bugün

araştırmacı ruhumu harekete geçiren ve hakkında daha az entry girilmiş üniversiteler olduğunu keşfettiğim okul.
ogu.edu.tr
Treni olan üniversite.
iyi bir üniversite olmak için çaba gösteren ve bunu uzun zamanlar sonra başarabilecek üniversitedir. * *
teknik universite yapilmasi planlanan uninversite.
(bkz: osmangazi teknik universitesi) *
ilk etapta Bursa Osmangazi'de olduğunu düşünebileceğiniz, sırf bu yüzden isminin başına Eskişehir eklenmiş olan üniversite.
ziraat mühendisligine gidilmemesi gereken üniversite.
iibf, b blok, zemin katında gizli bi mescit bulunan üniversite. hocalarda imama benziyo zati.
her ay yeni bir binası yapılan bir türlü bitmek bilmeyen üniversite.
kıro şarkılar çalan ve çoğu zaman kahvehanelere benzettiğim kantinleriyle ünlü üniversite.
meşelik kampüsü şantiyeden farksız olan üniversite.
kış aylarında atılan 3. adımdan sonra donma ihtimali yüksek olan kampüse sahip üniversite.
şehir merkezinden 6-7 derece daha soğuk iki kampüsü olan üniversite: bademlik dağı ve meşelik çölü..
interneti kullanan, bilen, internetten anlayan öğrenci sayısını çok merak ettiğim güzel üniversitem. yenileşmeye inat eskiye tutuklu kalmış zavallı üniversitem. ama bazen öyle hocalarla karşılaşıyorsunuz ki, onun derslerinde hiç unutmayacağınız vakitler geçireceğinizi garanti ederim. isim vermeyeyim, o hocaların dersini almazsanız bin pişman olursunuz. bu üniversiteden olanlar hocalarını iyi araştırmalı.
insan ayrımcılığı yapan görünüşte süper ama gizlide rezil anadolu üniversitesinde okuyan öğrencilerin dahi genelde kendilerinin de sebebini bilmedikleri halde cahilce saldırdıkları üniversite.her türlü devlet kurumunda birçok eksiklik ve aksaklık olabilmektedir.fakat osmangazide olduğu zaman içtenpazarlıklı belediye başkanlarının da etkisiyle (bkz: küçükerşen) yerel gazetelere kadar taşınır.anadolu üniversitesinde siyasi kavgalardan insanlar hastanelik edilir,genel içme suyundan zehirlenme vakaları olur halk sağlığı laboratuarları yerine kendi fen fakültesi labarotuarlarında suyu temiz çıkarıverirler, doğal güzelliklerin yanına izinsiz,ruhsatsız oteller,sayfiyeler yapılır,akademik personel alımında binbir adam kayırma ve rezaletler döner,tüm fakülte veya bölüm bir kişinin tüm akrabalarından oluşur ama bunların hiç birinden bahsedilmez.bahsettirmezler.bu açıdan bakıldığında eskişehirin yüzkarası osmangazi üniversitesi gözükür,gösterilir.

Okulun parasal imkanlarının yetersizliği dolayısı ile hep bir inşaatı vardır,bazıları tamamlanamaz yada gecikir,bazı imkansızlıklar ne yazıkki öğrencilere yansır.Nede olsa açıköğretim gibi hem tekel hem de devasa bir gelir kaynakları yoktur.Ha evet bazı memurlar ve öğretim üyeleri hatta bazı birimler üniversitenin adına leke sürmektedirler,tavırları,hareketleri ve politikaları ile.Ama bu ne tüm üniversiteyi ne de bu üniversitede okuyan gençleri karalamaya yetmez.kendi yağıyla kavrulmaya çalışmaktadır bir anlamda.en azından sürekli bilimsel araştırma ve bu araştırmaları yayına çevirme çabaları vardır.yıllık bilimsel yayın sayısı anadolu üniversitesinin üzerindedir.

isminin eskişehir osmangazi üniversitesi olarak değiştirilmesinin sebebi sanırım yıllarca anadolu üniversitesinin kendisini eskişehirin tek üniversitesi olarak yayın organlarında duyurarak ve reklamını yaparak (bizzat defalarca şahit oldum), osmangazi üniversitesini her fırsatta hakir gören ve aşağılamaya yönelik imalarda bulunması olabilir.osmangazi üniversitesi hiç bir zaman bu tavırlara cevap vermedi,verecek kadar düşmez de diye düşünüyorum.

