evliliklerin çoğunun mantık evliliği olması

mantık evliliği deyince genellikle insanların kafasında iki tarafında okumuş bilgili görgülü kızın biraz feminist kıvamında olduğu bir evlilik çeşidi akla geliyor. bu da mantık evliliğinin sınırlarını daraltıyor. halbuki bu ülkedeki evliliklerin yüzde 90 ından fazlası mantık evliliğidir. nasıl mı?
öncelikle mantık evliliğinden anlamamız gereken ne? uzatmaya gerek yok ''karşılıklı ihtiyaçların belli kurallar çerçevesinde giderilmesi'' dersek çok fazla yanlış olmaz herhalde. şimdi bizim köydeki lise mezunu olup ailesinin bulduğu kızla evlenen ali ve onun evleneceği kız olan melike yi ele alalım bunlar evlenince ne olacak? ali her gün sabah kahvaltısını ve diğer öğünleri melike nin yapmasını bekleyecek aynı zamanda ev işleri ve çocuk vs. melike de aynı şekilde yuvayı dış tehditlere karşı ali nin korumasını ve eve para getirmesini bekleyecek. bakın evlenmeden önce kimse bunları konuşmadı diye bu evlilik mantık evliliğinin dışındadır diyemezsiniz. iki tarafta bunun böyle olacağını hesapladı mı? karşıdakinden bunları bekliyor mu? peki şimdi bunlar da aslında mantık evliliği yapmış olmadı mı? (bakın bu, kırsal kesimdeki evliliklerin uzun sürmesi olayı ile de ilgili millet zannediyor ki görücü usülü evlenen herkes mutlu çünkü boşanmıyorlar hayır hayır onlar sadece bir birinin yanında bulunmak zorundalar biraz daha rahat olanlar ise (yani şehirdekiler diyelim biz onlara) hemen boşanıveriyor çünkü onlar o kadar da zorunlu değiller birbirlerine.) diğer bir çok evliliğe bakın. çevrenizdeki, kendi ailenizdeki evliliklere bakın. herkesin bir rolü var ve bu rolden çıkınca kural bozulmuş oluyor.. evlilik mutsuzlaşıyor.
peki şu durumda mantık evliliğinin dışındaki evlilik nasıl olurmuş? (bu aynı zamanda mutlu evliliğin de sırrıdır) kişi evlenirken ''ben şu şu şu işleri yaparım o da şu şu şu işleri yapar gül gibi geçinir diye düşünmeyecek. sanki evdeki tüm işleri o yapacakmış gibi hazır olacak (yani zaten önceden yalnız yaşıyorsa bunu düşünmesi zor değildir) sanki o yalnız yaşıyordu da onun yanına yeni birisi geldi ve artık onun her şeyinden o sorumlu, onun her şeyiyle o ilgilenecek karşıdaki ise elini hiç bir şeye sürmeyecek. ciddi ciddi insan bu düşünceyi hazmederse. (tabi ikisi de) işte bu evlilik mantık evliliği değildir. aşk evliliğidir. yani bu evlilikte kimsenin kimsenin yapacağı işe ya da onun rolune ya da eve getireceği paraya ihtiyacı yok. sadece onunla birlikte yaşamak istiyor. işte bu gerçek aşk evliliğidir. (bence)

doğrudur. ama çoğu insan derin bir uykuda olduklarından yaptıkları evliliklerin mantık evlilikleri olduğunun farkında bile değildir. aşk evliliği bir başka; bilen bilir, bilmeyen tam anlamıyla kendini gerçekleştiremeyecektir.

doğru bir durum sayılabilir.

Gerçekten evlenirken özellikle erkekler büyük beklentiler içinde evleniyorlar: eşlerinin, eskiden annelerinin onlara baktığı şekilde bakmalarını, kadınlar da erkeklerin eve yeterli hatta daha fazla miktarda para getirmelerini istiyorlar genel olarak. Ortak beklenti ise duygusal açıdan doyurulmak; bu ise ancak ve ancak aşk, sonrasında ise devam ettirilebilen sevgi ile oluyor. Sevgi baki kalmazsa evlilikler de bitiyor maalesef.
Erkekler, hizmetçi tutmuyorsunuz kendinize, bunu aklınızdan çıkarmayın;
Kadınlar, siz de para kasası ile evlenmiyorsunuz, unutmayın.

birileri ''ben gerçekten seni seviyorum'' mu dedi. ya sizi değilde sizin evlilikteki rolünüzü seviyorsa?

Aynı zamanda mutlu evliliklerin çoğuda mantık evliliğidir.

devam kitabınızı da yazacak mısınız?
(bkz: entry yazayım derken kitap yazmak)

evliliğin kendisinin mantıksız olduğunu söyleyerek çürüteceğim önermedir.

son dönemde karşılaştığım durumdur. insan sevmediği biriyle sırf evlenmiş olmak için hayatını geçirebilir mi?

insan kendine neden bu kadar eziyet eder ki?

benim de yapacagim muhtemel olan evliliktir.

Feleğin işini sikeyim dedirten durum.
Sevdiğini alamadiysan ne yapacaksın ki başka.