bugün

geriye dogru evrimin tecellilerinden bir aldatmaca.
televizyonlardaki sır kapısı gibi programlardan pekte farkı olmayan,oturup şu anda bir kaç dakika uğraşla her insanın yazabileceği saçma şey. evrimi bununla çürüteceklerse ancak dindarları inandırırlar...
yıllardır ara form arayan bilimadamlarının bir türlü muvaffak olamayıp en sonunda kendi ara formlarını kendileri 'yaratma' yoluna gitmeleri sonucu bilinçli insanların kafasında yer eden düşünce.
evrimin şu ana kadar insanı açıklamadaki en mantıklı ve bilimsel yöntem olduğu düşünülürse saçmalanmış denebilir rahatlıkla aldatmacası kısmına
ne yani yaradılış efsanesine mi inanalım. hataları olsa da darwinizm bir çok şeyi gün ışşığına çıkartmıştır ve bugün yarına ışıktutan entutarlı düşüncedir.
parasız dağıtılan, sen istemesen bile bi yerden eline tutuşturulan zırva kitaptır. hatta kitap bile dememek lazımdır. *
her evde birkaç tane olabilen kitap..
alışveriş merkezinde, çocuk parkında sergilenen iki kemik fosil vs. görüp bilim adamlarının yıllardır üzerinde çalıştıkları koskoca kuramı çürüttüğünü zanneden varlıkları gördükçe hiç de "aldatmaca" olmadığı anlaşılan, aksine evrimin bazı türlerde henüz tamamlanmadığını yüzümüze çarpan gerçek.
darwin'in evrim teorisinin çürütüldüğünü sanan çoluk çocuğun uydurmasıdır. aslında bilgi sahibi olmadan abuk subuk dergiciklerden edindikleri saçmalıklarla* büyümüş olmaları onların suçu değil ama öğretelim büyüklük bizde kalsın. şöyle ki:*

- darwin'in evrim teorisi çürütülmüş falan değildir. çürütülmesi yönünde olduğu gibi desteklenmesi yönünde de çalışan bilim adamları mevcuttur. aradaki fark ise çürütmeye çalışanların* sadece evet "çürütme" çabasında olmasıdır. destekleyen bilim adamaları ise diğer bilimsel araştırmalarına evrim teorisini referans edinerek, bu yolda geliştirirler. yani evrim teorisi çürütülmesi bir yana şu an birçok bilim dalı tarafından referans olarak kabul edilen ve geliştirilen bir teoridir.

- charles darwin'in kurmuş olduğu teori "insan maymundan gelir" şeklinde bir saptamaya sahip değildir. sadece türlerin kökeni'nin * ortak bir atadan geldiği savunulmuş ve tabi ki insan türünün de çeşitli evrimler geçirdikten ve hatta birbirinden farklı türlerin ** ortak sonucu olarak günümüzdeki halini aldığı daha da sonraları ortaya atılmış ve büyük ölçüde doğrulanmıştır.

- charles darwin hiç bir zaman "maymun cesedine insan çenesi yerleştirerek" birşeyler kanıtlama çabasında olmamıştır. böyle bir olay tarihte yoktur.
ama öğreteceğiz çocuklara dedik ya, yardımcı olalım. 1908 yılında charles dawson adında bir sahtekar eski bir kafatasına orangutan çenesi yerleştirerek büyük bir fosil bulduğunu söyleyerek ortaya çıkar. kendisi bilim adamı değil, para kazanma hırsı olan bir avukattır. buna daha sonraları piltdown adamı adı verilmiştir. dr.woodward ile yaptıkları çalışmalar geniş çevreden destek görmüş ancak daha sonraları bunun düzmece olduğu ortaya çıkmıştır. amaç evrimi kanıtlamak falan değil doğrudan doğruya şöhret kazanmak ve tabi ki bunu insanın kökenini avrupa'ya dayandırmaya çalışarak çeşitli grupların ilgisini ve desteğini alarak yapmaktır.
üstelik australopithecine gibi ilkel familyalardan homo sapienslerin en modern dönemlerine dek geçiş formları ortadoğu ve kuzeybatı afrika'da ortaya çıkarılmıştır ki, 10 yıl önce çökertildi gibi saçmalıklar havada kalmaktadır.
ya ne uğraşıyorum işte kaynak maynak, az çok yabancı dili olan da buradan yaksın: http://www.crimelibrary.c...s/piltdown_man/index.html

