bugün

babam tarafından bir adet süpürgeyle yarasanın balkondan atılmasıyla sonuçlanan hede.
(bkz: batman in eve girmesi)
(bkz: evin batman e girmesi)
(bkz: eve yarasa girerse haber olmaz ev yarasaya girerse haber olur)
(bkz: yarasaya ev girmesi)
heyecanla ve korkuyla karşılanan bir durum. bundan birkaç dakika oncesinde de tam başımın ustunde bir yarasa dolaşıyordu, neyse ki kurtulduk artık.
en iyi yarasa ölü yarasıdır yok yzıktır diyorsanız ev yarasaya terkedilir ve kendi isteği ile gitmesi beklenir. ama asla çıplak el ile dokunlmaması geren bir yaratıktır. dokunanlara doktorlar kuduz aşısı öneriyorlar.
öss çalışma amaçlı kalınan yurtda gecenin bi vakti elektrikler kesilir.tüm bağrışan kızlar koridorda ki yanan tek ışığın altında toplanır. kafalarının üstünde uçan bir memelinin farkına son anda varan kızlar artık kendinden geçer herkez bir telaşla odasına kapanır.ve odanın bir tanesinde geçen diyalog aynen şöyledir.
ö:ya inanmıyorum biliyomusunuz yarasa saçı tutunca bırakmıyomuş..
s:nası yani kesmek mi zorunda kalıyosun?
t:vay ibne hayvan.
ö:ya, ya kuş içeri girerse napıcaz?
t:o kuş deil memeli
ü:memesinden tutup fırlatıcaz.
yarasa bir işe yarasav insan bulamaz yarasayı arasa.
"yaramasa girmezdi" diyerek sîneye çekilmesi gereken durum.
başlık altında yazılı entry ler okunduğunda, var böyle bir şey mesajını almanın şaşkınlığını üzerinden atamayan yazarın nerede yaşıyorsunuz lan siz sorusunu sormasına neden olan doğa olayı.
aile fertlerinin ''homuna godumunun heuyvanı'' diyerek terlik yada bilimum altı düz olan her şeyin fırlatılmasına neden durum.
sinir bozucu bir hadisedir. yarasa tavanda başlar dönmeye sen kaçarsın yarasadan. hayır bir filmde kızın saçlarına yarasa dolanıp kafasını tırmalıyordu sırf kafama dolanacak korkusundan evden de kovamıyorum öyle dönüyor çocuk.
bir zamanlar gizem özdilli 'nin başına gelen hadise. aslında tecrübe edinilmesi gereken bir durum.
binanın kaçıncı katında olunursa olunsun camdan atlamaya varacak eylemleri sürükleyecek bir hadisedir.
tecrübeyle sabit kötü durumlardan biridir.

mümkün mertebe tüm ışıklar yakılmalıdır. hem durumu lehinize çevirirsiniz, hem de hayvanın hareketini sağlayarak bir şekilde dışarı çıkmasını sağlarsınız.

akabinde hayvana zarar vermeden dışarı atmaya gayret gösterin.

yarasasız günler dileğiyle.*
kan emici türlerin ülkemizde bulunmadığı bilgisinin verdiği güvenle önce odanın kapısı kapatılır.sonra ışıklar söndürülür ki görme yetisi son derece düşük olan yarasa ışıktan işkillenip deli gibi uçmaya ve etrafa çarpmaya başlamasın. loş ortam sağlanır * buna karşılık balkon ışığı yakılır ve yarasanın çıkabilmesi için pencere kapı ne varsa açılır. beklenir. yarasa inatçı çıkacak olursa bir havlu yardımıyla bulunduğu yerden alınıp özgürlüğüne tekrar kavuşturulur. bi soğuk su içilir. uyumaya devam edilir. ertesi gün sineklik taktırılır..*
kolumuzla gözümüzü korumaya aldığımız anlardır.
evde olan fear factor çekimlerinin başlangıcında yapılan bi kamera şakası niteliğindedir.
bazı zamanlar koca kelebekler ampulün etrafında dönerken evin içinde gölgeler bırakır, işte aynın onun gibi gölgeler yapan birşey evin içinde fır döner.
- ben gene kelebektir diye hiç sallamaz iken arkadaş odaya girer;
- aq o ne la!
+ lan kelebektir.
- la ne kelebeği mal arkana baksana..
+ hasssiktir..! kaç mal hem gördün hem de dört gözle seyrediyosun angut.
ilginc bir durumdur, lezzetli olabilir.
bari ise yarasa!
ulan vampir çıkar bide tövbeler olsun bari lestat gibi olsa içim yanmaz!
bide tabi insanın aklına ısırması halinde asla takip edilemeyecek kuduz vakası gelir.
görükle'de olası bi durumdur. şaşkınlık yaratmaz. bi ünite kan ikram edilir ve defolur gider.
hele birde uyku sersemiyseniz ve de onu yerde öylece hareketsiz görünce kağıt gibi birşey sanıp ellediyseniz uzun atlamada rekor kırabileceğiniz bir olay haline geliyor. efendim bizim eve girdiğinde ben upuzun bir koridoru bir adımda geçmiştim de. ya da bana korkudan öyle gelmişti bilemiyorum.
hayatın en zor dakikalarının yaşanmasıdır.

şimdi bizim de başımıza geldi bu lanet olay ki hayvanalara karşı olan korkumu katladı üçe beşe.

mutfağın ışığını yakmamla mutfağın ortasında uçuşmaya başladı yarasa. çığlık atarak annemin yanına gittim, annem benden de korkak.

odanın kapısını kapattık ve ne yapsak diye düşünmeye başladık. kolidorda uçan yarasa aradabir odanın kapısının cam kısmına çarpıyor ve annemle benim çığlıklarım birbirine karışıyor, annem benden çok bağırıyor o kesin.

neyse ben (cesur biri olarak) gidip karşı odadan telefonumu alıcam, babamı arıyacağız, işten erken gelip yarasayı çıkarmasını falan söyleyeceğiz.

annem gözlerini kapattı ve kapıyı açtı. ben koşa koşa çıktım fakaaaat yarasa odaya girdi.

annem çığlık attı, yarasa çığlık attı, ben çığlık attım.

hadi annem bağırıyor, ben bağırıyorum da bu yarasaya ne oluyor derken kapıya sıkıştığını gördük ve tüm korkumuzu unutup yarasayla ilgilenmeye başladık.

artık korkutucu bi hayvan değildi, aileden biri gibiydi.

annem hırkasını koydu yarasanın yanına. yarasa hırkaya tutundu. balkona çıkarttık ve hırkayla beraber bıraktık. sonra da camdan uçana kadar seyrettik.

hala yaşıyordu en son, başka eve girip başına bişi daha gelmediyse.

hırka mı, hala balkonda.
çığlık çığlığa uyanmakla ve vampir olacağını sanmakla geçen sürelerin ta kendisidir.

evet vampir olacağımı sanıyordum!
Bendilerinin balkon demirine vurmaları sonucu peçeteyle vs. bir iki gün besleyip sonra uçması için havaya attığım hayvandır. Uçtu ama sonra ne oldu göremedim.. Belki başkasının balkon demirine.. (bkz: Alışmış kudurmuştan beterdir)
güncel Önemli Başlıklar