bugün

Ne sevgiye ne de nefrete yol açmamak dünya bilgeliğinin yarısıdır: hiçbir şey söylememek ve hiçbir şeye inanmamak da öteki yarısı.
neden vardır, niye böyledir türünden sorular tamamen gereksizdir,

parçanın bütünü anlaması mümkün değildir çünkü, muhakkak ki bütün onu var ettiyse zekası daha fazla hatta muhteşem olmalıdır.

temkinli olmamıza bir gerek var mı yani teslim olsak mesela bizi var eden neyse artık içinde bulunduğumuz alan diyelim bunun çaresine bakamaz mı? bütünü anlamaya ve daha da kötüsü kontrol etmeye çalışma başlı başına karmaşa ve kaosa sebep olmaz mı? bir sonraki anı bilmemizin bize ne tür bir faydası olabilir? tehlikelere karşı önlem almalıyız tabi ki o an ne gerektiriyorsa, ya tehlike yoksa biz olmayan tehlikeye karşı önlem almaya çalışarak hayatımızı harcıyorsak?
Temelde haklı gibi görünse de sonuç yanlıştır. Tek gerçeklik var olanın sorgulanmasıdır. Zaten mevcut olan bir şeyin varlığının sorgulanması değil. Sorulması gereken soru evren neden vardır sorusudur. Evrenin neden var olduğunu öğrendiğimiz zaman zaten evrenin var olmasının gereğinin olup olmadığını öğreneceğiz. Belki de evrenimiz olmaması gereken habis bir yapılanma, olmaması gereken bir mutasyon.
adam bişeyler demeye çalışmış ama galiba efkarlı. asıl sorun bu bence.
Gereği var ilginç bilgiler keşfediyorum sana da tavsiye ederim. Araştır.
bir yazarımsının naçizane görüşüdür.

tüm evren bir orkestra gibidir en küçüğünden en büyüğüne kadar ve bir sonu bitişi yoktur aynı çok güzel bir müziği dinlerken sonunu düşünmememiz gibi, bize öğretilen tüm bilgileri bir kenara koyarsak kainat evren sadece bir danstır, oyundur. ulaşmamız gereken bir yer yoktur şuan yaşadığımız ve gerçeklik zannettiğimiz ise sadece beynimizin ve eğitim sistemimizin bize dayattığı bir tür yalandır, aldatmacadır.

daha ne olduğumuzu bile anlamadan dört beş yaşlarında eğitim sistemine atılmış oluruz ana sınıfında, sonra birinci sınıfa geçeceksin derler, sonra iki üç dört beş derken hayatı fark etmeye başlarız bize sanki bir yarışın içindeymişiz gibi gelir ve bunun bir sonu varmış gibi görünür, sürekli o anı yakalamak için çalışırız para biriktiririz emeklilik hayalleri kurarız vs...

sonunda istediğimiz noktaya geliriz ama bir bakmışız ki aynı yerdeyiz ve değişen hiçbir şey yok, aldatılmışız yani büyük bir aldatmaca var, sürekli beklentiler içinde her şeyi kaçırmışız, kalan hayatımız ise 65 yaşından sonra huzur evinde çürüyerek geçiyor.

kendimizi hayat boyunca kandırıyoruz, hayatı sonu olan bir yolculuk zannediyoruz ve o sona vardığımızda hayat amacımızı gerçekleştireceğimizi sanıyoruz.

fakat tüm hayatımız boyunca asıl şeyi fark edemedik, hayat müzik eşliğinde bir eğlenceydi ve biz müzik çalarken parçaya eşlik etmeliydik dansa dahil olmalıydık.
güncel Önemli Başlıklar