bugün

-yaşıtları geçtim, 5 yaş küçüklerin evlenip çocuk sahibi olması.
-çevredekilerin sürekli ben senin yaşındayken kaçıncı çocuğumu kucağıma almıştım ya da yaşıtların, falancanın kızı evlendi sen daha tek başına, yapayalnız * yaşamaya devam et demesi.
-aman efendim el&alem torun seviyor biz de onlara bakıyoruz yakınmaları.
-en fazla iki yıl sonra yüzüne de bakılmaz senin.*
-artık 35 yaşında ilk çocuğunu kucağına alırsın, o da büyüyünce seni anneannesi zanneder. *
-senin yüzünden kardeşin de evlenemiyor senin evde kaldığın iyice tescillenir diye... *
vb deyip geçelim, çok ağır geldi.*
Bütün arkadaşlarının evlenip senin daha bir sevgili bile bulamama durumun.
Kadınlarda üniversitenin son yılı başlayan telaştır. Öyleki daha üniversite 1. sınıfta teklif etmiş çocuğa bile yüz verilir. Hala bekar sap gezen erkeklere 4 senede verilmeyen yüz verilir.

Yaş 24 e gelince bu telaş iyice artar. Hele bir de iş sahibi olmuş yapacak bir şey kalmamış ve çevresindeki herkes evlenmişse telaş zirve yapar.
alttan alttan dürtmeye başlayan kokudur.

ama şöyle de bir durum var ki... hayatımın hiç bir döneminde kendimi evli ve çoluk çocuk sahibi bir adam olarak hayal etmedim. sanırım öyle de olacak.
valla hatun fena değilmiş bizim buralara gelse 1-2 teyze ye söylese 3 günde 20 koca bulurlar yada atv ye çıkabilirdi yazık etmiş.
30'undan sonra erkek, kadın fark etmeksizin herkeste başlar.
uludağ sözlük varken kimse evde kalmaz azizim. bu boğalar var ya bu kızgın boğalar. alayınızı imkanları olsa ikişer üçer alır. siz gene de kendinizi tek aldırın da. korkmayın kalmazsınız evde. rahaatts rilaaks.
Üzülmeyin efendim 30 a kadar yolu var. He derseniz.ben depresyona girerim hemen bir üniversiteye yazılın derim. Dalga geçmiyorum arkadaşlarım hep orada evlendi.
toplum baskısıyla oluşmuş duygudur. oysa ki yanlış birisiyle olup mutsuz olmaktansa, tek devam etmek en iyisidir. ama durur mu bizim teyzelerimiz, büyüklerimiz? yanlış evliliklerin sebebiler haberleri yok.
Umrumda değildir.
Kendi paramı kendim yerim.
Erkek adam evde mi kalir lan. Adamlara yajismayan durum. Kizlar sizin icin ayni seyi soyleyemem ama lol.
şu an yaşadığım lanet durum sanırım. Hadii ama beni de alacak bir adam vardır değil mi? Değil mi?
Evlenme delisi olanlarda, kezbanlarda, çirkinlerde olan korkudur..yazık size..
Evlenip Erkek dırdırı çekmek istemeyenlerin toplum baskısı dahi olsa şeyinde olmayan korkudur.. yes.
2 tip kız vardır;
1. Doğustan gelin doğan kızlar. Bütün flörtleriyle evlilik hayali kurar doğmayan çocuklarının beraberliklerinin ilk ayından isimlerini belirlerler ilişkileri çok ciddidir fakat dikiş tutturamaz 2. ayı göremen ayrılırlar. 2. ayı gördükleri kişiylede evlenirler.
2. Evde kalan kızlar. Kendileri hariç herkes önemser bu durumu ne zaman evleniyosun sorusuna cevap vermeye tenezzül bile etmez nasıl olsa bir gün biri karşıma çıkacak ve evlenicem diye düşünür bekar hayatlarının keyfini sürerler.
her genç kızın kabusudur. evde kalan kız yoktur koca beğenmeyen kız vardır. evet..
Bunu yaşayan bir tek kadınlar değil. Önce o konuda bir anlaşalım. Ciddi ciddi "ya evlenemezsem " korkusu yaşayan adamlar gördü bu gözler. Sonra o adamlar, sırf bu korkudan gidip ilk fırsatta evlendiler. Birçok yazar kadınlar üzerinden genelleme yapmış; ama yanlış olmuş. Toplumsal dayatma mevzu ise es gecilemeyecek kadar önemli. Bunu ancak kadın olanlar anlar. Tabi bekar kadinlar... Belirli bir yaşa geldikten sonra, çevreniz işbirliği yapmış gibi evlenmenizi dört gözle bekliyor. Her fırsatta "yok mu bir değişiklik?"gibi sorularla durum yoklaması yapılıyor . itina ile parmaklarınız kontrol ediliyor. Ve ardından gelen " sana üzülüyorum" bakışı...
Evlenmemiş kadın ya da erkek eksik ve acınası bir varlik gibi görülüyor. Sanki evlense kendini gerçekleştirmiş sayılacak. Sizi bilmem ama benim çevrem böyle. Evlenirken karşısındaki insanın tipinden başka bir şeye bakmamış kişiler, bana evlilik konusunda ahkam kesiyor adeta danışmanlık yapıyorlar.
Benim açımdan evlilik çok değerli bir kurum. "Ben bu adamla/kadınla bir ömür yasarım." diyebilecegi kişiyi bulmadan evlenmemeli insan. Evde kalma kaygısı,yalnızlık ve boşluk duygularıyla verilen sağlıksız kararlar evliliği ya kangrene çeviriyor ya da boşanmaya götürüyor. O yüzden kalbinizin atmadığı, mantığınizin evet demediği insanlarla evlenmeyin. Siz de evleneceğiniz kişi de evlilik kurumu da hiçe sayılmayacak kadar çok değerli.
Korkmuyorum ama biliyorum.
Evlenmeyi kişisel bir başarı veya hedef olarak gösterip genlerimize işleyen ailelerimize teşekkürü borç bilirim. Evde kalın, ruhsuz, sizi üzecek kıracak biriyle sırf evlenmiş olmak için evleneceğinize evinizde huzurlu kalın.
oryantal bir hayat görüşünün gereği duygu. gerçek diil sanal bir korkudur, aslında evlensen bile boşanabilme ihtimalin her zaman vardır.

