bugün

efenim güzel geleneklerimizdendir yeni eve taşınana ev alana, hediye götürmek.

gençelr arasında efektiftir. maddi değeri 'hiç' te olsa bir arkadaşınıza, yeni evine taşınmış yahut yeni

evlenmiş bir arkadaşınıza götürdüğünüz bir 'bıçak' hayat kurtarıcı, hayırlı dualara gark edici olabilir.

fakat bu gelenek, yaşlılar arasında pek de efektif değildir.

ağzı kapaklı borcamlar bu 'hediye' kültürünün demirbaşıdır.

evde o kadar çok vardırki, evin ihtiyacının yanı sıra yakın çevrenin ihtiyacı da karşılandıktan sonra

hali hazırda paketi açılmamış, hediya paketiyle, evin derinliklerinde arzı endam eden borcamlar vardır.

işte bu borcamların kaderi bir başka eve 'hediye' edilmektir.

paketi de hazırdır zati. kolaydırda. kimi anneler, ne olur ne olmaz acil bi hediye almak lazım olur, bulamazsın

züccaciyeci açık olmaz, evden götürürüz işte. dünyanın hali belli olmaz düşüncesindedir.

ki öngörü gerçekleşir o borcam illaki birine götürülür.

hatta zaman zaman düşünürüm, (evet zamanım bol ve yine evet böyle sikindirik şeler düşünüyorum) *

bence ortada dönen belli sayıda borcam var. ne biliyim bin tane borcam var mesela ve sürekli bu

trafikte el değiştiriyo.

herkes evinde bu kadar borcam görünce 'paşabahçe zengin oldu mnıskim' diyodur elbet ama

kazın ayağı pek öyle değil gibi. sabit miktarda borcam üretilmiş sürekli el değiştirmek suretiyle

piyasaya hakim olmuş bence.

annelerin sadece küçük bir güzelliğidir eve gelen hediye borcamı n'olur n'olmaz diye

bi köşeye koyup zamanı gelip de birine hediye götürmek gerektiğinde kullanması.
(bkz: umut sarıkaya)
(bkz: benimde söyleyeceklerim var)
fiyatı uygun olmasına karşın görselde göz dolduran, ağırlığıyla da pahalı izlenimi veren geleneksel hediyemiz borcamın yarattığı trafiktir.
acil durum hediyesidir.
borcam öyle bir şeydir ki; her modelden bir seri (tek baskı) üretilmiştir ve evlerde sirkülasyon halinde aynı borcamlar gidip gelmektedir.
Ben bu yazıyı borcamıma yazdım.

Borcam, Yeni evliye ev hediyesi olarak genellikle uzak aile bireyleri tarafından götürülür.

Evet, teyzemin torunu; evet, babamın kuzeninin kızı, evet...

Borcam candır.
Borcam hayattır.
Borcam sofraların baş tacı, fırınların gediklisidir.
Borcamda neyin üzerine kaşar koysan, neyi başemel sosla servis etsen o dünyanın en güzel yemeği olur.

Bu yüzdendir ki, ihtiyaç olan kadarı zaten alınmıştır. Yeni bir tanesi daha gereksizdir.
Bu yüzdendir ki, yeni gelen ihtiyaç fazlası olarak kaldırılır, kullanılamaz.

Benim de dolabımda bir tane borcamım gideceği yuvayı sabırsızlıkla bekliyor senelerdir. Hediye etmek için bir nesil daha geçmesini bekliyorum.

Borcamımı dolabımda zor tutuyorum.
Kuşaktan kuşağa geçer.
Edirne' de hediye edilen borcamın, Ardahan' a kadar uzanması şaşırtıcı değildir.
Ne yollar, ne yıllar kateder kimbilir.
görsel
Demin arkadaşımla muhabbet ederken geldik bu konuya.
Arkadaş bu nasil bi döngü ya. Hayat boyu borcam almadık ama evde tonla var. Herkes borcam getirdi eve gelirken. Birine giderken borcam götürüyoruz. Kim aldı bu kadar borcamı?
Evet. Bu bir döngüdür. Biri size borcam getirir bakarsınız dikkatlice ihtiyacınız yoksa ben de başkasına götürürüm deyip kaldırırsınız. Gun gelir ona uygun bir yer olur. Işte böyle.