bugün

insanlar neye inandırılırsa kaderi o dur, evrensel bir anlayışla bakacak olursak bir kişi dünyaya gelir, şimdi bu kişi hangi haklara sahiptir?
bu kişinin fakir bir ailede dünyaya gelmesi demek belli haklardan mahrum kalması demektir,
aynı şekilde zengin bir ailede dünyada gelmesi ise daha fakla hakka sahip olması demektir.
şimdi bu onun kaderi demek teslimiyetçi ve sana dayatılan sistemi kabul etmek olur.
mülkiyet hakkı denen birilerine çok düşüp diğerlerinin alamadığı bir sistemdir.
ayrıca evrensel adalet çerçevesinde bakacaksak.
dünya herkesin dünyası,
herkes bir birey ve varoluş bir haksa bunu eşit olmasını istemek gayet adil ve gerekli olandır.
yani bir insanın fakirliği bir şeyden mahrum olması demekse, ve bu insan sırf fakir bir ailede doğduğu için bu haklardan
mahrum oluyorsa o zaman bir adaletsizlik durumu vardır ortada. bu adaletsiliği kader diye dayatanlar
aslında sistemin başında olup, bundan nemalananlardır.
hiç kimsenin hakkettiği aç kalmak veya işsiz kalmak olamaz.
eğer kişinin varoluş hakkı varsa yada bu saygı duyulacak bir şeyse o zaman bunun gerekleri de olmalıdır.
yani mülkiyet hırsızlık demek doğrudur.
çünkü kişinin varlık ekonomisi olması lazım ve bunu herkese eşit olarak verebilecek bir ekonomik düzen olması lazım.
yani fakirlik kader değildir.
ama sistem tehlikeye girse ilk cephede fakirler ölür. bu da bir tür bu kaderciliğin zaferidir diyebiliriz.
Fakir olmak kader değildir para olmama durumudur.
Çözüm olarak, az bir ayağa kalkıp aksiyon içine girmek önerilir.
Kader değil tembelliktir. istersen beyin tembelliği de istersen vücut tembelliği de. Para kazanıp zengin olmak kolaydır ama yapabilene. Yani insanlar bir lira ile bile milyonlar kazanabilir bu mümkündür. sadece istesin ama gerçekten istesin.
alla alla, kader olsa rte bilirdi. diilmiş demek. arkadaşlar, herkes eşit pay hakkını istesin. hadi suriyeli kardeşlerim, siz de katılın. kürt yoldaşlarım davranın. türk savaşçılarım atılın. ayşe teyze kalk be sen de, bak oğulların gidiyor. hey solcu kanka, koş koş, rüyaların gerçek oluyor. muhterem din kardeşlerim, amaan neyse, siz boşverin.

Sahi ütopya'daki o yarışmacı neydi öyle ya.
fakirlikten ne anladığına bağlı bir soru.
henüz tam olarak cevabı bilinmeyen sorudur. o yüzden görsel
aslına bakarsanız içinde bulunduğumuz kapitalist sistemin sonucudur fakirlik. kaderde çoğunlukla fakir insanların ses çıkarmamasını sağlayan onlara boyun eğdirten dini bir metottur. bu soruyu sormak yanlış olur çünkü fakir olmak bazı diğer nedenlerle birlikte kaderin getirdiği bir sonuçtur.
kader de olanı vardır
yada çalışmak istemediğinden bireyin kendi seçimidir.
bir çok etkeni olan fakirliği, sadece kadere bağlamak basite kaçmak olur.tabii şurası bir gerçektir, yüce mevla kullarini hem varlıkla, hem yoklukla sinar.
Değildir.

ama çalışarak (normal maaşı olan bir işte) zengin olmak mümkün değildir. Yani artık milyonlarca liraya bile dudak kıvıran insanların olduğu bir dönemde aylık standart bir parayla zengin olmak imkansız kere imkansızdır.

Ancak ticaretle uğraşırsanız zengin olabilirsiniz. Bunun içinde biraz ticari zeka biraz da şans gerekmekte.
kapitalist sistemde kaderdir, zengin olmak da öyle.

kimin çocuğu olduğunuz bağlı..
Size kader. Çoğunuz müslüman, test edildiğinize inanıp kula köle oluyorsunuz.
Sermaye olmadan zengin olunmaz. Çalışarak da sermaye yapılmaz. Herkese geçmiş olsun.
Fakirlik de zenginlikte Kader değildir.
Hele ki Allah beni zenginliklerini fakirlikle imtihan ediyor demek kâfirlik olur.

Çalışmak, hakkına sahip çıkmak, haksızlığa karşı durmak, haksızlığın karşısında susup dilsiz şeytan gibi olmamak, akleden aklını kullanan insan olma ile fakirlik diye bir şey olmaz.
Kapitalist gözüyle bakarsak her malın bir ederi vardır. Fakirler ederleri düşük mallardır.

Kısaca zenginleştikce değerin artar.

Kader olmasa da biraz kısmet işidir.
Kısmen. Düşük iq ile düşük sosyo-ekonomik statü koreledir. Orta ve üstü için rekabet hala devam ediyor.
güncel Önemli Başlıklar