bugün

evin küçüğü olmanın zorluklarından biridir. böyle durumlarda hedefte direk siz olursunuz.
telaslanmaya gerek yoktur, hemen en yakin bakkal ya da firina gidip almak her seyi halleder.

edit: karne ile ekmek verilen dönem icin cok kötü bir durumdur.
kardeşe emirlerin yağacağı andır, birden kardeşin dünyası kararı verir.

-ali, abicim şimdi bakkala gidiyosun ekmek alıyosun tamam mı ?
+ya abi şey kem küm.
-uzatma ali haa bak aklıma geldi gitmişken kola da al.
+gitmicem yaa.
-aliii bak kızıyorum sigaramda bitmiş sigara da al.
-ha ali unutmadan 2 tanede gofret al.
giyinip, evden çıkıp da ekmek almaya üşenme hallerinin başlangıcı, zamanın durduğu an. hiç içinizde yoksa bile can sucuklu yumurta, menemen gibi güzellikler isteyebilir. peynirin, tereyağının yalnız kaldığı andır.
bunun sorumlusu kim diye avaz avaz bağırıp tiz kellesi vurula diye bağrışmalar sonrası kuzu kuzu gidip bakkaldan ekmek almayla sonuçlanır.
(bkz: hamura girişmek)*
evdeki her bir bireyin bir diger bireyin gidip ekmek alması için gözünün içine baktıgı andır.
karın gurultusundan cedelleşmekte isyankar olduğu andır.
bir insanın beyninden vurulmuşa döndüğü andır. hele vakit akşam ise. böyle durumlarda komşudan istenir komşu da yoksa annenin emir verici bakışlarına maruz kalınır ve bakkala gitme zorunluluğu hissedilir.
bir ogrenci evinde yasanılıyorsa bu olay,ekmek alamaya kimse gitmek istemeyecektir."ben zaten ac degilim","bi sigara icsem tamam","ben arkadaslarla buluscam" gibi kacısların olması beklenir.alternatif olarak eve bir arkadas cagırma ve gelirken ekmek almasını isteme dusuncesi de mevcuttur.eve ekmek girişi usengeclikle engellendiğinde ise evde degisik karbonhidrat arayısları baslar..sonuc "makarnaya talim"dir.
öğrenci evinde herkesin birbirinin gözünün içine bakmasından sonra kısa çubuğu çekenin bakkala yollanacağı andır.
(bkz: yeni neslin tembel olması)
sabahın bi körü uyanırsın buzdolabı önüne dikildikten sonra masaya gözün ilişir taşlaşmış ekmek karşısında dehşete düşüp gürültü çıkarmaya başlarsınız ev arkadaşınız uyansında gitsin bi ekmek bi sigara iki yumurta kapsın geldin diye evi yıkarsınız,

-parası benden be hadi be git al
+bi siktir git sen al
-yapma be hadi be dün daha gittim bakkal beni sevmiyiii zaten
ağlamak istenilen büyük an.
işte o an bu andır. entry sonrası bakkala ekmek almaya gidilecektir. ağlamanın zırlamanın bir faydası yoktur, daha önce deneyimlenmiştir.
ev halkında derin bir üzüntü çöker. tüm gözler evin o bahtsız en küçük çocuğuna bakar, anne o garip oğlunun yanına gelerek tam ekmek almasını söyleyecekken çocuk;
-"anne dur, sakın söyleme yüreğime sende bir tuz basma" diyerek konunun ne olduğunu anlamıştır ve büyük bir üzüntüyle boynunu yere eğerek parayı annesinin elinden alır ve arkasına bakmadan gider...*
pastaya hücum edilecek andır.
ekmek alabilecek para olduktan sonra, çok da acı bir durum değildir.
(bkz: ekmek alma kavgası)
götünü yerinden kaldirip markete gitmeyi gerektiren andir.
Gece yarısıysa çok acıktıysanız bunu anlatmaya enryler yetmez.* *
bakkala gitmeye karar verildiği andan yaklaşık 20 saniye önceki durumdur.
evin en küçüğü iseniz bakkal yolunun size göründüğünün habercisidir.
daha teklif bile edilmeden; evin en küçüğü tarafından "niye ben?" sorusunun hazırlandığı andır.
(bkz: gene mi ben ya)
kötü sayılabilecek bir andır. ama evde pasta olmadığı da farkedilirse felakete dönüşür.
daha önceden mahallede yapılmış bir karizma vardır, çizdirilmek istenmeyen. ev halidir ki, pofuduk aslanlı terlikler, göte yapışmış eşofman, özensiz saçlar, altı mosmor olmuş gözler ve pc de bırakılmak istenmeyen hararetli muhabbetler... flashback halinde terk edilen bu atraksiyon ve durumlar, hazırlanma süreci göz önüne gelir, düşünülür, son kalan çerez ağza atılıp ekmeğin bitmiş olması görmemezlikten gelinir. abi beklenir, yalvarılır yakarılır, günün sonunda kazanan taraf olunur ve bunun vermiş olduğu rahatlıkla bir bardak daha kola doldurulur...
günü kurtardın wildr0se!