harun yahya gibi sahtekar adamların yine bu adam gibi ortaya attıkları saçmalıkların bilimsel araştırmalara ne kadar zarar verdiği ortadadır.
ezbere konuşmak bir çok primat türüne özgü bir özelliktir. lütfen yapmayalım, tanıyıp tanımadığımız herkesle aşık atmayalım, karuselde gördüğümüz iki kemik parçası sayesinde alim kesilmeyelim. burada aklı başında insanların elini klavyesini daha fazla zorlamayalım.
evrim aldatmaca değil, düpedüz gerçektir. 200 yılda yüzbinlerce canlının ataları ve soy ağaçları incelenmiştir. evrimin en büyük ispat resimleri de burdadır *
http://www.damned.pl/pub/funny/bush.jpg
kesinlikle aldatmaca olmayan durumdur. kim söylemiş yalan söylemiş.
bizlere doğada aslanların ceylanları yemediğini, aksine okşadığını, insanların "fıtratında" sevgi ve dostluk olduğunu, doğadaki hayvanların herbirinin birbirine saygılı oldğunu, "çok çocuk yapın allah rızkını verir" mentalitesinin acaip güzel, hümanist bir yaklaşım olduğunu gösteren harun yahya eseri. zaten o yüzden besin zinciri diye bir şey yok. o yüzden canlılar yaşamak için hiç bir gelişme göstermeden sap gibi ortada duruyorlar milyonlarca yıldan beri. o yüzden afrikalıların derileri siyah değil. hatta o yüzden hiç savaş diye bir şey yok insanlık tarihinde. malum, fıtrattanmış hani...

edit: pardon ben görememişim, zenci, asyalı , çekik gözlü insanlar yokmuş; filler, aslanlar, kaplanlar vs zaten tek çeşitmiş, hatta ezelden beri dünya üzerinde yaşıyorlarmış, hatta ve hatta dinozorlar da birer aldatmacaymış. yalanmış, imitasyonmuş...
(bkz: neanderthal)
beleş dagıtılan,sobada çatır çatır yanan, fazla atınca t-shirt'le dolasmamıza yardımcı olan kitap. zaten okuncak bi tarafı yok ama dagıtırlarsa mutlaka alın arkadaslar hatta bizim gibi fazladan alın. abi sen fazla ver universitede dagıtalım ayakları cekin. hemen yapısıyolar zaten. ondan sonra yak gidi yak. allah razı olsun dagıtandan *
içindekiler bölümüyle beni yerlere yatıran kitap. bir tane hala saklarım odamda. bakar bakar gülerim. gördüğüm kadarıyla sözlüğümüzde bazı bilimadamı arkadaşlar fosilleri bizzat incelemiş ve evrimin bir aldatamaca olduğunu anlamıştır.
(bkz: helal olsun baba arkandayız)
09/08/2007 vatan gazetesi
Evrim teorisi konusunda yıllardan beri devam eden tartışmalarda dün yeni bir sayfa açıldı. Dünyaca ünlü bilim adamları son yıllarda fosiller üzerinde yapılan incelemenin teorinin şimdiki halini zayıflattığını açıkladı.

Evrim teorisine göre modern insan, 3 aşamadan geçerek günümüze ulaştı. Milyonlarca yıl öncesinde modern insanın ilk atasına Homo Hibilis adı verildi. Ardından Homo Erektus geldi. Ve son olarak insanın şu anki haline ulaştığı Homo Sapiens türü yaşamaya başladı. Ancak bu sıralama dün bilim adamları tarafından yapılan açıklamayla darbe yedi. Amerikalı paleantrolog Maeve Leakey AP ajansına yaptığı açıklamada Normalde farklı dönemlerde yaşamış olması gereken ilk iki türün tam 500 bin yıl boyunca yan yana hayatlarını sürdürdüğünü belirledik dedi.

Şaşkına döndüler

2000 yılında Kenyada yaptığı kazılarda, bir Homo Erectusa ait kafatasıyla bir Homo Habilisa ait çene kemiği aynı seviyede bulundu. Yedi yıl süren araştırmalar sonucunda iki fosilin de aynı dönemde yaşadığının anlaşılması bilim dünyasını şaşkına çevirdi. Çünkü Homo Habilusların 2.5 ile 1.8 milyon yıl önce, Humo Erectusların ise 1.9 milyon yıl öncesinden 250 bin yıl öncesine kadar var olduğu tahmin ediliyordu.

