bugün

eski sevgiliden kişiye kalanlardır. hala birşeyler hissediliyorsa nefret edilen, hissedilmiyorsa gülünüp geçilen hoş şeylerdir.

(bkz: death note)
(bkz: interview with the vampire)*
aptallıkları.
ilk bakışmadan ayrılık vaktine kadar yaşadıklarınız, onun için fedakarlıklarınız ve yıpranışlarınız..

eski sevgili size verdiklerini hatırlatır. giderken götürdükleri gözlerini, kokusunu, güzelliğini.. yani sizin vurulduğunuz şeyleri. ne yazıktır ki an gelir, size fikrinizi sormadan bitirir. tüm sevgisini geri alır, ''unut beni'' der. arkasına da bakmaz. siler sizi bir anda ve eskilerine ekler. oysa daha ayrılık konuşmasını yaparken bile sanki yeni başlıyordur o sizin için. hemen yaşadığınız ilkler zihninizde canlanır. ''bana ilk şunu demişti. ilk burda kızmıştı. şurda da ellerini uzatmıştı. hep siyah ceketini giyerdi..'' o konuşmasını yaptıkça siz olduğunuz yerde kısalırsınız, sanki yer içine çekiyor. yutkunursunuz takatiniz kalmışsa, boğazınızda düğümlenen onca şeyi sıraya koyamazsınız ki yalvarayım, birkaç kelime söyleyeyim.

kalbinizi derinden çizer; istedikleriniz ve sonrasında yaşadıklarınız..

hatırlatmaları ''bitti'' demesinden başlar, her geçen gün kalbinizi zorlar. acısı, dökülen su misali yayılır kontrol merkezine, ağır ağır. hatıraları aklınızdaki tek şey olur. ''o böyle konuşurdu, bunu çok içerdi, bu şarkıyı çok dinlerdi..'' diyerek içinizde yaşar, tümüyle yaşatırsınız. hatırlattıklarıyla yetinirsiniz, sizden aldıklarıyla. acısını sonradan eklersiniz eski olduğunu kabul edemediğiniz sevgilinizin. ne çok şey bırakmış değil mi? bir gülüşüne sığdıramayacağınız güzellik yokmuş gibi gelir. özlersiniz, hatırlarsınız..
tekrar tekrar yaşarsınız, eskiyi, unutamadıklarınızı. hatırladığınız herşey ona aittir. almak koşuluyla siz vermemişmiydi zaten? aldı ve gitti.. belki yaşama sevincinizi, belki güzelliğinizi belki de kalbinizi..

edit: nasıl unutulur ki? nasıl yaşamadım denir ki?
(bkz: eski sevgilinin burunda tütmesi)

elinde ondan kalan ve bitmesin diye kullanmaya çekindiğiniz parfümü. evet ara sıra koklamak eski duyguları eski yaşanmışlıkları bir an olsun seni dünyadan koparır yaşanmışlıklar gözünün önünden bir film şeridi gibi akıp gidiyor. bitmemesi için dua edersin o parfümü. zaten kokusu üstüne sinmiştir. hatırlatır.

duş jeli. de parfüm gibi birşeydir. onun gibi kokarsın. harcamaya kıyamazsın. sadece kapağını açar açar açar koklarsın. hatırlarsın yaşananları yaşanmışlıkları.

kalbinde bir ağrı duyarsın tedavisi olmayan. hatırlarsın çünkü bu materyallerle. hatırlattırır çünkü.

bir de o senin gözlerinin içine bakarak yalanda olsa seni seviyorum demesi. unutamazsın. tekrar yalanda olsa o yüzünü görüp. gözlerini görüp o kelimeleri duymak istersin belkide. ne kadar yalan olsada. o gözlerine bakarsın hatırlarsın.
60 tl saydığım bir mp3, cafe ve resteurantların önünden geçerken hatırladığım kabarık hesaplar ve en güzeli el ele tutuşup gezdiğimiz caddeler.
küfürleri.
(bkz: fifty first dates)
unutulmak ıcın kasalarca bıra, kutu kutu sıgara, deste deste sevgılı harcanan; hala mıdede karın agrısı, gözde depresyon, vucudun sol ust bolumunde sızı.
gereksiz ne kadar şey varsa hepsi hatırlanır özellikle yenisini zorda bırakacak bir çok noktada problemlere yol açabilir n mantıklısı hiçbirşeyni hatırlatmamaktır yenisin ... ... ... deyip geçmek lazım.
aşık olmaya
alışık olmak
sonrada gülüp geçmek
aradada üzülmek
Ellerini sobada ısıtıp dışardan üşümüş geleceğini bilip ellerini ısıtmak için beklemek.
Aylar sonra yolda karşılaştığında o bakışma.
Verdiği şala baktığında kalp acısı.
gibi birçok şeyi hatırlatır. Ancak ne o günler geri gelecektir. Ne de ona baktığın gibi bakabileceksindir başkasının gözlerine. Kimsenin gelişi onun kadar mutlu etmez. Kimsenin selamı onun kadar heyecanlandırmaz. Ve hiç kimsenin sevgisi onun kadar büyük olmaz.
Yalan ve ondan kalan güvensizlik.
genellikle yeni sevgilide bulunamayan şeylerdir. eğer yeni sevgili de yoksa, kendisiyle geçirilmiş olan güzel anlardır.
zamanında hayatımın kadınını buldum diye mutlu olan ama şimdi az kalsın gümbürtüye gidiyormuşumu hissetme hali.
onun yazdığı şiirlerin onun sesiyle yankılanması.
ne zaman dışlanmış hissedilirse onun hayaline koşulması
gecelerce salya sümük rezil ağlamak

niye sevgili olunur ki zaten...
evden çıkarken banyo yaptığım parfüm. hep eski manitayı hatırlatır. onunla buluşcağım zamanlarda ben banyo yapardım o parfümle. o kokuyu hissettikçe o gelir hep aklıma.
güncel Önemli Başlıklar