bugün

esnemekten çatlayacak olan çalışma saatidir.
Mesai giriş saati belli olup çıkış saati belli olmayan işlerdir, ilk işyerim böyleydi bi hesapladım 1 aylık mesai alacaklıyım, Allahından bulsun.
Tam 15 olmasa da 13 - 14 saat çalıştıran bir yerdeyim şuanda. işe başlarken sadece haftada 2 gün böyle olacağı söylendi ama 2 hafta oldu ve bunun 8 günü 14 saat çalışarak, 4 günü 9 saat çalışarak, 2 günü de haftalık izin olarak geçti.

istifa edersem çalışma hayatıma son kurşunu sıkmış olurum çünkü daha önce de böyle bir yere girip 12-13 saat çalıştırdığı için 1 hafta sonra istifa etmiştim. Bu istifa öyle bir yakama yapıştı ki hiçbir firma bu nedenle almadı işe. Şimdi tam işe girdim milletin dilinden kurtuldum derken tekrar böyle bir ortam.

Üstelik işten ayrılırsam çalışma sicilim çok kötü bir şekilde etkilenecek.
Yemek yok, yemek parası yok, yol parası işe girerken var denildi ama şimdi kime sorsam laf çeviriyor.

Hergün 5 lira yol parası, 7-8 lira yemek parası ortalama günde 15 lira masrafım da var.
Üstelik mala bir zarar gelirse maaştan kesiliyor.

Molalar 13 - 14 saat çalışılan günlerde kağıt üzerinde 90 dakika ama uygulama da 60 dakika. 9 saat çalışılan günlerde kağıt üzerinde 60 dakika ama uygulama da 30 ila 45 dakika arasında.

Bu fazla çalışmalar üstelik mesai de sayılmıyor sözde izin olarak yada bazı günler daha az çalıştırarak denkleştirme yapacaklarını söylediler ama zannetmiyorum.

Zincir mağaza dediğim yer bunu yaparsa organize sanayide neler yaparlar Allah bilir. Mahallede bir komşu çocuğu araba tamircisine çırak olarak girdi herif 17 yaşındaki eşek kadar çocuğa günde 12 saat haftada 6 gün çalıştırdığı halde 750 lira veriyor. Ondan sonra da çırak yetişmiyor, yeni nesil şöyle böyle. Ulan orospu çocuğu ne istiyorsun ulan, kuru ekmek ve su karşılığı köle mi arıyorsun?

Bu ülkede yaşam yok, kim ne derse desin beni bu ülkede yaşadığımıza inandıramaz. Yaşamak bu değil. Allah topunuzu bildiği gibi yapsın.

Şartları bu noktaya kadar gelen bir millette vatan sevgisi v.b kalmaz. Eminim ki yabancı bir ülke gelip burayı zapt etse ve dese ki Alman standartlarında yaşayacaksınız hepiniz dese büyük çoğunluk gönüllü olarak kabul eder.

Tüm dünyada işsizlik oranı bu yıl en düşük seviyede ama Türkiye'de artıyor, tüm dünyada gıda fiyatları düşüyor ama Türkiye'de artıyor.

Atadan kalan malı mülkü satarsam 40 sene hatta 50 sene çalışmadan yaşarım ama ya bizden sonraki nesiller? Eğer bunu iyi değerlendirip bir iş kurabilirsem de yine kendim için rahatlık bir ömür sürerim. Ama ya benim gibi atadan kalma kapitali olmayanlar, satıp savacak bir şeyi kalmayanlar?
Bu ülkede kimse sıfırdan başlayıp adam gibi bir standarda ulaşamayacak mı ulan artık?
Haklarımız artacağına giderek azalıyor neden ulan?

Böyle giderse bu ülkenin ekonomik olarak son bir çeyrek yüzyılı kaldı diyebilirim, yani bu bana göre bir sonuç. 1-2 nesil sonra herşey çok kötü olacak. Teknolojinin insan gücünü azaltması da cabası.

Bazen işsizlik iş bulmaktan daha güzel, hatta bu devirde çalışmamak mantıklı olan.
Asla azalma yönünden esnemeyen hep olanın üzerine bindirme şeklinde olan esneme.
Kölecilik sisteminin modernize edilmiş hali.
denetim şirketlerinde sıkça görülen durumdur. Bu firmalarda öyle küçük patron sirketleri degildir, bigfour denilen global uluslarüstü firmalardır. Genç auditler büyük bir firmayı denetliyor ve mali tablolarda patlak varsa sabaha karşı miyavlayarak eve giderler.
Bakın çok basit arayacaksınız şikayet edeceksiniz. Yada arkadaşınız arayıp edecek. Gelirler denetlerler. Olay çözülür. Her kim personelini 5 dakika bile ücretsiz çalıştırırsa o insan o... Çocuğudur. En hassas olduğum konulardan birisi. Yıllardır altımda çalışan onca insanın fazla kaldığı 5 dkyı bile ücretsiz bırakmadım. Şirkete paşa paşa ödettim.
Baya esnek bir zamanda çalışmak demektir.
Is akdinde calisma saatleri yaziyorsa; isci tek tarafli olarak fesih edebilir.

En temizi sgk’ya normal calisma sartlarinin uzerinde calisiliyor, ekstra mesai odenmiyir minvalinde dilekce verilmelidir. Sonrasini onlar dusunusun.
alo 170 sgk ya ihbar edin analarini s*ksinler..