osmangazi üniversitesinin anadolu üniversitesinden ayrılmasının tek sebebi dönemin rektörünün koltuğunda bir dönem daha kalabilmek için bu çözümü keşfetmesidir (bkz: küçükerşen).Bu arada ayrılan ilk fakültelere de çarkına çomak sokabilecek öğretim üyelerini sallayarak bir taşla iki kuş vurmuş ve daha sonrasında ise tüm çaylak ve boş kafalı öğrencilerine "faşoları s*ktir ettik,ne iyi yaptık dimi?" şeklinde durumu açıklamışlardır.Evet çok iyi yaptınız ve şimdi fıstığı hakettiniz,demek gelir her duyduğumda.fakat en azından her üniversite kadar sol ve milliyetçi görüş sahibi öğrencisi olan bu üniversiteyi neden yıllarca burayı tanımayan insanlara "faşolar" şeklinde anlattıklarını hep merak ederim.Herhalde bu da karalama politikasının bir koludur.

öğrencileri çağdaş ve ağır başlıdır.Son 10 yıldır ideolojik ayrılıklardan dolayı kimse kimseye zarar vermemiştir.isterseniz çingene pembesi kıyafetle dolaşın kimse bu nedir diye sormaz,zaten pek çingene pembesi giyen de çıkmaz.Dediğim gibi öğrencileri ağırbaşlıdır.Yine de buna rağmen anadolu öğrencilerinin şu anda yaptıkları marjinallikleri(!) osmangaziden bir grup yıllar önce yapıyordu.daha sonra maymunlar da alet kullanmayı öğrendi.
çogu bölümleri şehrin diğer üniversitesinden çok daha iyidir. örneğin mühendislik ve fen bilimleri dallarında kesinlikle tartışılmaz bir üstünlükleri vardır anadolu üniversitesine göre. osmangazi üniversitesinin öğretim elemanlarının daha deneyimli ve kadro bakımından sağlam olmaları ise diğer bir avantajdır. buna rağmen gelmeyen ödenekler yüzünden bitmeyen inşaatları vardır. eğitim kalitesi ne kadar iyi iken bina ve kampüs estetiği de o kadar kötüdür.
mahkeme kararıyla adını eskişehir osmangazi üniversitesi olarak değiştiren, adını değiştireceğine azcık vizyonunu değiştir, genişlet dediğim üniversite*dir.

eski kısaltması: (bkz: ogü)
yeni kısaltması: (bkz: esogü)
Maddiyat sorununu aştığında geleceği çok parlak görünen üniversitedir. Bol makyajlı anadolu ünversitesi kadar bilinmese de, tüm imkansızlıklara rağmen sayısal bölümlerde au'dan çok daha nitelikli olduğunu söyleyenebilir. iş yaşantımdaki bazı ITU'lü, ODTU'lu mühendis arkadaşları tanımaya başladıkça ogü mühendisliğin hiç fena olmadığını düşünmeye başladım. Değerini maalesef okulu bitirdikten sonra anladığım okuldur.
bana iki eylül kampüsünü sevdirecek hiçbir şey olamaz cümlemi meşelik kampüsünü gördükten sonra bana yedirmiş okul.
canım iki eylül kıymetini bilememişiz.
(bkz: http://www.ogu.edu.tr)
inşaatları, maddi drumu bir yana tam bir mühendislik üniversitesidir. Hocalarının kalitesini bilemem başka üniversitelerde ders almadım, ama sadece teorik bilgi verilir. Labları hem az hem gereksizdir falan filan...bunların haricinde öğrenci kafası olarak da öyledir. aslında öğrencileri ikiye ayrılır, mühendisler ve tikiler olarak.

