bugün

çocuğunu ameliyat ettirebilmek için valilikten yardım istemektir. doktorlardan, "çok ümitlenmeyin, kaybedebiliriz." sözlerini duyup, yaşadığına şükrettiği çocuğuna istediği şeyi alamayınca, çocuğu uyurken gözyaşı dökmektir. sabahlara kadar çocuğunun nefesini dinlerken, "ya ben istediğini alamadan ona bir şey olursa?" düşüncesiyle çıldıracak hale gelmektir. her dakika ölmek, her dakika çökmek ve sonunda psikiyatrist kapısına düşmektir.
turkiye cumhuriyetinin ilk kuruldugu gunlerde hazineden sorumlu bakan olma durumudur ki bir ekmege bes kisi saldirinca ne yapacagini bilen bir beyin ve yurek gerekir ki zordur.acidir.
(bkz: fakir olmak)
her fakir ailede döven bir koca yoktur bazen,
ya da her fakir anne cahil değildir,
yalnızca annedir,
cocuğunun yırtık corabını dikipte göndermeyi bilendir,
acı cekendir içinde,
çektikçe güçlenendir,
ailesiyle kenetlenmeyi öğrenen, öğretendir.
ekmeğini tastan cıkarıp cocuklarını birsekilde doyurmayı öğrenmiş annedir.
cocuğuna istediğini alamasa da içini kanatsa da bu durum, sevgisiyle bu acığı kapatmayı öğrenmiş annedir.
bu kadar darlığın içinde tek duasıdır cocuklarının sağlığı.
herkesin üzüldüğü ama kimsenin yardım etmediği anne olmaktır. *
evlatları için mutlu görünmeye gayret eden annedir. tek sermayesi olan gülümsemeyi evlatlarından esirgemeyendir. ama hayat öyle garip ki her terslik üst üste gelir sağlık da bozulur eş de aldatır anne yinede içine akıtır gözyaşlarını. kemalettin tuğcu tadındaki yaşamlar sadece kitaplarda değil .
büyük bir baskı altında olduğu halde
gururdan ödün vermemek, çocukların moralini yüksek tutmaktır.
bir de yemeyip yedirmektir.
ileriki yıllarda psikolojik ya da fiziksel sorunlar yaşaması kaçınılmazdır.