bugün

Hassasiyet kasıp prim yapmaya çalışan insan beyanıdır. Kısırlaştırma hayvanlar için en sağlıklı nüfus kontrol yöntemidir. Ben kısırlaştırmadım, düşünmüyorum da. Ancak düşünen insanlar olabilir. Kedi veya köpek birer birer değil, beşer onar doğuruyor. Her yıl bu sayıda köpeği sahiplenip iyi bakabilecek, uygun yeri ve zamanı olan insanları bulmak imkansız. Dolayısı ile o yavruların büyük çoğunluğu sokağa atılıyor. Belediyelerin tavrı zaten ortada. Biraz bu yönleri de düşünün hassasiyet kasarken.
evcil hayvanlarla beş-altı ay öncesine kadar ilgim yoktu. bir gün arkadaşım eve kedi getireceğini söyledi. ilk başta nasıl alışacağımı düşünüyordum, sonra kediyle beraber uyuduk defalarca.

konuda burada başlıyor. internette gezinirken satılık evcil hayvanlara rastladım. bir kedi ilanı vardı, sekiz aylık bir dişi; kısırlaştırılmış. evdeki kediyle aynı yaştalar neredeyse.

içim acıdı. evcil hayvanın sahibi o gencecik hayvanı kısırlaştırmıştı. adama ya da kadına gidip de neden kısırlaştırdın diye soracak olursanız, evdeki eşyaları nasıl tırmaladığından orayı burayı parçaladığından bahseder. mantıklı bir şeymiş gibi söyler bir de bunu. 'kediyi kısırlaştırdım çünkü evdeki eşyaları parçalıyordu'. nasıl da haklı buluyor kendisini, bir canlının soyunu devam ettirme hakkını elinden alırken. yayvan ve kaypak bir ağız konuşuyor, bir yumruk atasım var, bir de yer vursun.

afferin lan. ben de o kedinin sahiplerini kısırlaştırcam.

erkek için 'çok azgın bu adam sağa sola saldırıp milletin karısına kızına tecavüz eder; hem tansiyonu da olacak ileride bağırcak çağırcak',

kadın için 'şimdi regl olcak bu iç çekilmez bi tripler bi tripler durduk yere ağlamalar falan dırdırıda çekilmez, menopozu hiç sorma',

kısırlaştır gitsin.

evcil hayvanları kısırlaştıran herkesi bir güzel kısırlaştırmak istiyorum. kısırlaştırdıktan sonra ilan vericem.

'kısırlaştırılmış insan, bağırmaz çağırmaz koy bi köşeye keyfine bak'.