Mühendis tayfa nirvananın 3782 sayfalık bir akademik kitapta ya da alınan aa olduğunu zanneder, bugün calculus adına ne yaptım diye sorar kendine hergün. Halbuki bilmez o dersin gerçek ismi kalkulum:
-yarabbi yarın ki sınavda zihin açıklığı ver!
-Kal Kulum. -Sonuç şudur: ortalaması 17 olan sınavdan 5 alarak kalırsınız-
falan filan...bundan ziyade bu mühendis tayfaya sosyallik içeren bir teklifte bulunduğunuzda size kedi kesmişsiniz gibi bakarlar. zaten çoğunu göremezsiniz, kütüphane dışında. Bunların yanında bir gurup mühendislik öğrencisi vardır ki, bunlar mühendisliğin açıköğretim olmadığını, olamadığını 17. dz de öğrenmişlerdir.***
Bu mühendis ve mühendis kafasındaki tayfanın dışında,*** geri kalanların büyük kısmı da kahve kültürlü piyasa erkekleri ve piyasanın nimetlerinden yararlanıp yararlanılmaya çalışan tiki hatunların tayfasıdır. bunları anlatmama hiç gerek yok zaten siz biliyorsunuz.

çok ufak bir azınlık ise kendi çaplarında bir etkinlik bir sosyallik bir şirinlik yapmaya çalışır ama nafile. Yapmayı düşünürler ama üşenirler, üşenmeyip yapacak olurlar yönetim izin vermez, yönetim izin verir gelen olmaz(merak ediyorum sinemektebin oynattığı canım güzellikteki filmlere kaç kişi gidiyor-demek ki ben gitmiyormuşum-).

yine de herşeye rağmen hiçbir öğrenincinin diğerine ideolojik bir sebepten dolayı kışt dediği bile görülmemiştir. sağcısı solcusu dinlisi dinsizi kardeşlik ve anlayış içinde yaşar gider. isteyen kedisini keser*, isteyen mescitinde namazını kılar(bir çok bölümünde mescit bulunur). Bilakis bu konuda hocaları da çok hoşgörülüdür. Bir çoğu dergah tayfası olsa da hepsi insandır(çoğu diyelim), kılığınıza kıyafetine bakıp yargılamazlar sizi. Hiçbiri yobaz değildir, öyleyseler bile kendine yobazdır dışarı yansıtmaz.

öğrencilerini bir yana bırakıp idarenin sosyal etkinlik olayına nasıl baktığına bir göz atalım:
hayal sanatları adında bir kulüp kurulur amacı işte etkinlik zart zurt filandır. bi etkinliğinin duyurulması için afiş bastırırlar. bunun asılması izin gerekli idari izni alabilmek için bir düzine yetkili kişi gezdikten sonra en son "rektörlük sekreteri"ne gelirler. rektörlük sekreteri, herşeyi es geçilir ki kılık kıyafet, tip, konuşma şekli, odasının kurtlar vadisi dekorlu olması filan; söylediği tek cümleyle iki öğrencinin psikolojisini oracıkta bozuverir:"Sizin ne işiniz var etkinlikle filan ne arıyosunuz burada, mühendis değil misiniz gidin kendi dünyanızda yaşayın!"
afiş asılır elbet ama herşey orada bitmiştir, kulüpten hayır gelmez.

çok uzun lafın kısası şöyle olur ki, ya kariyer yaparım ya çocuk diyorsanız osmangazi sizin seçiminiz. Eğer ki bunların haricinde sosyal bir üniversitesi hayatınız düşlediyseniz, yanlış yerdesiniz.***
deniz gökçe- evet sayın seyirciler bu akşam ki programımızı gaziosman paşa üniversitesinden yapıyoruz.
Asaf savaş akat- öhhö
salon ve ben- Allah belanızı. Başka isim bulamadınız mı? Osman gazi ile na alakası var sanki Eskişehirin kalkın batağa gidiyoruz.
anadolu üniversitesine nazaran, okula ders çalışmak amaçlı, e buraya kadar gelmişim iki şey öğreneyim bare, tek gayem bar ve bira olmasın diyen öğrenciyi daha bi çok barındıran üniversite.
inşaatlarının bitmemesinin sebebi ödenek gelmemesi değil, döner sermayeden kazanılan paraların sadece tıp fakültesine harcanmasıdır.
eskişehir çölündeki osmangazi çilehanesinin en korkunç bölümlerinden biri de iibf zindanlarıdır.