bugün

Dışardaki koşturma, istanbul trafiği, haz etmediğin insanlar dinlemekten yorulduğun geyikler, sonrasında yumuşak bi kahve, güzel bi kanepe, hoş bi dvd' yle terapi mekanı iyi olur sanırım. Evde zaman geçirmeyi sevenler için alternatifler uzar gider.
(bkz: fm 08)
(bkz: uludag sözlük)
(bkz: bir aylık sakal)
(bkz: günde 2 paket sigara)
evinin dışındaki hayatı çoğunlukla işyerinde geçen insanın tercihidir, çok haklıdır.
(bkz: huzur)
(bkz: sessizlik)
(bkz: sözlük)
(bkz: ps3)
(bkz: yemek)
(bkz: içki)
(bkz: sigara)
(bkz: dal daşak gezmek)
(bkz: asosyal yaşamın verdiği dayanılmaz hafiflik)
(bkz: para harcamamak)

gibi nedenlerle perçinlenmiş sevgidir. hatta (bkz: evde zaman geçirmeyi sevenleri sevmek)
normaldir, zaman geçirilebiliyorsa ne âla ; fakat fazlası anti sosyalliğe iter insanı.
çok sevilen bir eylem olsa da 3 ay evde olmak zorunda olduktan sonra o kadar da sevilmeyen bir hede oluyor.
hatta evde zaman geçirmeyi özlemek istemeye dönüşüyor.
işsizliğe bulunmuş en güzel kılıf, işli güçlülerin en büyük hayali...
(bkz: kendisiyle barisik asosyal)
dışarının gürültüsü, kalabalığı, tanımadık yüzleri ve onların telaşlarından uzak kendi evinde birkaç dost, sevgili ya da yanlız başına içki, sigara, güzel bir film, atıştıracak bir şeyler eşliğinde, üzerinde de rahat bir pijamayla sonuç olarak kendiyle olmayı tercih eden insan alışkanlığı.
kendine ait bir alana ve kendiyle başbaşa kalmaya ihtiyaç duyan kişi eylemi.
yalnızlığı sevmeyenlere garip gelen, ama bunu kendi isteğiyle seçen kişi içinse tadından yenmeyen şeydir.

yani yalnız kalmakla yalnız olmak arasındaki farkı anlayabilenler ordaki "sevmek" kelimesini gözardı etmez, kişinin kendine bu şekilde kıyak geçtiğini de bilir.
ev insanın dönüp dolaşıp yine bir tilki edasında geri geleceği sılasıdır. evdeki eğlenceyi bazen dışarı da bulamayabiliriz. bir yandan da, ev ortamının getirdiği rahatlıkta zaman geçirilmesine alışmak da gerekir.