bugün

Şu prof. unvanlı remzi fındıklı denen polis akademisi başkanı, "Hasılı Kelam" adlı kitabında bu "özlü söz"ü de söylemiş.
"fakirin aklı olsa fakir kalmazdı".

şimdi bir fakir olarak benim aklım karıştı. müslüman ve fakir sözlük yazarlarının şu soruyu sormaları gerekmez mi şimdi bu adama:
"ne demek istedin ey müslüman başkan, biz fakirliğimizin kader olduğuna inandırılmıştık, bu dediğini kadere nasıl anlatacağız?"

bir de bir rahibin sözü var tabi: "Yoksullara yemek verdiğimde bana aziz diyorlar. Yoksulların neden yemeği yok diye sorduğumda ise komünist diyorlar."
bunu söyleyenin aklı olsa böyle konuşmazdı. birbirinin zıttıyla varolan kelimeler vardır. zengin- fakir gibi. yani zenginlik olmasaydı fakirlik de olmazdı. burada olay bölüşüm konusuna geliyor ki işin en can alıcı noktası bu. mevcut siyasal ve ekonomik sistem sermaye sahiplerine hizmet ediyor. adil bir bölüşüm yok. konuyu daha da açmak mümkün ama kısaca şunu söylemek mümkün: fakirliğin akılla bilmem neyle ilgisi yok. fakirlik bir seçim de değil. 'fakir' dediğin insanın emeğiyle 'zengin' zengin hale geliyor. bu açıdan bakıldığında asıl akıldan yoksun olan bence zengin olandır. üretebilmektir esas olan. sömürülüyor orası ayrı! bunu söyleyen arkadaş bir de koca akademinin başkanıymış! yazık valla ne diyeyim! gelsin biraz konuşalım onunla.
kendince zenginlere akıllı, çok zengin olanlara süper zeka demeye çalışan hatta diyen, statüye göre muamele eden, yalaka, pisliğin teki birinin talihsiz sözü.