bugün

yürüyerek ya da motorlu taşıtlarla gerçekleştirilen eylemdir.

yaşattığı duygular ise pek farklıdır. kimisi ''ulan bunun evinde bile yatmıştım bu hatunla'' diyebiliyorken bir başkası ''az mı bırakmıştım lan bunu evine'' diyebilmektedir.

fakat hepsinden önemli olan o evin önünden geçerken adamın ''canının yanmasıdır''. evinden söz edilen şahıs büyük bir aşk ya da kapanmayan yaralar bıraktıysa şayet o kişiye; 10 yıl sonra da o evin önünden geçilse, o acı çekilecektir. çünkü o yoğun duyguları yaşatan kişi o evdedir. belki bakış açında olan salonda oturuyor, belki de hemen yanındaki odasında uyumakta. kim bilir; belki de şu an o evin içerisinde yeni sevgilisiyle konuşmakta ya da onu düşünmekte. ya da, ya da, ya da onun için ağlamakta. hele o evinin kapısı yok mudur; hani onu beklerken hep gözetlenen kapısı. ''açılsa da artık gelse'' dediğin kapı. o bile pek bir soluk, pek bir soğuk gelir adama.
müziğin volümünüde en sona dayadınızmı tadından yenmez bir türk klişesi olursunuz.
genelde yürüyerek yapılan eylemdir. yani en azından benim yürüyerek yaptığım eylemdir. çünkü arabam yok.

bazı eski sevgililier çok önemli değildir tabi ama bazılarının evinden önünden geçerken 'ulan şimdi elimde bi kaç molotof olsa...' diye iç geçiriyor insan.
Sıkıntılı iştir. Hele de hala içinizde ona karşı sevgi kırıntıları varsa.. Acaba karşılaşır mıyız diye düşünerek temkinli temkinli yürürsünüz.

offff evlense de kurtulsam!!