bugün

bugün yeni bir şey öğrendim ve sizle paylaşayım dedim.
vaktiyle anadolu'nun bi şehrinde, herkesin çıngıraklı baba diye sevdiği ve günümüzün medyumu gibi çekindiği bi adam varmış dostlar.
pabuçlarının burunlarına ve cübbesinin eteklerine yüzlerce ufak kuzu çıngırağı ve zil dikermiş. onun uzaktan yaklaştığını bu çıngırak ve zil seslerinden herkes duyarmış. çıngırak ve zillerin sebebini soranlara:
"kanki, insan bilmeyerek yerdeki karıncaları ve diğer mahlukarı çiğneyebilir ve günaha girer. onları ayağımın altından ürkütüp kaçırmak için bu çıngırakları diktim." cevabını verirmiş.
bir gün hükümet kuvvetlerinin uzun takibi sonunda yakaladığı en azılı eşkiya çetesine bu çıngıraklı babanın reislik yaptığı anlaşılmış. *
hayretten herkes dona kalmış. o günden sonra halkın dilinde bu söz yer etmiş. herhangi bir adamın doğruluğundan ve namusundan şüphe edildiği zaman , o kadar dürüst adamki etekleri zil çalıyor. , derlermiş.
bilmeyenler için bu deyim günümüzde, heyecandan eli ayağı birbirine dolaşmak manasında kullanılmaktadır dostlar. *
güncel Önemli Başlıklar