bugün

çok da matah bir durum değildir felsefi açıdan. Fizik, geçmişe bakıp da "bu tekillikten önce hiçlik vardı." dememize izin vermez. Birçok kişinin düştüğü temel hatalardan biridir bu. Zihinsel olarak kendilerini, başlangıçtaki tekillikte, hafızayla donanmış gözlemciler olarak düşünürler; bu da onlara, zamanın daha önceki anları olması gerektiği yönünde dayanılmaz bir his verir. Ama Büyük Patlama modelinden çıkan ders, başlangıçtaki halden önce hiç zaman "olmadığıdır".

Newton ve Leibniz'in zaman hakkındaki karşıt görüşlerini hatırlayanlarımız bilirler. "Mutlak, gerçek ve matematiksel zaman, kendisinden ve kendi doğasından, dışsal hiçbir şeyle ilişkisi olmaksızın, düzenli bir şekilde akar." der Newton. Leibniz ise tam tersine, ilişkici bir konumu benimser. Newton'a karşı, zamanın sadece olaylar arasındaki bir ilişkiden ibaret olduğunu savunur. Burada ilk paragraftaki sözlerimle Leibniz'i yankılıyormuş gibi görünebilirim, fakat işin aslı öyle değil. Sadece felsefi bakımdan esneklik gösteriyorum. ille de Leibniz'den yana saf tutuyor değilim; belki de, Newton'ın yaptığı gibi, zamanın boş bir dünyada aktığı düşünülebilir. Ama Büyük Patlama modeli öyle işlemez! Modelin kendisi, başlangıçtaki tekilliğin zamansal bir sınır oluşturduğunu söyler. Bu modelin doğru olduğunu kabul ederseniz, işte zaman orada başlıyor demektir.

Dolayısıyla ben, evrenin hiçlikten var olmuş olması fikrini anlamsız buluyorum. Çünkü zaman içinde gerçekleşen bir süreci ima ediyor. Evrenin en başta nasıl varlık bulduğunu sormak, zamanda önceden hiçbir şeyin var olmadığı anlar olduğunu varsaymak demektir. Bu kuram, bu gibi önceki anlardan* bahsetmemizi mümkün kılsaydı, o zaman neler olup bittiğini sorabilirdik. Ama mümkün kılmaz. Bir "önce" yoktur. Yani felsefi anlamda tanrının sızabileceği bir boşluk yoktur. Evrenin nirvanadan doğduğunu da söyleyebiliriz şu halde pek tabii.

Bununla beraber bazılarımızda, dünyanın varlığı karşısında hayrete düşme ya da şaşkınlığa kapılma yönünde, derinlerde yerleşmiş bir eğilim bulunur. Bunu, annelerimizin sütüyle beraber alırız hatta. Onlara elbette söylediklerim çok da mantıklı gelmeyecektir.