bugün

Ev yok ki tv olsun.
2 yıldır bu güruhtaydım. Bu ay aldım en sonunda.
televizyon (aptal kutusu) zaten başlı başına zaman kaybıdır. karanlıkta izlerseniz gözlerinizi tembelleştirir ve bozması da ihtimaller dahilindedir.

ayrıyeten müslüman insanlar ise ev mescid hükmünde oluyor diye okumuştum.
son 11 yıldır içinde bulunduğum durum. herhangi bir eksikliğini hissetmedim zira televizyon proaktif bir ürün değil, tek taraflı iletişim sağlıyor. sadece onun size sağladığı miktarı görebiliyor veya duyabiliyorsunuz. bu duruma uzun süre maruz kalmanın düşünme yetisini ciddi manada düşüreceğini düşünüyorum.
birkaç haftadır yaşadığım hadise. henüz hiç bir eksikliği hissedilmedi. ihtiyaç duyulan programlar halihazırda kanalların web sitelerinde de mevcut. ilaveten, kanaların canlı yayınlarına da aynı yolla ulaşılmakta.
bilgisayar var yetiyor dedigim durum. ayni bokun laciverti.
Çok güzel bir uygulamadır. Müslüman çocuklar yetiştirmek isteyenler uygular genelde. Sonucu daha bilgili, televizyonda gördüğü her şeye inanmayan, sorgulayan, güzel insanlar ortaya çıkar.
o tv kanalı sahipleri ve yöneticileri var ya
hiç biri bizi çok sevdiği için onlara milyar dolarları yatırmıyor
aynı bura gibi en az parayla en çok para tek gayeleridir
netice ; atarsın evin en uzak köşesine haber vs gibi önemli şeyleri
arada da istediğin beğendiğin bir şeyler varsa bakarsın
kimseyi sabahtan akşama seda sayan, evlendir beni, daya bana gibi
programlar izler hale getirmesin.
Öğrenci evinin gostergelerinden biridir. Ne tesaduftur ki öğrenci evleri modem baglatirken televizyon alamazlar.
Zengin öğrenci belirtisi, "televizyonum yok ama Netflix ve Spotify'a her ay para ödüyorum" un meali.
harika bir olaydır.

bende 15 senedir yok ve o aptal kutusunu attığım için asla pişman değilim. evet televizyon tam bir aptal kutusudur.
bende de yok işin sebebine gelirsek çünkü televizyon gerçekten sikimde değil.
desteklediğim şeydir. evdeki televizyonun bozulmasını heyecanla bekliyorum. Böylece belki kardeşlerim biraz olsun hayata dönebilir.
sıradan ve ilkel bir birey olmaktan gelişmiş ve düşünen bir varlığa geçiş aşamasıdır.
Ikiz annesi icin kabustur.hele ki yalniz bakiyorsa.
Tek cocuk hic cocuktur.tek cocugu oyalamak cok kolaydir,bu konuda ahkam kesen olmaz umarim.
Cocuklar dogdu dogali televizyona direnen bir anne olarak, bekarligi ve evlendigi ilk seneler televizyonu hic acmamis biri olarak simdi iyi ki var diyorum.iyi ki var su televizyon ki ben yemek yapabiliyorum evimin isini yapabiliyorum.sanmayin ki aksama kadar acik,kurallarimiz var.sabah uykusundan ve ogle uykusundan sonraki ilk iki saat kesinlikle yasak.gece uyumadan onceki son bir saat yasak.bunu bilirler ve diretmezler.cunku pek cok aktivite ile gunu doldururlar zaten,ahsap bloklar,pastel kuru sulu boya ile resim yapma,oyun hamuru ile sayilar sekiller harfler yapma vs vs.o kadar uretkenler ki islak mendili kutusundan cikarip duvarda biraktigi ize mana verebiliyor,islak mendil ile tum duvarlara sayi cizebiliyorlar.bu kadar zihin egzersizinden sonra acilan televizyonla max yarim saat ilgileniyorlar.demem o ki mevzu cocugun kapasitesi ve ilgisinde.izlemeyen cocuk hicbir zaman izlemez kizimda oldugu gibi.izleyenin de istedigi oyun oynarken arka planda o sesi duymaktir oglum gibi.keske mal mal baksalar su tvye de rahat etsem derim ara ara.yok anam benim pacam onlarin en sevdigi kosesi.

Benim en buyuk gururum, yasitlari oyun indirip oynarken 2.5 yasindaki ikizlerimin telefon tutmayi dahi bilmemeleri.

Son olarak,hersey annede biter.anne cocuguyla gun boyu ilgilenip (ki ×2 bizde) onu dinliyor,sevgisini is guc arasi degil,o ne zaman isterse o zaman ve sonuna kadar veriyorsa,gun icindr acilan tekevizyonun hicbir onemi yoktur.cocuk zaten yarim saatten fazla izlemeyecektir.
Fakirdir.
bir yaşam tarzıdır... örnek olarak bizim ev....
özellikle bir yığın psikiyatrinin bu konuda salık vermesi bu tercihin doğru olduğunu gösteriyor.... dizileri izleyip aynılaşan hayat tarzlarının oluşmasına karşı durmuş oluyorsunuz...
bizdeki durum; aile nüfusumuza ömer yusuf'un dahil olması ile birlikte gelişti ve bir gün ansızın televizyonu kaldırdık... gerçekten eksikliğini hiç hissetmiyoruz... özellikle kanallar arası geçiş yaparken ve izleyecek hiç bir şey bulamaz iken yaşadığımız stres artık yok... çok hafifletici bir durum.. önceden de bayıla bayıla izlemezdim(k) ama artık tamamen kaldırmak doğru bir tercih oldu.... hatta götürüp lcd televizyonu babamın evine taktık... hayrımız oldu.... adamcağız tüplü televizyonda rengi kaçık kanalları izleyip duruyordu...
velhasılı; daha çok zaman kalıyor insana, çocuğunuzla adam gibi ilgileniyorsunuz, gereksiz stres yaşamıyor, çivisi çıkan dünyayı yakından takip edip içinizi karartmıyorsunuz... bir bakıma hayat daha yaşanılası son bir yıldır...
tavsiye ederim....
evde televizyon olup da sadece samanyolu tv izlenilmesinden kat be kat iyi hadisedir.
cemaat evlerindeki durumdur. dünyadaki gelişmelerden haberdar olamamaktır. türkiye nin yarı final macerasını seyredememektir.
''ha ha çok entellektüelim canım'' demenin güzide bir yolu.
(bkz: internetsiz bilgisayar) kadar hoş olmayan bir durumdur.
izlemeyince çok birşey kaybedilmez ama çocukluğundan beri en büyük hobisi televizyon seyretmek olan * birçok insan için boş vakitlerde direkt eksikliği farkedilir. o insanlar boş vakitlerinde golf oynayarak buz pateni yaparak ya da piyano çalarak büyümemişlerdir çünkü.* en büyük eğlencedir televizyon çoğu zaman bir çok ev için.
ne iyi oldu meret bozuldu muhabbeti çok döner bu tipevlerde konu ise dizilerden başkası değildir.
evdeki televizyonları pencereden dışarı fırlatmış olmanız**.
en asil duygunun insanı olmayı gerektirir.
güncel Önemli Başlıklar