bugün

eski sevgiliden artakalanlarla yetinmek. bugün bir kitabı karıştırıyordum. öylesine elime geçmişti. birşey aradığımdan değil sadece karıştırıyordum işte. bir sayfasında koparılmış bir kağıt parçası olduğunu farkedip o sayfayı açtım. kağıda baktım. anlamadım önce. çünkü bu bir kitabın koparılmış son sayfasıydı. sonra arkasını çevirince anlamlandı herşey. sayfanın arkasında "seni seviyorum bir tanem" yazıyordu. senin el yazınla. o kibar, hiçkimselerin yazısına benzemeyen, bir erkekten beklenemeyecek kadar güzel, zarif, düzgün eli yazınla yazdığın küçücük bir nottu işte. aslında hiç etkilenmemem gerekiyordu değil mi? öyle olmalıydı yani. eğer bir insan hala unutamadığını düşündüğü birinden kendisi ayrılmışsa gördüğü ufacık bir nottan etkilenip onu düşünmeye hakkı yoktur değil mi? yoktur evet. herşeyi mahvetmişse hiçbirşeye hakkı yoktur. ne onu düşünmeye, ne rüyasında gördüğünde iyi olup olmadığını merak etmeye... hayır hiçbirşeye hakkı yoktur. biliyor musun ne oldu bir gün? iş için gittiğim bir yerde otelde kalıyordum. o dönemler tam da hayatıma birisi girmek üzereydi. sana hiç benzemeyen birisi. sarışın, fazla kibar biri işte. o akşam onunla ilgili net bir karar vermek üzereydim ki telefonum çaldı. arayan ikimizinde ortak arkadaşı olan biriydi. ona bu yeni durumdan bahsettim. dinledi, dinledi, dinledi ve sonra: "biliyor musun onun hayatında da yeni biri varmış. profilinde fotoğrafını gördüm." dedi. inan o anda oda zifiri karanlık oldu. aceleyle netbook umu çantasından çıkarıp facebook unu açtım. fotoğraflarına baktım. evet doğruydu. biri vardı hayatında. benim içinse tam da karar aşamasında olduğum o "yeni biri" yoktu artık. çünkü senin hayatında biri varsa benim olmamalıydı değil mi? o zaman bir zamanlar yaşadığımız aşka ben senden daha mı sadık oluyordum? bilmiyorum. sadece olur olmaz zamanlarda seni hatırlatan birşeyler çıkıyor hep onu biliyorum işte. rüyamda gördüm dün gece seni. ben bir arabayla uzun bir yolculuğa çıkmıştım. vardığım yerde seni gördüm. bir tezgahın başındaydın. sana baktım. "ne olur gel." dedim sana. geldin. koluna girdim. şu anda bile hissedebiliyorum o anda duyduğum hissi. nasıldı biliyor musun? hani yalnız başına ağlarken birisi gelir ve omzuna elini koyar ya. daha çok ağlarsın ya. ve daha güvende hissedersin ya kendini. öyle işte. bunlar benim sana hiçbir zaman söyleyemeyeceklerim. ve senin benden hiçbir zaman duyamayacakların. şimdi hoşçakal...
Kaba saba ama asıl denmek istenen budur;
Götüne rahat battı dimi canım?Az geldi dimi sevgim sana?Mutlu etmeye çalıştığım için kötüyüm dimi ben?Umarım senin için döktüğüm bütün göz yaşlarım götüne girer canım benim.Bok vardı da gittin,aferin bir numarasın hayvan.

Şeklindedir ama bunları söylemek kaçıncı dünya savaşına yol açar bilemediğimizden susar ve yolumuza devam ederiz.
(bkz: ukte)
"aids olman temennisiyle." tadında beddualardır.
"seni hep sevdim."
güncel Önemli Başlıklar