bugün

başlığın tamamı, evli olmak için illa imza atmak mı lazım diyen salak hatun şeklinde olması gerekiyordu ama idare edin artık.

kafasına göre evlilik tanımı uydurmuş ve uygulamış salak hatundur. hem kaşardır hem de salak. salaktır çünkü, böyle şeyler yumurtlayarak kendini zeka küpü sanmaktadır. öyle ya o zekiyse biz salak değil de neyiz?

iki kişi birbirini seviyorsa belediyeden izin almaya ne gerek varmış mış, çöp toplayan, kanalizyon temizleyen bir kuruluşa imza versen ne olumuş, vermesen ne olurmuş muş. lafa bak! ulan salak. 5 paralık bir şey alırken, 5 dakikalığına bir yere girerken imza atmak zoruna gitmiyor da bunun için imza atmak mı zoruna gidiyor? imza bahane, al gülüm ver gülüm şahane, de de inanalım.
(bkz: parmak basmak)
birbirine duyduğun güven ve sevginin altına imzanı atamıyorsan 'eş' kavramı zaten senin hayatında mevcut değildir.
atma sen arkadaşım , eşini bulamamışsın dedirtir.
evlilik ilişkiyi kurumsallaştırmanın adıdır. kurumsallaşmanın da belli bazı yükümlülükler olacağından dolayı bazı sorumluluk almak istemeyen bünyeler bundan kaçınmaktadır. "istediğimiz gibi düzüşelim ama birbirimize ve topluma karşı bir sorumluluğumuz olmasın" mantığıyla ilişkiye devam ederler.
türk toplumunun insanlara mecburi yaptırımlarından biridir.
şahitlerin imzası yeterli olmadığı için seninde o deftere imza atman, evet lazım!
(bkz: prosedür)
hem evet hem hayir ile cevap verebilecegim soru.

- hayir. eger iki insan birbirini seviyorsa, iki tane sirin kiz cocugunu dünyaya getirebiliyosa, hep birlikte bi aile olmuslarsa, cocuklara bakmak icin bazen büyükanne ve dede devreye giriyorsa.. adamin calisma masasinin üzerinde beyaz bir yorganin alt ucundan cikmis, tabanlari size dönük 4 cift ayak size bakiyorsa, hayir gerek yoktur imzaya.

- evet. birbirni seven iki insana, bir araya gelmelerinin tek yolu olarak diretiliyorsa evlilik ( bu en iyi ihtimal tabi) ya da kendini güvenceye alma, yalnizlik korkusu, cevre baskisiyla yapiliyorsa o evlilik. bazen bir araya gelmek istemeyen insanlari bile zorla evlilige itiyorsa o toplum, maalesef gerekiyo o imza, sirf diger insanlarin tatmini icin.

bazen evli olmadigi halde mutlu bir aile hayati yasayabiliyoken insanlar dünyanin baska bir ucunda, yani basimizda birbirine sadece bir kagit parcasiyla bagli, ayni evin icinde iki yabanci, disariya cikinca rol yapan insanlar cikiyor karsimiza. naylon evlilikler yapiyoruz, o evliligi kurtarmak icin bir de cocuk yapiyoruz ve o cocuklari kavgalar esliginde büyütüyoruz. söz meclisten disari..

imzayi atmadan önce insanin öncelikle 'gercekte ne istedigine' karar vermesi gerekiyor, kulaklarini bütün dis seslere kapatip. olay bir imzadan ibaret olmamali..
Basligin orjinaliyle uyumsuz olcak ama hayir gerekmez. Medeni kanuna gore evlenme akdi sözlü beyanlar tamamlandigi anda kurulmus olur. Yani imzadan önce.