bugün

seni seviyorum gibi yalanları hiç çaktırmadan söylediği, içindeki seytan yüzü göstermeden baktığı masum görünümlü o an ki sözler ile sizi keklediği anıdır.
elini yanaklarıma koyarak sakallarımı sevmesi.
(bkz: peh)
sevgili olmadan önce bakışları, bildiğim halde yaptığı telefon sapıklıkları. sevgili olduktan sonra özlenen bir yanı yoktur, eskidir...
yalan ve menfaat için olduğunu bilmeden. size çok değer verdiğini, çok özel olduğunuzu hissettirdiği zamanlar...
artık geçmiş olsun...

(bkz: yaşandı ve bitti)
büyük bi profesyönellikle sahte olduğunu belli etmeyen sıcacık sarılışı ve tatlı sözleri.
elini tutuşu, gözlerine bakışı, her uyandığında yüzüne gülmesi, kahvaltı hazırlaması, kuşkusuz ateşli sevişmesi özlenen yönleridir.
sinirden kudurup hiç birşey söylememesi en çok özlenen hali olsa gerek.
kavga sonrası uzun suskunluğun ardından özür dilemesi,haklı olsa bile bunu yapması.
kokusu,sarılması,aptallığı,sevgisini göstermesi,gülmesi... ah ulan ahhh!
burnu. çok minik ve güzeldi haliyle.* iyi bi dinleyici olması, kararlılığı, duruşu, bakışı, hatta bazen umursamazlık takındığı halleri.
anket sanırsam bu. şuan çok duygusal bi anımdayım;

en çok da gidişlerini özledim.
sesini özlenirmiş. unutulurmuş ses. ama sözleri özlenmezmiş. ne de olsa siz o sözleri başkasından da duyarsınız.
güney batısı *
köpeğinizin ismini onun koymasını istediğinizde, benim ismimi koy diyerek başını kucağınıza gömdüğü o şapşal halidir efenim.
'erkeğim' diyişi vardı ki hala unutamam.
her an varlığını hissettiren mesajlarıdır.
belirli bir zamanı vardır , o zamana kadar her şeyidir özlenen. o zaman geçer gider, hicbirşeydir özlenen...
bir bakışı vardı, hani aklım beynimden çıkardı. unuturdum herşeyi, yeniden çocukluğuma dönerdim. bir gülüşü vardı, içimde dolanır her santimime dokunurdu. çok seyrek aşkım derdi, kaldırıma takılmış gibi tökezlerdim. hatta düşmemek için ondan tutunurdum. bazen öpme teşebbüsünde bulunur, vuracağını sanır kaçınırdım. sakızı ağzımın içinde patlatırken (tersten şişirip patlatabiliyorum * ) kocaman elini dudaklarımda hissederdim. benden uzundu, kocaman insan kedi gibi gelir koynumda kaybolurdu.
hala görüşmek istemesi üzerine tek bir sms aracılığıyla susturmak gibi şeylerdir.

(bkz: haklı olmanın verdiği dayanılmaz his)
svirisineklerin yanına yaklaşmaması. bazı insanların nasıl bir tadı varsa sivrisinekler yaklaşmıyor. eski sevgili de öyleydi. yazlıkta heryerde sivrisinek varken hiçbir önlem almadan yattığımız halde bir tek sivrisinek bile dokunmazdı. *
kendini cidden bi bok sanması olabilir. hayatımda gülüp geçeceğim insan kontenjanını doldururdu bu özelliğiyle. *
birlikteyken sürekli türk filmi izleyelim mi diye sorması ve arka arkaya bütün kemal sunal filmlerini defalarca izlemesi. sanırım benimle konuşacak bişey bulamayıp ekrana kilitliyordu kendini.
kulakları. kızarınca kırmızının en muhteşem tonuna dönüşürlerdi; hep kış olsun isterdim.
(bkz: önümüzdeki maçlara bakacağız)
"kocacığım" derdi kendisi biz de inanırdık her saf aşık gibi.
güncel Önemli Başlıklar