bugün

insani bir eylemdir. işten gelmiş, okuldan gelmiş, hasta, yaşlı, ezan kavramının gerksizliğini savunan insanlar bu duygu içindedir her zaman.

bazı kesimler artık rahatsız olduklarının farkına bile varmazlar. o kadar güzel işlenmiştir ki bilinçaltına.. acıktığını anlamamak olur ya, üşüdüğünü anlamamak olur ya ufakken, çocukken.. işte öyle bir şey..

yüzlerce arkadaşımız var olmayacak vakitlerde başlayan ezanlara isyan eden. ediyorlar isyanı sonra bilinçaltları ona "sus. terbiyesiz" komutu veriyor.

daha yumuşak bükeyden bakalım olaya, 15 metre aralıklarla dizilmiş cami ve hoparlorlerin çıkarttığı o cızırık seslerden de rahatsız olmak gibi bir durum vardır. bu ilk tanıma sert çıkan insanların öncelikli kabul etmesi gerekendir. o kadar çok ses kirliliğine gerek yok halbuki.
kakadır. dünyanın en kötü şeyi.
bugün bir dolmuşçu kardeşimizin de içine düştüğü durumdur. bir anda yükselen bir sesle başlayan ezana öyle bir küfür etti ki aklım hayalim durdu.
okuyanına bağlıdır.
özellikle sabah ezanları bide evinizin yanında camii varsa günahkar olmak içten bile değil.
(bkz: böğürtü)
hayatın boyunca günde 5 vakit bir şarkı dinle bakalım. aynı şarkıyı milyonlarca kez dinlemek gibidir.
anlamamış olmaktır, bilmemektir, bazı şeylerden yoksun olmaktır. ama yine de özgürlük kapsamına alınabilir ancak sadece rahatsız olunabilir daha ötesinde birşey yapılamaz.
müslüman bir ülkede yaşayan rahatsız kişi için çok feci bir durumdur. allah kendisine sabır versin denilesi kişidir.
rahatsız olunması için özel çaba gerektiren rahatsızlıktır.

(bkz: bir müslüman olarak çan sesinden rahatsız olmamak)
Radikal Yazarı Perihan Mağden'in yazdığı bir yazı.
Ezan'dan rahatsız olmak. çok garip bi olay olsa gerek. müslüman bir ülkede yaşayıp, dini değerlere saygısı olmayan insanlar bütünü. yazık valla, çok yazık
Bir Ateistin yaşaması muhtemel olaydır...
atesitlerin yapmış olduğu saygısızlık...
Göreceli bir kavramdır ezandan rahatsız olmak. Neden rahatsız olduğuna bağlı yani. Dini değerlere saygısı yoksa halt etmiştir. Lakin bizim gibi Eminönü ve çevresinde çalışıyorsa ve bütün büyük camilerin aynı anda yüksek ve cırtlak sesle ezan sesini duyuyorsa rahatsız olmakta haklıdır.Duyduğumuz ezan insanı ibadete nazik bir şekilde davet edeceğine camları kapatmamıza neden oluyor.
imamın ses sorunsalından ortaya çıkabilir, dillendirmemek lazım. *

edit: dillendirince kıllanıyor bazı zevzekler, eksiye gidiyor elleri... sanki her imamın sesi güzel olacak bu bahsettiklerimde onları koruyucu melek olacak diye bir kural var! adamın sesi kötüyse, imamlığı seçmişse sonuç olarak begenilmesi mi gerekiyor o kötü sesin?
ama şöyle bir durumda var; olayın ince noktasını çözememiş olabilir bazıları. ezandan değil ezanı okuyan sesten rahatsız olmak anlamında evladım benim bu yazdıklarım. bilmem çözümledin mi? *
bazılarına göre rahatsız olarak "saygısızlık yapma" yetisine sahip olan insanların yaptığıdır.

