bugün

tanım: cem özer in biten evliliği hakkında yaptığı açıklama. cümlenin tamamı şöyle ' evliliğin yürümesi için erkeğin kadına değil, kadının erkeğe hayran olması gerekiyor.

cem özerin oyunculuğunu beğenip, komedyenliğini beğenmeyenlerdenim bende. magazini takip eden bir adam değilim ancak bu gün bir gazetede gözüme çarptı bu demeç, bana sorarsanız doğru bir tespit.

daha önce yaşadığım ilişkilerde, ve çevremde gördüğüm evliliklerin büyük bir çoğunluğunda bu durum var.erkek kadına fazlasıyla hayranlık duyduğu noktada kadın egolarının kurbanı olarak daha iyisini, daha yakışıklısını ya da daha paralısını gözüne kestirebiliyor. toplumumuzun bu halde olmasına üzülen biri olmakla beraber, ataerkil toplumun bize sunduğu, hatta dayattığı budur.
maalesef içinde yaşadığımız toplum henüz bunu kaldıramıyor. erkek çoğu zaman bir kadının ona olan hayranlığını kaldırbiliyor ancak kadın çoğu zaman buna şımarıklıkla tepki veriyor.

işin birde maddi boyutu vardır. istediğiniz kadar feodal diyebilirsiniz bana ama şu bir gerçektir bir evlilikte kadın eve erkekten fazla para getiriyorsa ilişkinin yürümesi güçleşiyor. çünkü kadın kazandığı zaman, özgürlüğünü istiyor.yurdum erkeği ise ilişkiyi biraz daha erkekten yana yaşamaya taraftar.ancak şöyle bir durumda var yurdum kadınları sahiplenilmeyi ve özgür bırakılmayı aynı anda istiyor. aslında erkekleri dahada erkekleştiren kadınlardır. kıskanmayan erkeğe domuz, sahiplenmeyen erkeğe godoş yakıştırmaları bizzat kadınların yapmış olduğu yakıştırmalardır, öte yandan etek boyu konu edildiği taktirde anında feministlik baş gösteriyor.

yazdıklarım kesinlikle bir genelleme değildir,sadece yaşanan tecrübelerle elde edilmiş donelerdir. bu durumun böyle olmasından memnun değilim ama ne var ki böyle. adam yurdum insanını çözmüş.
cem özer reisin tabir-i caizse döktürdüğü doğa üstü fantastik açıklama.
(bkz: her baş ağrılı erkeğin arkasında bir kadın vardır)*
(bkz: saçmalık)

insan önce kendine bakmalı... yaşananların ardından evliliğinle ilgili bu kadar ulu orta yorumlarda bulunarak mı hayranlık kazanılıyor?

insanın önce kendine saygısı önemlidir bir ilişkide!

saygı yok, o da yok!
evliliğin tanımına göre doğruluğu değişken önerme.
kadın bir erkekle evlendiyse zaten ona hayrandır, evliliğin yürümesi için önemli olan erkeğin biraz da olsa kadına hayran olabilmesidir zaten kadın küçücük bir ilgiyle bile o yuvayı ayakta tutar.
(bkz: ben sana hayran sen cama tırman)
yok öyle. erkek de eşine hayran olmalı ki hanım kızımız üzülmesin ve akabinde erkeğini üzmesin.
kendini beğenmiş, 'erkeğin her şeye hakkı vardır' mantığıyla yetiştirilmiş, biraz da pohpohlanıp şımartılmış(biraz değil epeyce), kadın kısmının evinde oturup çocuk büyütmesi gerektiğini düşünen erkek zırvasıdır. kimsenin gücüne gitmesin bu. önemli olan her iki tarafın da birbirine hayran olmasıydı. tabi olması gereken şey buysa. halbuki sevgi ve saygı daha önemli kavramlardı.
tam tersi olmalıdır. erkek kadına hayran olmalıdır. günümüzde en çok kadınlar aldatılıyor, evlilikler bu yüzden bitiyor. eşler birbirine saygı ve sevgi dolu, en önemlisi de sonuna kadar dürüst olmalıdırlar. güven bir kere kaybedilirse bir daha ne olursa olsun yerine getirilemez.
erkeğin kadına kul, köle olmasından doğacak hayranlıktır.
her iki taraf da kendisine hayran olmadığı sürece sorun yok.
erkeğin hatalarını tolere edebilmek için ona hayran olmak iyi bir çözüm olabilir.
doğruluk payı olan önermedir ama hayranlık karşılıklıysa daha güzel yürür.
evliliğin yürümesi için para lazım, gerisi boş.. nurgül yeşilçay'ın ettiği bi lafı okudum gazetede.. 'cem özer in borçlarını ödemekten bıktım' diyordu. olayın özeti bu, hayranlık falan hikaye.. yersen durumu.
kesinlikle öyledir.
kadın erkeğe hayran olacak, üstüne düşecek. sonra erkek sıkılacak, yapma böyle diyecek. ama ne yapsa kadın onu ilahlaştıracak. bir süre sonra erkek haklı olarak sıkılacak. ayrılalım diyecek. kadın melankolik olacak. - zaten meyilliydi psikopat- adamı rahatsız etmeye başlayacak. " hastayım sana pişşt " demeye başlayacak. evlilik yürümeyecek adeta koşacak.
''sevdiğinle değil seveninle evlen'' dermiş eskiler. erkek seveniyle evlendiğinde doğru olan önerme. ama unutulmaması gereken tek faktör arının baldan kaçmayacağı gerçeğidir.

not: kadın daha iyisini bulursa başka erkeğe gidermiş aman ne komik, erkekler sanki daha güzelini bulursa başka kadına gitmiyorlar, zaten kadın isterse herzaman bulabilecek olan taraftır. kadınlar sürekli arayış içinde olsalar dünyada evli çift kalmazdı, evlendikten sonra hayranlık bir yere kadar, onun sıçtığı tuvalete arkasından girip o bok kokusu içinde işemeye çalışırken nekadar hayran olabilirsin ki o adama artık?
kadının erkeğe erkeğin de kadına hayran olması gerekir diye düşünüyorum.

kadın hayran olursa saygı devam eder. erkek hayran olursa ilgisi hiç bitmez. kadın da ilgi istediği için yaşar giderler.
hayran olmaktan kasıt, saygı duyması gibi bir şeyse doğru olan önermedir. bir kadının erkeği sayması, sözünü dinlemesi önemli unsurlardır. feministler kızmasın. kadını aşağılama yada hakaret yok bu sözlerimde. kadınlar tabiki baş tacıdır.

yoksa erkek kadınına hayran kalır, ayılır, bayılır vs. bunlar daha kadına yönelik iltifatlar.

edit : entry de acayip amele yazmışım yalnız, baş tacıdır falan bildiğin türkücü terk.
erkekte bu arada armut toplasın zaten.
oldukça saçma bir görüş.
asıl erkek kadına hayran olmalı ki döl bırakma dürtüsünün önüne geçsin. kadın sevmese de sadıktır her daim.
erkek kadına hayran olmalıdır.