bugün
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması9
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler12
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız18
- ekşi sözlük9
- sözlük kızlarının ayakkabıları13
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- icardi190510
- ali erbaş11
- anın görüntüsü17
- bülent uygun15
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır10
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu21
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- akp seçmeni14
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- şu anda çalan şarkı9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
uydu yayınını izleyen kişinin uyuz olmasına sebep olacak hadisedir. hele üstüne üstlük uydu yayınını izleyen bu kişi babaysa, aman yarabbi...
o kadar eğlenceli oluyor ki. bir basket maçı filan varsa, ben önceden odamda sevinci yaşıyorum ve benim sesim salona gidiyor. aradan o kadar zaman geçiyor ki; basketbol oyuncusu futboldaki gibi topu alıp santraya doğru koşup, topu basket sahasının santrasına koysa ben onları izlerim, babam daha atılan basketi yeni görür. uydu yayınına ses ve görüntü daha geç geldiği için babam her şeyi benden öğrenmiş oluyor. çocuktan al haberi türünde takılıyor bazen ama ben ciddiye almıyorum.
ben: oleeey beee, girdi! 2 sayı öne geçtik.
baba: spoiler yapmasana.
- baba spoiler demesek, katil uşak desek?
+ tamam, o daha mantıklı. türkçemizi koruyalım, aferin.
- ne güzel yaa, karasal yayının antenini seveyim.
+ gel beraber izleyelim, aynı şartlarda...
- sen gel, tüm digitürk kullanıcılarından daha önce maçın skorunu bil.
+ bu daha güzel gösteriyor, gel hadi.
bu kadar ısrarına rağmen gitmiyorum. tabi asıl eğlenceli kısmı; maçın son anlarına doğru serbest atışlarda basket olmasa bile oleeeeey diye bağırıyorum, o da seviniyor. "hadi yaaa attık mı?" derken bir görüyor ki basket olmamış, sevinci kursağında kalıyor. ne zaman inanıp, ne zaman bana inanamayacağına karar veremiyor.
bunun benzeri bir olay da arkadaşların kadıköy karakolu'nda başına geldi. bir fenerbahçe - beşiktaş maçına giderken bunları polis almış ve maç sonuna kadar karakolda tutmuştu. polisler maç başladıktan sonra belli aralıklarla goool diye bağırmışlar ama 8-9 kez filan yapmışlar bunu. bizim arkadaşlar polise yalvarmaya başlamış; "abi nolur söyleyin, fark mı atıyoruz yoksa çok mu çekişmeli? fark yediğimizi düşünmek bile istemiyoruz" gibisinden cümleler kurmuşlar ama polisler ne olduğunu söylememiş. o maçı 2-1 kaybetmiştik. çocuklar farkın kafasını yaşamışlar o gün.
o kadar eğlenceli oluyor ki. bir basket maçı filan varsa, ben önceden odamda sevinci yaşıyorum ve benim sesim salona gidiyor. aradan o kadar zaman geçiyor ki; basketbol oyuncusu futboldaki gibi topu alıp santraya doğru koşup, topu basket sahasının santrasına koysa ben onları izlerim, babam daha atılan basketi yeni görür. uydu yayınına ses ve görüntü daha geç geldiği için babam her şeyi benden öğrenmiş oluyor. çocuktan al haberi türünde takılıyor bazen ama ben ciddiye almıyorum.
ben: oleeey beee, girdi! 2 sayı öne geçtik.
baba: spoiler yapmasana.
- baba spoiler demesek, katil uşak desek?
+ tamam, o daha mantıklı. türkçemizi koruyalım, aferin.
- ne güzel yaa, karasal yayının antenini seveyim.
+ gel beraber izleyelim, aynı şartlarda...
- sen gel, tüm digitürk kullanıcılarından daha önce maçın skorunu bil.
+ bu daha güzel gösteriyor, gel hadi.
bu kadar ısrarına rağmen gitmiyorum. tabi asıl eğlenceli kısmı; maçın son anlarına doğru serbest atışlarda basket olmasa bile oleeeeey diye bağırıyorum, o da seviniyor. "hadi yaaa attık mı?" derken bir görüyor ki basket olmamış, sevinci kursağında kalıyor. ne zaman inanıp, ne zaman bana inanamayacağına karar veremiyor.
bunun benzeri bir olay da arkadaşların kadıköy karakolu'nda başına geldi. bir fenerbahçe - beşiktaş maçına giderken bunları polis almış ve maç sonuna kadar karakolda tutmuştu. polisler maç başladıktan sonra belli aralıklarla goool diye bağırmışlar ama 8-9 kez filan yapmışlar bunu. bizim arkadaşlar polise yalvarmaya başlamış; "abi nolur söyleyin, fark mı atıyoruz yoksa çok mu çekişmeli? fark yediğimizi düşünmek bile istemiyoruz" gibisinden cümleler kurmuşlar ama polisler ne olduğunu söylememiş. o maçı 2-1 kaybetmiştik. çocuklar farkın kafasını yaşamışlar o gün.
eski televizyona aşık olma nedenidir.
ne varsa eskilerde var.
ne varsa eskilerde var.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar