bugün

aynı şeyleri sevmek kesinlikle değildir, en önemli sır; aynı şeylerden nefret edebilmektir. tecrübeynen sabitin...
düzenli cinsel yaşamdır. aynı şeylerden nefret edebilme tespitine de katılmamak elde değildir.
kişi kendisi mutlu olacak ki hayatında ki unsurlarda da mutlu olabilsin. müdahale ise olmamalı rahat bırakmakta fayda var.
ayrılmaktır.
tabiiki de erken boşanma.
Evleneceği kişinin her şeyini sevmektir. sonradan sevilmez. evlenmeden önce seveceksin.
sevgi, saygı, ve biraz anlayıştır.
bir takıma kadın psikolojisini anlayıp, kavga esnasında susmak en etkili silahtır.
rahat olun, rahat.

salın aşağı gitsin*.
Cok fazla konusmamak,saygi ve sadakat.
herşey sıradanlaştığı zaman boşanmak.
erkeğin erkekliğini kadının kadınlığını bilmesidir.
ilk kendilerine sonra birbirlerine saygı duymalardır.
heyecan yaratmaktan ve fantaziden kaçmayacaksın. yoksa sıkılganlığın hat safhasına erersin. erdikten sonra da geri dönemezsin. bahis sadece cinsellik değildir!
kesinlikle aşktır.Aşk yoksa evcilik olur.
Sevdiğin insanında seni seviyor olması.
- istediği zaman alışverişe gidiyorsan.
- istediği zaman çocukla ilgileniyorsan.
- istediği şeyi alıyorsan.
- evde hiç bilgisayarla uğraşmıyorsan.( internet&oyun)
- optimum bir cinsel ilişki sağlıyorsan.
- he bir de istediğin zaman arkadaşlarınla buluşmaya çıkamıyorsan;

yani sen kendini bir ot yaparsan çoook mutlu olur(sunuz!)çoook.
evlilikte mutluluk kesinlikle ve kesinlikle kişinin kendisi ile ilintilidir. pozitif ve hayata gülen gözlerle bakabilen bir insanın evliliğinde de mutlu olacaktır. küçük ayrıntılara takılmayıp karşı tarafıda yıpratmayacağı için, evliliği mutlu bir şekilde ilerleyecektir.
negatif ve somurtkan birisi için ise karşı taraf ağzı ile kuş bile tutsa memnun olunmayacağı için, bu insan evliliğinde mutlu olamayacaktır.
aşk? günün birinde biter.
mantık? bir süre sonra mantıklı gelmeyebilir.
sonuç olarak mutlu bir evliliğin sırrı kişinin kendisinde bitmektedir.
ahraz bir kadınla evlenmek.
karşı tarafın çokça olan güzel huylarını, davranışlarını, sözlerini, özelliklerini, güzelliklerini; yine karşı tarafın tespit edilen bir takım olumsuz(görecelidir) sayılabilecek huylarına, sözlerine, kastlarına, imalarına, dürtülerine değişmemek.

bu zannımca ana kuraldır. bu kuralı yapı taşı olarak düşünürsek eğer, her şeyi bunun üzerine inşa etmek pek mümkün ve mantıklı olacaktır. diğer türlü yukarıda saydığım gibi vb. sıkıntıları kendinize dert, engel edinirseniz o ilişki bir zaman sonra çekilmez hale gelebilir. buda allah korusun kötü sonuçlara yol açar. o yüzden olumlu yanları olumsuz yanlara değişmeyelim. hayat kısa. sırayla olmuyor bu işler. kimin önden gideceği belli değil. şahsen ben öldüğüm zaman eşim-çocuklarım beni her zaman güzel bir şekilde ansınlar isterim. çocuklarıma örnek-önder eşime de layık olmuş bir adam olarak nefes sayımı tamamlamak isterim. tüm amacımızda bu değil mi zaten.
Şu yüzyılda, saygıyı, sevgiyi, mantığı, aklı, şefkati ve fedakarlığı her koşulda ve ikili ilişkiler dahil olmak üzre para yönetir. Bu sır olmaktan çıkmış olmakla birlikte hayatın ve günümüz insanlarının beklentilerinin acı bir yansımasıdır. Bu yadsınamaz gerçek insanların hayata karşı şekli ve alışkanlıkları değişmedikçe değişmeyecektir. Bu gerçeği kabul eder yada etmezsiniz bu sizin bileceğiniz iş. Bazı gerçekleri manipülasyona uğratmanız imkansızdır. Çünkü içindesinizdir.
tutkulu sekstir. ten uyumunuz yoksa istediğiniz kadar iyi geçinin falan sizi tatmin etmeyecektir.
sırrı herkes biliyor 3 aşşağı 5 yukarı, hatta google 'a yazsan bile çıkıyor da,
asıl mesele kimler uygulayabiliyor bunları...
"Tamam karıcım." Dan geçer.. hatta mutlu bir ömür içinde geçerlidir bu cümle..