erkeklerin kadinlari anlayamama nedenleri

ontolojiktir; freud kadınların fallus yokluğuna dem vurarak bu yüzden anlaşılamayacaklarını söyerken, lucie igrary julie kristeva gibi feministler freudu halt yemekle suçlayıp kadını yokluk üzerinden değil klitorise fallus işlevi vererek yeniden kurmak yoluyla ikinci bir tip üretip bu nedenle anlaşılmadıklarını söylerler, biraz karışık oldu, sadeleştirelim, birinci görüş yokluk dolayısyla anlaşılamayacaklarını, ikinci görüş yeni bir tip olduklarından anlaşılamayacaklarını iddia eder. bunu açık açık söylemezler tabi.. bir de baudrillard amca var ki, o da baştan çıkarmanın öldüğü çağa suç bulur, ve bu çağda kadınların anlaşılamadığını yoksa eski mutlu mesut zamanlarda bu zevatları anlamada erkeklerin bir sorun yaşamadığını söyler. ona göre kadın baştan çıkarmanın merkezidir ve tüm yaptıkları bu meyanda anlaşılabilir.
epistemolojiktir; bu da yapısalcıların teranesi, kadın kadınsılık pratikleri ile kurulduğu için, asılda bu kuruluşun tarihi iyi incelenirse kadın anlaşılabilir, kasmaya gerek yoktur. ama sorun erkeğin bu tarihi incelemeyecek kadar tembel olmasıdır.
tepkiseldir; erkek anlamak istemez kadın da anlaşılmak, bu karşılıklı inatlaşmadır zaten onları bir birine çeken. yoksa başka ne olabilir ki diye kestirip atanlar da vardır.

+hiç anlamıyorsun beni offf yaa!
-* allahümme sabiriiin. ben de seni freud a havale ediyorum kızım!
+ne demek istedin şimdi sen?
-yav selen ananın .mına kadar yolun var yaa illa söyleticeksin aq.

empati kuramama eksikliği.

anlayamama demeyelim de anlamazlığa vurma diyelim. yok aslında tam öyle de değil; aymazlık olabilir belki doğru kelime. kadın anlatır da erkek aymazdır ya da o an başka bir şey**** düşünüyordur belki. ne bileyim belki de erkek çok farklı şeylere kafa yorar gün boyu, o yüzden de yorgun düşer. ne anlatılanı anlar ne anlattığını toparlar. şimdi ne diyordum haa anlatılanı toparlayamama, yok ona değinmiştim! neyse işte böyledir bu durum.

(bkz: hacı balık yağı dalgınlığa iyi geliyormuş)
(bkz: genç erkekler rahatsız)
(bkz: bir şuursuzun çığlığı)

çaba göstermemeleridir. gereksiz bulurlar.
(bkz: beni sev sev de anlama) *

(bkz: ben seni sevdiğimden anlamıyorum)*

kadınların ne istediklerini bilmemeleri.konusmakdan aciz olmaları ayrıca konustukları zamanda istediklerini acik acik soyleyememeleri.
(bkz: kadınlar ne ister)

yaratılışın farklı olması, olaylara farklı bakmaları.
ama en önemlisi erkeklerin kadınları anlamanın çok zor olduğunu düşünmeleri.

öncelikle kendilerinide anlayamadıkları, çözemedikleri için bunun doğal sonucunda bayanlarıda anlayamama ya da yanlış algılamalarıdır.

hormonlarıdır.