hep kendi ayakların üzerinde duracaksın.
Şu çok garip ki ben, evde kaldım diye telâşlanıp evde kalanını hiç görmedim.
mutsuz evliliklerin baş müsebbibi. müsebbip de ne saçma bir kelime amk.

neyse;

toplumun insanlara yüklediği sikik üreme ve belli bir yaşa gelmeden alelacele evlenme misyonu yüzünden bir şeyleri kaçıracağım korkusuyla insanlar saçma sapan evlilikler yapıyor.

takmayın bu kadar. evlenmeden önce "evlen evlen" diye sırtınızı sıvazlayanlar siz evde dünyanın sorununu yaşarken yanınızda olmayacaklar en nihayetinde.

o yüzden kendiniz için, sindire sindire yaşayın hayatı. siktir edin. hiçbir şeyi kaçırdığınız yok.
Hepimizin bir gideri vardır. Korkulacak bir durum yoktur.
bir erkek olarak şu sıralar yaşadığım stresin ana sebebidir.

bu vesileyle taliplerimi aradığımı belirtmek isterim. yaşım 30. taliplerimde tek arayacağım şey; vuruğu kırığı olmasın yeter.
insanlarımızın iç mutluluğunu her zaman dışarda aramaları beni mütessir etmekte . Dönüp içimize yönelebilsek . Ne istediğimize karar verip kendimizle bir bütün olabilsek bu gibi dertlerimiz yok denecek kadar aza inecek sayın okur.
Aptalların korkusu. Ben hep cahil kalmaktan korkuyorum.