bugün

az önce gördüğüm bir bkz'nın boş kalmasını istemediğimden mütevellit an itibari ile parsellediğim başlıktır.

genel bir giriş yapmak gerekirse 3. sınıf bir ülkede yaşamamız nedeniyle eğitimsiz kalmış bir toplumun hakim kısmının genel korkularıdır.

aldatılmak: ilk ve en büyük korkudur. eğitim durumuyla alakası da yoktur. erkek adamın kafası işkillenir. sahip olduğu kadın ne kadar mükemmel özelliklere sahip olursa olsun bir yerden açık verir. erkek adamda bunu bekler ve kendince saçma yorumlar getirir.

en uçuk noktadan misal vermek gerekirse; ev hanımı bir dişi akşama ne yemek istediğini öğrenmek için kocasının çalıştığı şirkete telefon açar ve diyalog gelişir.

kadın: aşkım akşama ne yapayım.
erkek: bilmem sen yap kafana göre.
kadın: peki. erken çıkarmısın ben alışverişe çıkacağım yemeklik almak için.
erkek: (aha yakaladım kancığı eve erkek alacak beni kolluyor) hayır aşkım fazla mesaiye kalacağım işler epey birikti eve iş getirmekte istemiyorumm.
kadın: peki aşkım.

telefon kapandıktan sonra erkek kişisi kafasında yarattığı hayali senaryonun dişi tarafından tasdikleneceğini düşünerek patronundan erken çıkmak için izin ister ve doğru eve gelir. ev boştur ama erkek hala inanmaz kadınının ona sadık olduğuna ve gerçekten alışverişe çıktığına. erkek kadınına aşık olsa da açık yakalamak ister kendi tezlerinin yanlış olduğunu öğrenmemek için. bu erkeklere göre bir hazdır aslında. mükemmele sahip olduğunu saçma sapan atraksiyonlara girerek kendine kanıtlamak istersin. neyse dağıttık konuyu erkek her zaman alışveriş yapılan markete girer ve kadınını orda görür ama yine inanmaz kadının masum olduğuna içinr oturmuştur bir kere. kadınını uzaktan izlemeye devam eder. dişi herhangi bir şey için market görevlisine bir soru sorar. işte erkek yükleneceği kanadı yakalamıştır. teorilerine mantıklı bir açıklama getirerek kadının gardlarını indirmeye kadar gider bu saçma düşünceler zinciri. kadın poşetleri tek başına taşıyamayacağı için ve evde uzak olmadığı için poşetleri taşıması için marketten bir görevli veriyorlaar yanına. bu da erkeğin teorisini güçlendiren ikinci şey oluyor. eve kadar takip ediyor ve eve girdiklerini görüyor. artık erkek kayışı koparmıştır. hastalıklı bir beyne istediği her şeyi vermiştir dişi. erkek kapıyı sessizce açar ve sessiz sessiz mutfağa doğru ilerler. ama elemanın çıkacağını anladığında hemen mutfağın karşısında ki odaya kapının açıldığı yönün karşısında ki duvarın kenarına saklanır hemen. burdan her şeyi net biçimde görüyordur. ama yine umduğunu bulamaz market elemanı poşetleri bıraktığı gibi evi terkeder. ve erkek kişisi umduğunu bulamamasından ziyade kadınının kendisini farkettiğini ve durumu ona göre yönlendirdiğini düşünür. bu düşünce onu daha da öfkelendirir. kadınının kendisinden akıllı olması her erkeği delirtir zaten. hastalıklı beyne sahip olan erkek akşama olay çıkarmayı kafasına koymuştur. biriken stresini atması için de bir çözümdür belki de bu ama erkek bunu kendisine itiraf edemez. akşam olduğunda erkek söylediği gibi geç gelmez eve ve yemekte bitirici diyalog başlar.

