bugün

Hakimin emsal niteliğindeki, her kadın tarafından da altına da imzası atılası kararı.

Hasret kaldık böyle kadına değer veren, önemsizleştirmeyen, ötekileştirmeyen, üstelik kadınların selametini düşünen egemen insanlara.
Sayılarının artması umuduyla.

https://www.google.com.tr...anta-esiniz-de-asci-degil
kocanız banka, eşiniz de bankamatik değil gibi.
Kocanız koca, eşiniz eş değil.
(bkz: oldu o zaman biz kalkalım)

Bu demek oluyor ki herkes her istediğini kendi parasıyla alacak. Yok öyle "lütfücüm şu tek taş pırlanta çok hoş değil mi?" ayakları. Kadın da çalışacak o zaman.
Yargıtay da hanımcılığa yenik düştü desene.
biz de banka değiliz lan o zaman. başka yazar arkadaş yazmış zaten.
haberi dahi okumadan yazılıp çizilenler zaten hakimin ne güzel bir karar verdiğini doğrular nitelikte. kadın şiddet görüyormuş ve kocası sürekli çat diye eve erkek arkadaşlarını getirip sofra kurulmasını, onlara hizmet edilmesini bekliyormuş. önce bir zahmet edin de açın okuyun haberi.

gerçekten acıyorum şu, erkeği kadına para vermekle, kadını da erkeğe ve sülalesine, arkadaşlarına, dıdısına bıdısına yemek yapmakla yükümlü zanneden zavallılara. evlilik öyle bir şey değil, öyle bir şey olduğunu düşünen kadın sayısı çok çok az ki onlar da er geç boşanıyor, yuvası yuva olmuyor yani. siz sanıyor musunuz ki o kıt kanaat geçindiğiniz maaşınızdan kadına süsü püsü gezmesi tozması bilmem nesi için harcayabileceği kadar para kalacak? gezme tozmayı da geç, sen eşinle dışarı çıktığında yalnız onu mu eğlendirmiş olacaksın yoksa hayat arkadaşınla sosyal yaşamın bir parçası mı olmuş olacaksın? kadının ekstra, yüksek beklentileri varsa git çalış kazan diyemiyor musun? çok paran olduğunu varsayarak söylüyorum verme para mara arkadaş, gırtlağına mı çöküyor? elektriği, suyu, doğalgazı, mutfağı, kirayı sen karşılıyorsun diyelim ee bu yalnızca kadının yaşamsal gereksinimleri mi? işten eve döndüğünde bir yoldaşın varlığını, bir ev ortamı huzurunu, yapayalnız çürüyüp gitmeyeceğini bilmenin özgüvenini nasıl duyumsamayı bekliyordun peki? yemek yapmayı, hizmet ettirmeyi evinin geçimini sağlamanın bedeli olarak görüyorsan ne diye evleniyorsun, yardımcı tut? ne paylaşmayı biliyorsunuz ne halden anlamayı ne emek vermeyi saygı göstermeyi. erkek ya bunlar, toplum, yaşam, dünya bunların hakimiyetinde ya konuş babam konuş.

eviniz lokanta eşiniz de aşçı değil. siz de zaten banka manka değilsiniz. bir zaten o kadar fazla geliriniz yok boşa afra tafra yapmayın, iki evinizin, ailenizin geçimini sağlamak çok ağırınıza gidiyor ya da gidecekse çalışan bir hanımla evlenin. üç o zaman da ayakları yere sağlam basan bir kadınla birlikte olmayı taşıyamayıp zıvanadan çıkmış eril dogmalarınızla zırıl zırıl zırlamayın.

iyice suyunu çıkardılar kadın erkeğin sırtından geçiniyormuş bak bak bak. evlenmek, yuva kurmak için kırk bin takla atarlar, kadını eve hapseder bütün özgüvenini, işini gücünü, yaşamını elinden alırlar, başka türlüsüne tahammül edemezler sonra da kadınlar asalak gibi yaşıyor diye zırlar dururlar. inşallah hak ettiğiniz üzere o derya deniz sandığınız üç kuruşunuzla yapayalnız çürür gidersiniz de hiçbir kadının başını yakamazsınız. amin.
bu sebepten dolayı eşim yok, her gün dışarıda yemek yiyorum ve gecelere akıyorum.