bugün

su götürmez gerçeklerdendir.
akıllarının bazı şeylere ermeye başladığı yaşlardan itibaren sürekli "siz kadınlar gibi naif ve narin değilsiniz, şunu yapmak zorundasınız, buna katlanmak durumundasınız." baskısı ve dayatması altında yaşarlar. ayy yazık acıdım bir an.
saydığı, sayabileceği iki üç basit şey gelmiş burada erkekler daha fazla eziliyor muhabbeti yapıyor, komik, çok üzüldüm ya erkekler ne çekmiş ne ezilmiş yazık
iki gram akılla yorum yapmayalım. Okuduğumuzu da anlamak icin ekstra çaba sarf edelim. Bu eziliyorsa diğeri de ezilsin denilmiyor. Neyse.

Erkekler eziliyor evet. Hatta çok fazla eziliyor. Bu demek değil ki kadınlar ezilmiyor. kadınlar ezildikleri vakit, durumu içselleştiriyor. Sabır cekiyor, ses etmiyor. Erkek ezildiği zaman vuruyor, kırıyor, siddet gösteriyor.
ikisi de çok kötü. Çünkü kadınların durumunda, yapacak bir şey olmuyor. Toplum da ses çıkartma diye baskı uyguluyor. Psikoloji yerle yeksan oluyor. Erkeklerde ise düzgün tavır gösteremeyenler cevresine zarar veriyor. Kim olursa olsun karşısında duramıyor. Cinnete kadar bu yol gidiyor.

Esasen sorunun temeli toplum zihninde yatıyor. insanlara öyle gereksiz sorumluluklar yükleniyor ki Kişiler altından kalkamıyor. Mesela, evine ekmek götüremeyen erkek kendisini eksik sayıyor. Yahut en basitinden bazı kesimlerde erkek çocuk doğuramayan kadınlar kopekten daha değersiz görülüyor. Bunlar da sağlıksız bireylere, geniş ölçekte ise çıldırmış bir toplum yapısına sebep oluyor.

Herkese Yazık. Bu devran da bitecek gibi durmuyor.