bugün

fabrikada çalışan bir işçi abinin, içinde ki sıkıntıları patronun şımarık ve güzel kızına patlatması olayıdır.

abi;ooohhh iyisin tabiiiii
kız; hahahah iyiyim tabi, mehtap gibi
abi: rahat değil mi?
kız; rahat tabi...
fabrika ortamları 1960 lardan beri hayli sosyaldir.
hayır kötü anlamda değil sıcaktır yani. bölüşüm adil olmasa da bir aile havası vardır. bir derdin olduğunda, fabrikasına göre patron, müdür, şef ya da arkadaşların halletmeye çalışır. eder ya da edemez o ayrı. bir ilgi vardır ama. ha aynı adamlar başına dert te açabilir.

şimdi bu pilot un fabrikalarla tanışıklığı çok küçük yaşlarda başladı. Feriköy deki çikolata fabrikalarının öğle ve akşam paydoslarındaki siren sesleri ile.

merak ederdim nereden geliyor bu ses ve neden çalıyorlar. büyüklere belki 100 kere sormuşumdur, o kadar da gerizakaydım yani.
* sonra anladım ki o siren sesleri beni çağırmak içinmiş. arkadaş bir başladık fabrikacı olmaya senelerce git gel.
baktık olacak gibi değil, insanlar zor, işler leblebi çekirdek te, insanların niyetlerini anlamak çok zor, bazen çok ufak hesaplar için büyük planlar yapıyorlar bazen de tam tersi. kuş kadar beyinle büyük planları yürütmeye çalışıyorlar.
batanları, çıkanları, önce prens olup sonra kenara atılanları falan filan.

sonra atladık denize kendi denizimize yüz babam yüz. koca deniz * bu biter mi.

ha başlıkla ilgili diyeceğimizi de diyelim.
patron kızına pasta gibisin diyenleri de gördük.
onu diyen iyisin de der.