kadın: aşkım geç gelecektin bir problem mi var?
erkek: bilmem sence?
kadın: bişey mi oldu aşkım çok soğuksun?
erkek: soruya soruyla cevap vermeyi bırakta sana bir sorum var ona cevap ver!
kadın: evet. (kadını merak sarmıştır artık!)
erkek: ben olmadığım zaman sıkılıyor musun evde? sonuçta tek başınasın, ayrıca buralarda da yeniyiz.
kadın: haa hayır aşkım dur ben sana yemek koyayım. (kocasının işte tatsız bir olay geçirdiğini ve soğukluğunun ondan ileri geldiği fikrine paralel biçimde maçın en zor kısmının da geri kaldığını düşünmektedir.)
erkek: dur acelesi yok! ne yaparsın ben evde yokken?
kadın: bilmem televizyon izlerim, yemek tarifi bakarım. (kadın şaşırmıştır bu soru karşısında.)
erkek: başka?
kadın: bilmem ki ne olsun?
erkek: bu kadar yüzsüz olacağını tahmin etmemiştim. bunca yıllık kocana ihanet ettin üstüne karşıma geçmiş oturuyorsun.
kadın: ne ihaneti bitanem kendine gel şirkette kötü bir şey mi oldu?
erkek: eve aldığın elemana sor.
kadın: kimi almışım eve? (kadın da kılıcı çekmiştir artık!)
erkek: marketteki elemanı. bilmiyomuş ayağına yatma hala!
kadın: poşetleri taşımama yardım etti mutfağa bırakıp hemen gitti bu muydu yani?
erkek: benim seni takip ettiğimi ve evde olduğumu anladığın için durumu kurtardın. (tartışmayı istediği yere çekebilmiştir sonunda maç onundur artık)
kadın: kafayımı yedin be adam hem sen beni takip mi ediyorun?
erkek: konuyu değiştirmeye çalışma. (kadının bu tavrı erkeğin kendine olan güveninin artmasını sağlamıştır.)
kadın: sen kafayı yemişsin yzün aynı ama arkasında ki sen değilsin!

kadın hüngür hüngür ağlayarak yatak odasına gider ve kapıyı da kilitler. erkeğin öfkesi saman alevi gibi söner. kadının gözyaşları onun masumiyetini kesinleştirmiştir erkeğin gözünde. aradan sessiz 1-2 saat geçer. ve erkek kırdığı kalbi onarmak için yatak odasının kapısına gelir. kapı kilitli değildir ama kadın bozulan sinirlerinden dolayı uyuyakalmıştır. muhtemelen erkeğin gelip özür dilemesi için kapıyı açık bırakmış lakin erkeğin öküz olması bu duruma engel olmuştur.

sabah olduğunda erkek işinden aldığı iznin süresini uzatmış ve kadınına kahvaltı hazırlamıştır. kadın da naz yapmayı beceremediğinden yelkenleri hemen suya indirmiştir ve olayın derdi tasası kalmamıştır. erkek biriken stresini atmış ve ilişki kan tazelemiştir.

not: yukarıda ki sadece olumlu örnektir.
not 2: asla anket değildir.
not 3: yazım hatası falan kalmamıştır.
hayati dolu dolu yasayamamak.. bugun anladim.
egolarına yenik düşmek en büyük korkularıdır.
(bkz: kadınların kukuları)
Kel kalma korkusu
(bkz: ihtiyaç duyulmamak)
bazı şeyleri kaldıramamak.
- evlilik korkusu.

- bağlanma korkusu.
(bkz: aldatılmak)
sevmediği bir insanla evlenmek.
ölümcül olabilir bazıları. intihar sebebi içerisindedir.

(bkz: pipinin kalkmaması)*
iğne vurunmaktan korkuyor sözlük bazıları.*
bide bunu diyen hani adonis kaslı, geniş omuzlu..
"kalıbından utan" diyecektim de, hadi dedim ramazan ramazan..
kız çocuğuna sahip olmak.
fazla kıl veya kel kalmak en büyük korkulardandır bana göre
ben düğünümde arkadaşlarımın, gelinin arkadaşlarını sikmesinden çok korkuyorum.
Düğünde oynanmaktan Fena korkarlar.
(bkz: evlilik)
Geleneksel erkeklik iddialarının boşa çıkması. O yüzden saçma sapan güç gösterileri yapmaya kalkanlar olur.
futbolda serbest vuruşlarda görüyoruz korkularını. baraj yaparken yani.
sünnet ve askerlikten sonra daha da bizi bişey yıkmaz.
Ciddi düşündüğün sevgilinin bakire olmaması.
güncel Önemli Başlıklar