Keşfedilmeyi bekliyor;

Çalışmaya katılan bilimadamlarından Prof. Fred Spoora göre, iki tür muhtemelen yakın alanlarda yaşıyordu ancak birbirlerinin arasına pek karışmıyordu. Birbirlerinden rahatsız olan ve karşılaşmaktan kaçınan iki türün beslenme alışkanlıkları da farklıydı. Homo Habilisler daha otçul bir yaşam sürerken, Homo Erectuslar et de yiyordu. Spoor, elde ettikleri sonuç karşısında yaşadıkları şaşkınlığı Bu, büyük büyük anneniz ile büyükannenizin kardeş çıkması kadar ilginç diye anlattı. Bu sonuç insan evrimin bilinenden çok daha karışık olduğunu ortaya koyuyor diyen Spoora göre, bu türlerin atası olan ve 2 ile 3 milyon yıl önce yaşayan bir tür daha var. Ancak bu döneme ait fosiller şimdiye dek bulunamadığı için bu tür hala keşfedilmeyi bekliyor.
(bkz: din saçmalığı)
(bkz: tanrı bozuntusu) * *
halihazırda belli araştırma ve buluşlar sonucu süreci belirlenen teoriye aykırı fosillerin bulunmasının teoriyi zayıflattığını düşünenlerin komikliği.
farklı dönemlerde yaşadığı düşünülen türlere ait fosillerin aynı katmanda çıkmasının teoriyi zayıflatmak yerine güçlendirdiğini, sadece bilinen sürecin daha farklı değerlendirilmesi gerektiğini söyleyiversin birileri bu gazete kupürü insancıklarına.
yani şöyle söyleyelim, evrim teorisinin savunduğu gibi süregelen farklı türlerin bulunması ve ortaya konması o teoriyi zayıflatır mı güçlendirir mi? aynı katmanda bulunması o teoriyi çökertir mi bazı noktaların değiştirilmesini mi gerektirir?
capisce?
bir tarafa bilimi bir tarafa harun yahyayı koyduğumuzda pek de aldatmaca olmayan iddia.
"evrim teorisi" ni (dikkat: teori) kanıtlayacak bilimsel bir gerçek henüz ortaya konmamıştır.
bu teoriyi destekleyenler; teorik olarak maymun, pratik olarak insandır.

(bkz: doğal seleksiyon)
Bu teori bir aldatmaca ise bile bunu ortaya çıkaracak olan en iyi ihtimalle lise ya da üniversite mezunu üç beş tane imam değildir. Din neden bilimsel konulara meydan okur ki? Bilim adamları DNA'nın keşfi geçmişe yolculuğa başladılar bile.
harrun yahya ismi ile kitaplar yazan adnan hoca lakaplı adnan oktarın, darwiniz mi konu alan bir kitabı.

bi ara yollarda bedava dağıtılıyordu bu kitap. o sıra geçmişti elime benimde. eh bende bedava olunca hemen aldım. almışken iki bakayım dedim. o kadar da kötü değil. iyi sayılır. okunuabilir.
(#2050466) din teoriye karşıdır, bilimselliğe değil. ayrıca, kur'an aynı zamanda bilim kitabıdır.
"evrim teorisi"ni (bkz: teori) yanlışlayacak bilimsel bir gerçek ortaya konmamıştır. zaten teori yanlış olduğu ortaya konulamadığı sürece araştırılması ve savunulması gereken önermeler bütünüdür. bunu idrak edemeyenler teorik olarak insan görünümlü olsa da pratikte ne mal oldukları ortadadır.
kur'an ın bilim kitabı olduğunu savunan bünyelere bunu açıklamak her ne kadar imkansıza yakın olsa da bu teori henüz "aldatmaca" değildir. en azından 1000 senelik efsanelerin yanında çok daha bilimseldir.
(bkz: bana bir zaman makinası getirin hemen)

evrim teorisi ile ilgili tartışmaları ilk başlatanların kökten dinci papazlar olduğunu hatirlatmayı kendime borç bilirim.
(bkz: evrimi bilmeden atıp tutmanın dayanılmaz hafifliği)