öyle sevgili.