artık şunu kabullenin. bu ülkede herkes müslüman değil. herkes ezan sesini sevmek zorunda da değil. kişiler ezan sesinden rahatsız olabilir ama bu rahatsızlığını çevresine nasıl yansıttığı belirler saygısını.
Ezana aşık olmamak mümkün değil.. Görece diyoruz belki doğru.. ama ben çatlak sesli müezzinlerden, kendini müezzin sanan köy korucusunun sesinden.. ya da şöyle bir bozulup bir çalışan tarihi hoparlörden çok rahatsız oluyorum.. Ve o kadar rahatsız oluyorum ki.. gelip şu heykele ulu camide ezan dinlemeye hasret oluyorum..dinginliğin ötesinde, dingilliğin pençesinde olan bıçak sırtı bu konuları tartışmaktan da ayrı bir rahatsızım.
benim de dahil olduğum bir fiil. kimsenin aslında ezandan rahatsız olduğu yoktur. yok mu hiç orospu çocuğu, var elbet, ama kimse aşikar olarak ben orospu çocuğuyum demez. bu minvalde düşünün ki, kimse ezandan rahatsız olmaz. ben olanlardanım, ama ezandan değil, müezzinlerden. ama o da düzeliyor, duydum ki müezzinlere konservatuarda eğitim başlatmışlar. musiki öğreniyorlarmış. hee, şimdiden sonra, müezzinlere rağmen rahatsız olan varsa, bi zahmet ya sussun, yahut bu rahatsızlığını bir cuma namazı çıkışı beyazıt meydanı'nda bağırarak ilan etsin.
her şeye sevgi veya bi duygu beslemek zorunda değilsiniz ama saygı her zaman lazım..
herkes birbirini sevmek zorunda değil ama saygı duymak zorunda ateist dostlarım..
müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz diyenler mi saygıdan bahsediyor?

saygı hak eden herkese gösterilmelidir ama hak eden herkese.
bu sözü diyen ve destekleyenlerin yaşamasından rahatsız olmakla eşdeğerdir.
ezan sesinden rahatsız oluyorum. ezan okunurken çalan müziği kapatmak için atlayan insanlardan teelvizyonun sesini kısan insanlardan rahatsız olduğum kadar çok değil ama. nedir bu kendisinin daha fazla müslüman olduğunu gösterme kaygısı anlamıyorum. her gün 3-4 kere (5 adet olduğunu biliyorum ama bazen 3 bazen 4 kere duyabiliyorum) arapça ve sesi kötü birinin ezgisi olmayan bilmediğim bir dilde bir şeyler söylemesini bayağı bir kalitesizlik olarak görüyorum, üstüne üstlük bunun çok basit bir asimilasyon tekniği olduğunu bilip üzülüyorum. (amerikanya da da şeye şahit olmuştum, sinema 12 dolar. ama 3 dolar olan bilette var aynı anda. 3 dolarlık bilet alırsan 10 dakika önce içeri girip, perdede kocaman abd byrağı ile abd marşını dinliyorsun. aynı şey) istanbulun uğultusundan rahatsız olduğum için sadece küçük bir şehre taşındım. ama ezandan kurtulamadım. aynı anda değilde 1-2 saniye farkla başlayan sağdan soldan her yandan gelen bu cacophony çok gereksiz. ver tek yerden. tek hoparlörle. bitsin gitsin işte.

ezandan rahatsız olduğum için benden rahatsız olanlara da göt tıkacı öneriyorum. eczanelerde kulak tıkaçları var onları kullanabilirler.
ne saygısı ulan bıktık saygı lafınızdan diyen ateist düşüncesidir. saygı duy önümde yeme yoksa seni öldürürüm, saygı duy hayvan katliamına karşı konuşma kötü olur, saygı duy yazını silerim... şeklinde devam eder. kimse kimsenin değerine göre hareket etmek zorunda değildir.
bir de müslüman ülke diyorsunuz ya, asıl ona bitiyorum.
gayet doğal olan bir durumdur.saygı gösterilmesi yersizdir.zaten ülkede borusu öten bu kesimdir.ateist adam saygı gösterirken amuda kalksa dahi yaranamaz,nihayetinde ateisttir.'ya sev ya terk et 'zihniyeti her zamanki gibi iş başında.
sokak ortasında hayvanlar gibi cinsi münasebet gösterenlerden, dinlediği heavy metal müziği kulağını tırmalayan acayip gençten, uyuşturucu-içki partilerinde her türlü ahlaksızlığı yapan kız(kadın)-erkekten, içindeki inanmamaktan ötürü oluşan boşluktan rahatsız olmayan cins insanın Hak yola yapılan çağrıdan rahatsız olmasıdır.