ertuğrul özkök ün 6 mart 2014 tarihli köşe yazısı

http://www.hurriyet.com.t...zarid=10&hid=25949717

vatan sevdalısı kesilmiş bu yazısında. neymiş efendim kaçmak yokmuş, mücadeleye devammış. sen kimsin ki ertuğrul özkök. ne ara mücadele verdin.

--spoiler--
mesela sevişeceğiz...
mesela hayat tarzımızı savunacağız.
mesela, akşamları bir-iki kadeh atmaktan keyif alıyorsak, atmaya devam edeceğiz.
kadınlarımız, kızlarımız meydan okumaya devam edecek.
toplumun öteki kesimleriyle kaynaşacağız, kendimizi anlatacağız...
“başörtülü kardeşim, benim meselem seninle değil” diyeceğiz...
kürt’ün hakkını savunacağız, alevi’yle omuz omuza olacağız.
o “benim arkamda yüzde 49.5 var” diye böbürlenmeye kalktığında, zafer işareti yapıp, “burada da yüzde 50.5 var” diyeceğiz.
“türkiye senin babanın, ailenin, akraba-i taallukatının malı değil” diye haykıracağız.
--spoiler--

- ören- akbük koyunda imar izni olmadığı halde yaptığın ev için mi mücadele vereceksin ?

- fransa'dan getirdiğin şaraplar için mi yoksa ?

- büyük patronun uluların ulusu aydın doğan için mi ?

- çok değil 15 sene önce "şerefsiz " diye başlık attırdığın ahmet kaya'nın savunduğu kürt halkı için mi ?

- irticai faaliyetle suçladığın başörtülüler için mi ?

- ya zafer işaretini niye yapacaksın ? daha önce her zafer işareti yapanı terörist ilan ettiğin için mi ?

- yoksa chp zihniyeti dışında kalıp sol fraksiyonların çoğunda ipi göğüslemiş olan , bedel ödeyeni zindanlarda pranga eskiten devrimci aleviler için mi ?

sahi özkök sen "hangi" alevi, "hangi" kürt, hangi " başörtülü" için savaşacaksın ? iyisi mi sen patronunun kalemşörlüğünü yapmaya devam et. mazallah rüzgar ters eser iktidar yine bunlarda kalır, dayanacak bir duvarın olsun bari.

--spoiler--
yılmak yok...
korku duvarı aşıldı, hançeremiz açıldı.
geçen haziran ayında gencecik çocuklar haysiyetleri için canlarını vermeyi göze aldılarsa...
bizim de kaybedecek bir işimiz, hayatımızdan çalınacak birkaç, kaldıysa beş-on yılımız...
gasp edilecek üç-beş parça malımız olsun varsın...
haysiyetimizi, özgürce yaşamayı, bizi biz yapan hayat tarzımızı, yani demokrasimizi kazanacaksak...
bunları kaybetmeye değer..
--spoiler--

- brehhh breh breh. yukarıdaki dizlere bakınca sanarsınız ki bir ahmed arif, bir hasan hüseyin korkmazgil, bir nazım hikmet dizesidir.

mevlana misali bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye. bu dizeler senin ağzının lafı ama senin yüreğinin lafı değil ki sayın özkök.

bugüne kadar neyini kaybetmeyi göze aldın da şimdi naralar atıyorsun, bırak hayatının on yılını fransa'dan aldığın bir şişe şarabı bile riske atmadan yaşamışsın bu saate kadar. nedir bu telaşın ? olayın aslını söyle de biz de bilelim. kimdir sana bu zafer şarkılarını söyleten ?

ve şunu unutma ki : bu ülkenin onurlu, şerefli ve gerçekten devrimci vatandaşlarının seni gibi yavşak kalemşörlere ihtiyacı yoktur. sen kimseyi uyandıracak, mücadeleye davet edecek bir zihne sahip değilsin. darbecisin, bugün meydana davet ettiğin insanları yarın askerler içeri tıktığında alkış tutacaksın.

iyisi mi ? sen otur evinde eşsiz fransız şaraplarını tat, arada da kulak memesi kıvamında yumuşak yazılar yaz.

Yürek yendikten sonra yapılacak cinsten konuşmadır. Bir sağcı olarak beni bile hayran bıraktı kendisine bu yazıyla ertuğrul özkök.

ucu patronuna dokununca kendisinin talimatı ile kaleme aldığı yalakalık dolu bir yazıdır.

Söyledikler doğru olsa dahi (ki çoğu doğru) bugüne kadar susup, bunu patronu dediği için yazmış olması zaten kalitesini gösteriyor...